Ulusal Kanal, yeni yayın dönemine sözünü tutarak başladı ‘Haberde, sahada, programda dolu dolu olacağız’
Ulusal Kanal yeni yayın dönemine yeni atılımlarla başladı. Stüdyolar artırıldı, teknik alt yapı geliştirildi. Yeni programlar ve yeni yüzler görücüye çıktı. Yeni yayın döneminde kültürün ve sanatın dili daha çok hissedilecek, haberde ise müdahaleci gazetecilik öne çıkacak.
Aylar önce hedefi duyurdular, verdikleri sözü tuttular. Ulusal Kanal, yeni yayın dönemine 15 Eylül’de başladı. 25 yıl önce büyük emeklerle kurulan, arkada hiçbir sermaye grubunun desteği olmadan ayakta kalmayı başaran tek kanal Ulusal Kanal, yeni stüdyolardan, ışıl ışıl ekrandan, yeni yüzlerle güne ‘merhaba’ dedi. Yeni programlarla, sahada müdahaleci habercilikle hedef, üreten ve birleşen Türkiye’nin kanalını daha da ileriye taşımak.
Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Ataer, “Tek şeye ihtiyaç vardı, yapabilirliklerimize güvenmek ve cesaret. Yönetim Kurulumuzdan çalışanlarımıza varana kadar adanmışlıkla donanmış bir ekibin yolculuğuydu bu. Süreç içinde bu emek kolektifinin, her türlü değerin üzerinde olduğuna bir kez daha şahit olduk. Bir kez daha belirtmek istiyorum ki kurulduğundan beri Ulusal Kanal, akıl-cesaret-inanç ve adanmışlık kolonları üzerinde yükselen devrimci ve vatansever bir yapıdır.” diye tanımladı Ulusal Kanal’ı.
Önceki akşam yayınlanan özel programda hedefin nasıl başarıldığı gururla anlatıldı, yeni hedefler konuldu.
HERKES CEPHEDE
- Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Ataer:
“Hepimiz apoletlerimizi söktük, burada as-üs kalmadı. Savaş alanı gibi… Herkes cephede, mermi taşınacaksa mermi, kablo taşınacaksa kablo, aşağıdan yukarıya masalar kalkacaksa kalkar…
“Önümüze hedefler koyarken ardımıza da bakmak zorundaydık, aslında yüklendiğimiz vicdani bir sorumluluktu. Ardımızda var olan birikimin emeği, alın teri ve bize bıraktığı miras… En azından bu stüdyonun adı Teoman Alili stüdyosu. Aslında kanalımızda o kadar Teoman Alili var ki hepsi birbirinden kıymetli. Ve yaşayan değerlerimiz, bize gönül verenler… Buradaki bir çivi ziyan olmasın diye titredi arkadaşlarımız.
‘BİZ YAPARIZ’ DEDİK
“Evet, fiziki bir takım değişiklikler yapıldı. Çok profesyonel ekiplerle yapmadık. Akıl, cesaret ve ‘biz yaparız’ demenin güveniyle. Yan yana geldik, her şey ortak akılla ve bu işi en iyi yapacak olanla yaptık.
“Ekran tamam, ışıl ışıl ama insan olmayınca bunların kıymeti yok ki... İçerik olmayınca olmaz. Televizyonu televizyon yapan programlarıdır. Hatta o programların yol haritasıdır. Kadın programımız olacak ama kadınlar o programda birbirini paralamayacaklar.
SANATIN DİLİNİ DAHA FAZLA HİSSEDECEKSİNİZ
“Ulusal Kanal’ın haber ve misyon kanalı olduğu gerçeğini saklı tutarak, misyonumuzla ve yayıncılık anlayışımızla örtüşen yayıncılık ile izlenirlik oranımızı çok daha yukarılara taşımak temel hedeflerimizden biridir. Yeni yayın dönemimizde kültürün ve sanatın dilini çok daha fazla hissedeceksiniz. Sinema, dizi film, kadın iklimi, resim, heykel, edebiyat, müzik, etnografi, sağlık, psikoloji, emek dünyası, Bilim ve Ütopya, Teori ve daha birçok alanda yeni programlarımızla buluşacaksınız. Kısacası Haber Dairesi Başkanlığımızın haber verme zenginliğine sanat ve kültürün diliyle ‘Haberdâr’ etme anlayışını da katmış olacağız.”
ÜRETEN VE BÜTÜNLEŞEN TÜRKİYE İÇİN
- Ulusal Kanal Haber Dairesi Başkanı Mustafa İlker Yücel:
“Heyecanımızın ulaşmak istediği bir nokta var. Üreten Türkiye için, birleşen ve bütünleşen bir Türkiye için, tam bağımsız bir Türkiye için televizyon, bu dönem vatanseverlerin, devrimcilerin elinde olması gereken güçlü bir silah. Çünkü sistemin 40 tane televizyonu var. Üretici güçlerin, ‘tam bağımsız Türkiye’ diyenlerin televizyonuna ihtiyaç var.
“Ulusal Kanal’ı güçlendirerek üreten Türkiye’ye, birleşen ve birleşen Türkiye’ye ulaşma yolunda önemli bir adım atmış oluyoruz. Sadece stüdyomuzu yenilemiş olmuyoruz, bu mücadeleye dev bir adım atıyoruz.
MAYA TUTTU GELENEK DEVAM EDİYOR
“Turan Özlüleri saygıyla bir kez daha analım. Ne mutlu ki o maya tuttu. O kuşağın fedakârca, önümüze bıraktığı görevler, bayrak yerde kalmadı ve maya tuttu, gelenek devam ediyor.
“Yeni bir iradeye, yeni bir hükümete, üreticilerin milli hükümetine ihtiyacı olduğu bir dönemde sadece Ulusal Kanal’ı değil Türkiye’yi yenileme amacı… Türkiye’yi devrimcileştirmek, vatansever kuvvetlerin Türkiye’de daha belirleyici bir irade olmasını sağlamak.
“Milletimizle birlikte neyi hedefliyoruz. Cumhuriyetimizin ilk yıllarındaki gibi Atatürk ‘köylü milletin efendisidir’ diyordu, bunu yeniden hatırlatmaya çalışıyoruz. Burada Turan Özlüler zaten kanalımızın ilk kurucu kuşağı. İsmet Öğütücü de o kuşağın nadide isimlerinden birisi. Müdahaleci gazetecilik, heyecanlı gazetecilik, elinde mikrofon ve kamerayla haberde o heyecanı yaşayan, işçilerin, köylülerin alın teriyle bütünleşen bir çizgi izliyorduk, o heyecanı buraya yansıtmaya çalışıyoruz.
HABER BÜROKRATLARI OLMAYACAĞIZ
“Önümüzdeki günlerde çok büyük işler yapacağız. Güçlü Ulusal Kanal, güçlü Türkiye demek. Biz de haber merkezi olarak önümüzdeki dönem daha müdahaleci, daha heyecanlı ve sahada olacağız. Ulusal Kanal hep böyle yönetildi ve biz de bu sorumluğu üstümüze aldık. Bürolara sıkışan haber bürokratları değil, hayatın içinde, dinamik, siyasi görevleri kuşanmış, zırhlanmış ve fedakârlıkla örülmüş bir mücadele kanalı Ulusal Kanal. Ne mutlu ki güçlü bir ekibimiz var ve ne mutlu ki bizi koruyan bir Ulusal Kanal gönüllüler ordumuz var…”
DAHA FAZLASINI YAPACAĞIZ
- Ulusal Kanal Genel Müdür Yardımcısı İsmet Öğütücü:
“Yoğun bir emek ve yorucu bir çalışmanın sonunda ortaya çıkan ürün, bizleri mutlu etti. Görücüye çıkmış gibiyiz. Umarız bütün emekler, gönüllülerimizin bize yapmış olduğu destekler karşılığını bulmuştur.
“Çok iyi bir planlama yapıldığını millete rapor etmek istiyorum. Planlama yetmez, doğru görev bölüşümleri yapıldı, bütün arkadaşlar sorumluluk aldı ve bu sorumlulukları yerine getirecek şekilde hareket ettiler. Bütün arkadaşların görev bilinciyle sözümüzü tuttuk.
“Ama bu daha işin başı. Milletimize de duyurmak istiyorum. Bunlarla yetinmeyeceğiz. Türkiye’nin çok büyük zorluklarla, tehditlerle karşı karşıya olduğunu biliyoruz. Burada Ulusal Kanal’ımıza çok büyük görevler düştüğünün de farkındayız. Daha çok çalışacağımızdan destekçilerimiz, gönüllülerimiz ve milletimiz asla şüphe etmesin. Daha fazlasını yapacağız.”
SEFERBERLİK İÇİNDEYDİK
- Ulusal Kanal Program Dairesi Başkanı Çağdaş Cengiz:
“Devrimci bir irade ortaya konuldu. 85 çalışanımızın tamamı bu iradenin parçası oldu. Kimse mesai düşünmedi, sabahlamayan arkadaşımız kalmadı. Sözümüzü tutmaktan dolayı gurur duyuyoruz. Bunu yaparken sadece fiziki hazırlık değil, arkamızda gördüğümüz ekrandaki görüntüler, yeni KJ tasarımımız, haber merkezinde koşturan arkadaşlarımız; bütün ekip yoğun bir seferberlik içindeydik. Yepyeni programları da bir taraftan hazırladık. Ama burada durmayacağız, daha yapacak çok işimiz var.”
‘MÜCADELE VAR, EMEK VAR’
- Ulusal Kanal Yayın Şefi Ali Murat Engin:
“Buradaki emeği saymakla bitmez. Sözümüzü tutmanın huzuruyla kafamızı yastığa rahat koyacağız ama şimdi daha ne yapabiliriz, başarımızı nasıl daha ileri taşıyabiliriz, bunların mücadelesine gireceğiz. Durmak yok, dinlenmek yok ama en önemlisi de izleyicilerimizin desteğiyle daha güzel günlere hep birlikte yürüyeceğiz.”
Türk Milleti’ne hayırlı olsun
- Ulusal Kanal Genel Müdürü Duygu Karabulut: “Verdiğimiz sözü tuttuk, Türk Milleti’ne hayırlı olsun. Turan Özlü ‘halkın televizyonu’ diyordu, hakikaten öyle ve bu stüdyo milletin evi. Ulusal Kanal ailesi olarak 25 yıldır hiç el değiştirmeden, bu günlere kadar hakikati savunarak geldik. Şimdi de Türk Milleti’nin evinde, onların sesini tüm dünyaya duyuracağız. Yeni hedeflerimiz var. Türk milletinin haklı davasını yükselteceğiz. Ulusal Kanal’da çalışıyor olmak Ulusal Kanal’ın var olması, önemli bir gurur kaynağı. Biz de çok gururluyuz.”
Yeni müjdeler vereceğiz
- Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı:
“Kanalımız bir kimlik inşa etti ve Türkiye’nin, Atatürk devrimini tamamlamasına çok büyük harç koydu. Dünyada eşi, benzeri yoktur. Pırıl pırıl ekranımız, pırıl pırıl stüdyolarımız. Artık daha güzeliz. Daha yakışır stüdyolarla yeni müjdeler vereceğiz. Vatan Partisi’nin üretim devrimine de önderlik edeceği o yakın süreçte, onu stüdyolardan halkımıza duyuracağımız günlere doğru gidiyoruz.
“Bombalar, füzeler konuşuyor, Türkiye’ye yönelik tehditler artıyor, ekonomik bunalım derinleşiyor. Sistem kriz içinde, sistemin partileri kriz içinde, medyaları da kriz içinde. İşte burada hepimiz parlıyoruz. Türkiye buradan üretim devrimiyle çıkacak. Ulusal Kanal’ımız da bu güzel yüzüyle, güzel Türkçesiyle, emektârlarıyla, gönüllüleriyle ve devrimci kimliğiyle bu çözümün ekranı olmaya devam edecek. Yeni yayın döneminde sonsuz başarılar diliyoruz.”



