ULUSAL KANAL’DAN İMECE ÇAĞRISI! Ekrem Ataer: Türkiye’nin geleceği için bu seferberliğe katılın

Ulusal Kanal, TÜRKSAT’tan gelen ihtarnameyle zor durumda kaldı. 30 Haziran’a kadar 15 milyon TL borç ödenmezse, kanalın yayını kesilecek. Ulusal Kanal yönetimi, halkın desteğine ihtiyaç duyduklarını belirterek bir "imece seferberliği" başlattı. “Ulusal Kanal TÜRKSAT’ta kalsın, yolumuz kararmasın!” kampanyasına destekler sürüyor.

Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni sanatçı Ekrem Ataer, Ulusal Kanal’ın önemini Aydınlık Avrupa’ya değerlendirdi. “Ulusal Kanal, ülkenin geleceğine yönelik tehditlere karşı bir barikattır.” diyen Ataer, “Herkes gücü oranında bu seferberliğe katılmalıdır. Çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceği için bu adımı atmalıyız.” çağrısında bulundu. Ataer şunları ifade etti:

BORCUN ÖDENMESİ İÇİN SON GÜN 30 HAZİRAN

“TÜRKSAT’tan bir mektup aldık. Bu mektupta, TÜRKSAT’a olan birikmiş borçlarımızın olduğu bildiriliyordu. TÜRKSAT, bildiğiniz gibi, uzaya çıkıp oradan tüm dünyaya yayın yapan yerli uydumuz. TÜRKSAT olmadan, kablo ve dijital yayınlar dışında, karasal yayın yapmamız mümkün değil. TÜRKSAT’tan bir kanal kiralıyorsunuz, bunun karşılığında kira bedelini ödüyorsunuz ve bu sayede yayınlarınızı dünyaya ulaştırma hizmeti alıyorsunuz. Şimdi, bu hizmetin karşılığında ödenmesi gereken ücrette bir gecikme söz konusu olmuş. Bu gecikmeler birikmiş, faizleriyle birlikte yaklaşık 15 milyon TL’lik bir borç ortaya çıkmış. 30 Haziran’a kadar bu borcun acilen ödenmesi gerekiyor.”

EKRANIN KARARMASINA İZİN VERMEYELİM

“Ödenmezse, kiracı tahliye edilir ve sokakta kalır. Televizyonculuk dilinde "sokakta kalmak" ne demek? Ekranın kararması demek. Yani ekranda hiçbir şey kalmaz, yayın kapanır. Bu ne anlama geliyor? Ekran karardığında, kanal ceza alıp kapatılabilir. Normalde, yayınınız durdurulduğunda belgesel gösterirsiniz, çiçek-böcek yayını yaparsınız, ancak TÜRKSAT frekansınızı iptal ederse bunları bile gösteremezsiniz. Ekran tamamen kararır. Yani, televizyonunuz çalışmayan bir cihaza dönüşür. Elektronik mağazalarında gördüğünüz, fişe takılı ama kapalı duran televizyon görüntüsü gibi olur. Mesele bu kadar ciddidir.”

ULUSAL KANALIN ÖNEMİ

“Ulusal Kanal’ın ne kadar değerli ve gerekli olduğunu son haftalarda daha iyi anlıyoruz. Tarih, Ulusal Kanal’a bir görev biçiyor ve bu görev hızla önümüze geliyor. Özellikle tehditlerin arttığı bir coğrafyada, NATO’nun ve ABD’nin kuşatması altındaki bir dünyada, Ulusal Kanal’a düşen görev bellidir: Dedeağaç’taki NATO tatbikatına karşı Edirne’de toplanan halkın sesi olmak, 21 Haziran’da Ankara’da İran ile Filistin dayanışmasını yükseltmek, Katil İsrail’e "Haddini Bil" diyen bir duruş sergilemek.

Ulusal Kanal, doğru habere ulaşmanın en güvenilir kaynağı haline gelmiştir. Ana akım medyanın yaydığı haberlerin doğruluğunu teyit etme noktasında bir mihenk taşıdır. Bu yüzden diyoruz ki, Ulusal Kanal’ın yolunun kararması, ülkenin geleceğinin kararmasıyla eşdeğerdir. Doğru habere ulaşamadığınızda, gündemi kontrol etmek zorlaşır, herkes istediği yöne çekebilir.

Ulusal Kanal, ülkenin geleceğine dair tehditlere karşı bir barikattır. Sadece bir televizyon kanalı değildir. Bu kadar büyük bir misyonu olan bir kanalın, 15 milyon TL gibi komik bir rakam yüzünden yayın dışı kalması kabul edilemez. Ulusal Kanal’ın önemini ben ülkenin geleceğinin aydınlık olmasıyla paralel bir önem ve görev arz ettiğini düşünerek söylüyorum bunları.

ÖZGÜR VE BAĞIMSIZ YAYINCILIK ANLAYIŞI

“Türkiye’de medyanın yapılanması bellidir: Ya bir holdinginiz vardır ve bu holdingin sistemle ilişkisini rahatlatmak için bir medya kuruluşu kurarsınız. Nitekim Türkiye'de özel televizyonculuğun başlangıcı da bu şekilde olmuştur. İlk özel televizyon kanalı, adeta bir "şehzade televizyonu" olarak, sistemle entegrasyonu sağlamak üzere kurulmuştur. Ya da cemaatlerin veya ticari amaçlı reklam televizyonlarının yapısına dahil olursunuz.

Ulusal Kanal ise bağımsızdır. Haber alma ve aktarma sürecindeki en belirgin özelliği, özgür ve bağımsız yayıncılık anlayışıdır. Ulusal Kanal'ın tek "bağımlılığı", ülkenin kurucu değerlerine ve aydınlık geleceğine olan inancıdır. Bu sorumluluklar, aslında birer erdem olarak görülmelidir. Biz buna "kutlu yürüyüş" diyoruz - ülkenin temel değerlerine bağlı, Kemalizm'i kırmızı çizgi kabul eden, onurlu bir medya mücadelesi. Ulusal Kanal yalnızca izleyicilerine karşı sorumludur.”

KANALIMIZ DÜNYA DEVLERİYLE YARIŞIYOR

“Ulusal Kanal, son dönemde inanılmaz bir izlenme artışı yakaladı. Özellikle son üç haftadır, diğer kanalların izleyicileri, haberlerin gerçekliğini sorgulayarak Ulusal Kanal'a yöneliyor. Bu akış o kadar güçlü ki, şu an dünya çapında üçüncü sıraya yükseldik. Örneğin, 16 Haziran 2025'te sadece bir günde 30 milyon dijital tıklanma aldık. Dünya devleriyle kıyasladığımızda, BBC News ve Euronews gibi kanalları geride bıraktık. Bu rakamlar, dijital platformlardaki ölçümlerle doğrulanmıştır. Ben BBC'nin stüdyolarını gördüm, bir tane stüdyosu ile Ulusal Kanal’ın belki tamamını organize edebilirsiniz. Kanalımız dünya devleriyle yarışıyor. Ulusal Kanal son derece kıymetli ve kararmaması gerekiyor.”

YURTDIŞINDAKİ DOSTLARIMIZA ÇAĞRI

“Yurtdışındaki dostlarımızdan bir an düşünmelerini istiyorum: Ulusal Kanal olmasaydı ne olurdu? Bu bir kara delik gibi bir sessizlik yaratırdı. Haberleşme ve iletişim tamamen kesilirdi. Bu yüzden, herkes gücü oranında bu seferberliğe katılmalıdır. Bu bir sadaka değil, onurlu bir imece hareketidir. Çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceği için bu adımı atmalıyız.

Sayın Genel Başkan Doğu Perinçek’in de dediği gibi, biz sadaka toplamıyoruz. Onurlu bir yoldayız. Kimse "şunu verip kurtulayım" demesin. Bu, geleceğimize yapılan en büyük yatırımdır.”