Yandex
13 Haziran 2025 Cuma
İstanbul 25°
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

WINEP’te Suriye raporu paylaşıldı! ‘SDG ile uzlaşma süreci uzayabilir’

Washington Enstitüsü, Suriye sahasındaki gözlemcilerin raporunu yayınladı. Raporda gözlemciler, Şam'daki yeni yönetimin istikrar sağlamaya çalıştığını, ancak SDG ile uzlaşmanın zorlu olduğunu ve yabancı savaşçılar sorununun sürdüğünü belirtti

WINEP’te Suriye raporu paylaşıldı! ‘SDG ile uzlaşma süreci uzayabilir’

Suriye’ye giden Batılı uzmanların gözlemleri dikkat çekti. “Politik Cihadizmin Yaşı: Hayat Tahrir al-Sham” kitabının yazarı ve Levy Senior's Fellow Enstitüsü'nin kıdemli üyesi Aaron Y. Zelin, New Lines Strateji ve Politika Enstitüsü'nde program direktörü Caroline Rose ve The Economist'in Orta Doğu muhabiri Gareth Browne, Suriye’de çeşitli temaslarda bulundu. Uzmanlar, ABD merkezli ve Orta Doğu odaklı “think tank” kuruluşu olan Washington Institute for Near East Policy (WINEP) aracılığı ile 7 Mayıs’ta sanal bir Politika Forumu düzenledi. Bu forumdaki temas ve gözlemler, “Suriye hakkında: ABD politikası için atılacak yeni adımlar” başlıklı bir rapor olarak yayınladı.

‘SDG UZLAŞMASI ZORLU BİR SÜREÇ’

Şam, Süveyda, Humus, Hama ve diğer bölgelerdeki kişilerle görüşen Zelin, Esad sonrası dönemin beşinci ayında, sahadaki koşulların üç çıkarıma işaret ettiğini belirterek izlenimlerini anlattı:

“Birincisi, zaman zaman öne çıkan çatışmalara rağmen, ülkenin pek çok bölgesinde, son Paskalya tatilindeki kutlamalar da dahil, genel güvenliğin iyi yönetildiği görülüyor. İkincisi, ülkedeki yıkım düzeyi şaşırtıcı boyutta ve yeniden inşa süreci, çok sayıda insanın şu anda yapısal açıdan riskli binalarda yaşaması nedeniyle kısa vadede yeni yerinden edilmeleri beraberinde getirebilir. Üçüncüsü, yeni kurulan hükûmetin temsilcileriyle yapılan birebir temaslar, Dışişleri Bakanı Esad Şeybani’nin iç siyasette kilit bir rol üstlendiğini ve birçok kararın Siyasi İşler Müdürlüğü üzerinden alındığını ortaya koyuyor.

“En acil görevlerden biri, silahların devletin tekelinde toplanması. Ancak ülkenin şiddet dolu geçmişi ve azınlık gruplarının sürdürdüğü endişeler gözönüne alındığında bu, söylendiği kadar kolay olmayacak.

“Suriye’nin kuzeydoğusunda da Hükûmet ile SDG arasında hedeflenen entegrasyon, belirlenen bir yıllık takvimin ötesine uzanacak zorlu bir süreç olacak. Her iki taraf da Halep’teki Kürt mahallelerinde, Tişrin Barajı çevresinde ve Batı Deyrezor’da hükûmet varlığını artırarak ve alt komiteler kurarak önemli ilerleme kaydetti. Ancak zorluklar henüz aşılmış değil. Haseke’de entegrasyon çok daha çetin olacak.

WINEP’te Suriye raporu paylaşıldı! ‘SDG ile uzlaşma süreci uzayabilir’ - Resim : 1

YABANCI SAVAŞÇILAR SORUNU

“Şam yönetimi, ABD’nin taleplerini karşılamak için adımlar attı. Ancak yabancı savaşçıların uzaklaştırılması hâlâ ciddi bir sorun olarak duruyor. Yetkililer, geçen aralık ayında Hama bölgesinde Noel ağacı yakan Özbek cihatçılarla ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah el-Sisi’ye karşı çağrılarda bulunan Mısırlı militan Ahmed el-Mansur gibi HTŞ içindeki sorunlu isimlere dikkat çekiyor. Ancak bu yabancı savaşçılar hâlâ Savunma Bakanlığı’nda görevlerini sürdürüyor.”

‘OLAYLARDAN DERS ÇIKARDILAR’

Şam'da hükûmet yetkilileri, dini figürler ve sivil toplum liderleriyle bir araya gelen Rose da, “Yeni Suriye’nin bir yol haritası ve stratejisi var, ancak uygulama konusunda ciddi zorluklar yaşanıyor.” dedi. Rose, şunları anlattı:

“Aşırı yüklü ve yetersiz kaynaklara sahip olmasına rağmen hükûmet, iç talepleri dengelemeyi başararak uluslararası alanda diplomatik bir atağa geçti. Bu yönüyle dikkat çekici bir başarı sağladı.

“Mart ayında Tartus ve Lazkiye’deki şiddet olaylarından alınan ders ile Ceramana’da yaşanan olaylara çok daha hızlı ve etkili bir müdahale yapıldı. Buna rağmen azınlık gruplar hâlâ tedirgin ve hükûmet bu tür olayları önlemek için yoğun çaba harcıyor. Bu nedenle düşük yoğunluklu şiddet olaylarının sürmesi muhtemel.

‘MÜZAKERELER HER AN ÇÖKEBİLİR’

“Hükûmet ile SDG arasında da hâlâ ciddi görüş ayrılıkları var. Taraflar, yönetimin temel prensiplerinde dahi uzlaşmakta zorlanıyor. Şimdiye kadar öne çıkan öneriler, federal sistemden Irak Kürdistanı modeli ve Kürt güvenlik gücüne kadar, anlaşmazlığın derinliğini gösteriyor. Bu durum, üzerinde uzlaşılmış net bir çerçeve olmaksızın yürütülen müzakereleri her an çökme riskiyle karşı karşıya bırakıyor.

“ABD ve müttefikleri, özellikle yabancı savaşçılar konusunda daha fazla ilerleme görmek istiyorsa, Suriye yetkililerine açık bir yönlendirme ve işbirliği sunmaları gerekecek. Zira bu savaşçılar, mevcut baskı altındaki yönetime karşı ciddi bir silahlı direniş potansiyeli taşıyan, iyi eğitimli unsurlar.”

‘OLAYLAR GEREKÇE OLARAK SUNULDU’

Esad yönetiminin değişmesinden bu yana Suriye'den haber yapan Browne ise Suriye’deki değişimin havasının ilk günden bugüne değiştiğini belirtti. “Derin yoksulluk ve süregelen yaptırımlar nedeniyle zamanla hava sönümlendi.” diyen Browne, Suriye’deki gözlemlerini şöyle anlattı:

“Yeni hükûmet, HTŞ dışındaki unsurları da sisteme entegre ederek İdlib ile Şam arasında kalan bölgede de güçlü bir kontrol sağladı. Bu süreci kolaylaştırmak için yöneticiler, kıyı ve güneydeki şiddet olaylarını, geriye kalan grupların entegrasyonu için gerekçe olarak sundu. Örneğin Dera’daki büyük çatışmaların ardından, “8. Tugay” lideri Ahmed el-Avda güçlerini Savunma Bakanlığı’na entegre etmeyi kabul etti. Benzer şekilde, Ceramana’daki olaylardan sonra bazı Dürzi savaşçılar da hükümete katıldı.

‘İSRAİL’E KARŞI TEMKİNLİ AMA BU DEĞİŞEBİLİR’

“Yeni liderlik, çoğu zaman kendi sınırlarını biliyor ve pragmatik hareket ediyor. Bu durum, Kürtlerin kuzeydoğuda ‘federalizm’ olarak adlandırılmasa da belirli bir yönetim yetkisini ellerinde tutmalarına müsamaha gösterilmesinde de kendini gösteriyor. Şara’nın çevresinin bu bölgelere zorla müdahale etme konusunda pek istekli olmadığı anlaşılıyor. Ayrıca, El Kaide’nin yerel kolu olan Hurras ed-Din’e yönelik düzenli operasyonlara da izin veriliyor. Belki de en dikkat çekici gelişme, hükûmetin İsrail’le sınırlı etkileşime açık olması ve İsrail’in sınır ötesi askeri operasyonlarına karşı şimdiye kadar temkinli bir yaklaşım sergilemesi. Ancak bu saldırılara karşı kamuoyundaki tepki artarsa, Şara’nın tutumunu gözden geçirmesi gerekecek.”

SDG