Yargıtay'dan 15 Temmuz davasına onama

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Beytepe Asker Hastanesine yaralı olarak gelen iki darbeciyi adli makamlara bildirmemekle suçlanan, aralarında hastanenin eski başhekimi uzman tabip jandarma albay Halil Atılgan'ın da bulunduğu 4 sanık, Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmıştı. Mahkeme 17 Temmuz 2020 tarihinde sanıklardan Osman Elmalıca hakkında "Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs etme" suçundan müebbet, Halil Atılgan, Yusuf Özdemiroğlu ve Engin Özay hakkında da "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan mahkumiyet kararı vermişti. Mahkeme ayrıca Atılgan, Özdemiroğlu ve Özay'ın, "Anayasal Düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçundan beraatine hükmetmişti. Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurularını reddetmesi üzerine Yargıtay’a temyiz başvurusu yapıldı.

GEREKÇEDEN

Yargıtay 3. Ceza Dairesi temyiz istemlerini reddederek verilen kararları onadı. Yargıtay kararında şöyle denildi:

"Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, sanık Osman Elmalıca hakkında anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, sanıklar Halil Atılgan, Yusuf Özdemiroğlu ve Engin Özay hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçlarından hükmedilen mahkumiyet hükümlerine esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların her bir sanık ve suç yönünden ayrı ayrı temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmıştır."

SUÇLAMALARI REDDETMİŞTİ

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Beytepe Asker Hastanesinde yaşanan olaylara ilişkin dava açılmıştı. Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada, 15 Temmuz'da Jandarma Genel Komutanlığında, polisle girdikleri çatışmada yaralanan bir eski binbaşı ile bir eski yüzbaşıyı, hastanede yaptığı ilk müdahaleden sonra adli makamlara bildirmemekle suçlanan sanık eski başhekim Atılgan suçlamaları reddetmişti.

Atılgan savunmasında, "Ben 23 yıl 11 ay TSK'da görev yaptım. O gece ne olduğunu anlamadım. Devlet ortada yoktu, kendi başımıza hareket ettik. Hasta ve yaralılara yardım etmek zorunda kaldım. Ayrım yapmadan tüm personelimi göreve çağırdım ve sağlık hizmeti verdik." demişti.

BYLOCK İDDİALARINI REDDETMİŞTİ

Darbe girişiminde, sözde "Yurtta Sulh Konseyi" tarafından sıkıyönetim komutanları, askeri hakim ve savcılarla komutan görevlendirmeleriyle ilgili mesajlar geldiğini anlatan Atılgan, "Genelkurmay Başkanı açıklama yapmayınca, darbe aleyhine yapılan açıklamalara itibar etmedim. Ülkede kaotik bir durum vardı ve sorumluluk alarak görevimi yaptım." ifadelerini kullanmıştı.

Atılgan, mahkeme başkanının, FETÖ'nün şifreli yazışma programı ByLock'u kullandığının tespit edildiğini belirtmesi üzerine, "Bu yöndeki suçlamaları kabul etmiyorum. Bu programı da kabul etmiyorum." demişti.

FETÖ’nün firari ismi mahrem yapılanmayı anlattı: İz bırakmazlar, bütçeleri yüksekGündem

Yargıtay’dan FETÖ VIP dinleme davası kararı! Eski emniyet müdürlerinin cezalarına onamaGündem