Yedi kollu ahtapotun yedincisi! İşte kültürel NATO
Yalnızca askeri bir ittifak olmayan NATO, kültür ve sanat alanında da etkin oldu. NATO’nun küreselleşmeci, tek kutuplu dünya zihniyeti çeşitli biçimlerde kültüre, sanata sirayet etti


ABD’nin öncülük ettiği NATO’nun Dedeağaç’ta Türkiye’yi hedef alan tatbikatı gündemdeki yerini koruyor.
Tek kutuplu dünya sistemini var etmek için kurulan ve askeri ittifakın çok ötesinde bir yapılanma olan NATO kültür ve sanat alanında da örgütlendi.
Soğuk Savaş döneminde Sovyetlere karşı askeri, teknolojik, ekonomik ve kültürel bir savaş yürüten ABD, bu dönemde özellikle Avrupalı aydınları devşirmeye çalıştı. ABD’nin merkezi istihbarat örgütü CIA, İkinci Dünya Savaşı’nın bitmesinin hemen ardından Avrupa’da bir kültürel örgütlenme faaliyetine girişti.
NATO’nun meşrulaşmasını sağlayan bu faaliyetlere verilebilecek en çarpıcı örnek Encounter dergisidir.
1953 yılında Şair Stephen Spender ve gazeteci Irving Kristol tarafından kurulan Encounter dergisi CIA ve MI6’dan gizli fonlar aldı.
Frances Stonor Saunders “Parayı Verdi Düdüğü Çaldı-Sanat ve Edebiyat Dünyasında CIA Parmağı” adlı kitabında ABD güdümünde hareket eden örgütleri, “CIA'nın arkasına takılan bu örgütler, sol kanattaki siyasal hareketlerin gerisinde yatan dürtüyü yok etmek ve ılımlı sosyalizmin kabul görmesini sağlamak için tasarımlanmış bir propaganda ve sızma seferberliğinin bıçak ağzında yer alıyordu.” şeklinde tanımlar.
CIA TOLSTOY’U BİREYSEL ÖZGÜRLÜK SEMBOLÜ YAPMAK İSTEDİ
Kitapta yer alan bir diğer dikkat çeken bilgi ise Tolstoy’la ilgili. Büyük yazar Tolstoy’un ölümünün ellinci yıl dönümünde CIA, Nabokov’un öncülüğünde 1960 Haziran ve Temmuz aylarında Venedik'in San Giorgio Adası'nda Sovyetlerin Tolstoy Festivali’ne festivalle karşılık verir. Alberto Moravia, Franco Venturi, Herbert Read, Iris Murdoch, George Kennan, Jayaprakash Narayan, John Dos Passos gibi isimler bu festivale katılır.
CIA, Partisan Review, Encounter, New Leader gibi dergilere de bu dönemde fon sağlamıştır.
ABD Kültürel Özgürlük Kongresi’nin yürüttüğü bu örgütlenme kültürel NATO’ya benzetilmiştir.
1962 yılında Kenneth Tynan ve ekibi “That Was The Week That Was” programında ABD’nin bu kültürel hamlesini alaya alır. Ancak Tynan programda önemli bir tespitte de bulunur:
“Şu bizim malum Kültürel Özgürlük Kongresi Avrupa'da ve başka yerlerde kültürel ilişkilerde öncü tabya rolü oynayacak bazı ileri üsler kurmuş durumda. Bu üsler birer dergi görüntüsünün arkasına gizleniyor ve bunların kod adları var - Encounter, Encounter-force Strategy'nin kısaltılmışıdır. Daha sonra bir ‘Kongre sözcüsü’ çıktı ve o sözcü ‘bir çeşit kültürel NATO"ya benzeyen dergilere sahip olmakla’ övünüyordu.”
HAYVAN ÇİFTLİĞİ ÇİZGİ FİLMİNİ CIA FONLADI
Soğuk Savaş döneminde sinemada da NATO ve CIA etkisi görülür. Antikomünist bir roman olan Hayvan Çiftliği, CIA Ajanı ve Beyaz Saray danışmanı Howard Hunt, İngiliz şirketi Halas and Batchelor Cartoon Films’e 300 bin renkli çizim kullanılarak bir Hayvan Çiftliği çizgi filmi yaptırır. Şirket, İngiliz Merkezi Enformasyon Dairesi için yüzden fazla film yapar ve bunların birçoğu Marshall Planı'nın ve NATO'nun geniş kitlelere tanıtılmasına yardımcı olur.
Yakın zamanda da ABD ve NATO’nun zihniyetinin yansıtıldığı örnekler çoktur.
BİR SOĞUK SAVAŞ PROPAGANDASI: BLACKLIST
James Spader’in oynadığı son bölümü 2023’te yayınlanan Blacklist dizisi, Die Welt muhabiri Deniz Yücel’in tutuklanmasıyla başlar. Dizi Raymond Reddington karakterinin ABD’nin ve NATO’nun düşmanlarına karşı verdiği yeraltı mücadelesini işler.
TOP GUN: MAVERICK İRAN’A KARŞI ÇEKİLDİ
ABD ve NATO propagandasını gösteren bir başka somut örnek ise Top Gun: Maverick filmidir.
Joseph Kosinski tarafından yönetilen ve Tom Cruise’un rol aldığı 2022 yapımı filmin çekimlerinde NATO ve ABD üsleri kullanılmış, İran da hedef ülke olarak gösterilmiştir.
NATO’NUN 2022 KONSEPTİNDE LGBTİ DAYATMASI
ABD’nin LGBTİ dayatmasına paralel olarak 2022 yılında yayınladığı konsept metninde “Bireysel ve toplu dayanıklılığımızı artıracağız. İklim değişikliği, insan güvenliği ve kadın, barış ve güvenlik gündemini tüm görevlerimize entegre edeceğiz. Değerlerimizin bir yansıması olarak toplumsal cinsiyet eşitliğini ilerletmeye devam edeceğiz.” ifadelerine yer verilir. Bu metin NATO’nun yalnızca bir askeri örgütlenme olmadığının da kanıtıdır.
KAREN FOGG’UN UYUYAN GÜZELLERİ
1945’te başlayan Küçük Amerika süreci Türkiye’nin kültür hayatına da etki etti. Marshall yardımları, Millî Eğitim Komisyonunda yabancıların yer alması ABD ve NATO’nun meşrulaşmasına hizmet etti. Özellikle 1980 darbesinden sonra bireyciliğin, pornografinin öne çıkarılması, kültür ve sanat alanındaki anti emperyalist dalgayı kırdı.
1998-2002 Avrupa Komisyonu Delegasyonu Başkanı olarak görev yapan Karen Fogg, Türkiye’de Türk tarihinin hakkından gelinmesi”, “Türk devletinin hakkından gelinmesi” amacıyla çeşitli faaliyetler yürütür. Amaç milli kimliğin tahrip edilmesidir. Karen Fogg, Türkiye’de bu amaçlara hizmet edecek isimleri ve kuruluşları da “uyuyan güzeller” diye nitelendirmiştir.
Günümüzde pek çok medya kuruluşu AB ve ABD’den fonlanmıştır. En son yaşanan USAID skandalı kurulan fon ağını ortaya çıkarmıştır.
“Uyuyan güzeller” bugün de Türkiye edebiyatı, Türkiye sineması, Türkiyelilik gibi kavramlarla ve ulus devletin karşısına sözde bireysel özgürlükleri koymaktadır.
Netflix, Disney gibi küresel platformlar ise tıpkı Hollywood gibi ABD ve NATO hegemonyasına hizmet eden bir konumdadır. Bu platformlarda LGBTİ, uyuşturucu propagandası yapılan yapımlar öne çıkarılmaktadır.