Yemek borusu kanseri beslenmeyle önlenebilir
Yemek borusu kanserine yol açan etkenlerin önemli bir kısmı engellenebilir. Sigara ve alkol tüketimi, aşırı sıcak içecekler, yanmış, tütsülenmiş gıdalardan uzak durulmalı. 60 yaş üstü hastalığıdır. Erkeklerde daha sık görülmesine rağmen sıcak çay içimine bağlı olarak kadınlarda da görülebilmektedir.
Boyundan başlayıp mideye kadar uzanan ve yaklaşık 25-30 cm uzunluğundaki yemek borusunda meydana gelen kanserler yemek borusu kanseri veya özofagus kanseri olarak isimlendirilir. Yemek borusu mide ve boğaz arasındaki bağlantıyı sağlar. Hücre büyümesine bağlı olarak bu bağlantıda sorun yaşanabilir ve yemek borusu kanseri ortaya çıkabilir.
Agresif bir kanser türü olan yemek borusu kanseri başlangıçta belirti göstermeyebilir, erken tanı zordur. Yemek borusu kanserinde ani kilo kaybı, kişinin güçlükle yutkunması, öksürük ve ses kısıklığı gibi belirtiler görülür. Birçok kanser türünde olduğu gibi yemek borusu kanserinde de erken teşhis edildiğinde tedavi başarı şansı artar.
Hücre tipine göre yemek borusu kanserinin nedenlerinde de değişiklik olabilir. Yemek borusu kanserine yakalanma riskini artıran en temel faktörler sigara ve alkol tüketimidir. Ayrıca aşırı sıcak içeceklerin, yanmış, tütsülenmiş gıdaların tüketilmesi de yemek borusu kanserine yol açabilir.
Hastalığın teşhisi endoskopi (bir fiberoptik kamera) ile yapılan biyopsi yoluyla konulur. Tedavide kanser evreleme ile kanserin yeri temel alınır ve kişinin genel durumu ile bireysel tercihleri de dikkate alınır. Küçük şekilde lokalize skuamöz hücreli kanserlere, tedavi ümidiyle sadece cerrahi yöntemler uygulanabilir. Diğer çoğu durumda, cerrahi yöntemlerin yanında radyoterapi içeren ya da içermeyen kemoterapi uygulanır. Daha büyük tümörlerin büyümesi kemoterapi ve radyoterapi ile yavaşlatılabilir. Hastalık çok yayılmışsa ya da hasta ameliyata alınamayacak durumdaysa çoğunlukla palyatif (hafifletici) bakım önerilir. Tedavinin sonuçları hastalığın derecesiyle ve diğer tıbbi durumlar ile ilgilidir ama teşhiste sıklıkla geç kalındığından dolayı genellikle yetersiz olma eğilimindedir. Beş yıllık yaşam oranı yüzde 13 ila yüzde 18 dolayındadır.
EN YAYGIN BELİRTİSİ YUTMA GÜÇLÜĞÜ
Yemek borusu kanserinin en önemli ve yaygın belirtisi yutma güçlüğüdür. Yutma güçlüğü dışında, yutkunma sırasında ağrı, öksürük, ses kısıklığı, şiddetli reflü, ani kilo kaybı, göğüste yanma, mide bulantısı, kusma ve ağza asidik bir tat gelmesi yemek borusu kanserinin belirtileridir. Yemek borusu kanseri belirtileri arasında çok nadir de olsa bazen kanama görülebilmektedir. Bu kanama ağızdan kan gelmesinden ziyade bağırsak kanaması olarak görülür. Yaşlı kişilerde gece yastığa salya akması ve yutarken acıma da yemek borusu kanserinin ilk belirtileri olabilir.
Tümör yemek borusunun yüzde 60-70’ini kapamadığı durumlarda genellikle belirti vermez.
SICAK ÇAY İÇMEYİN
Genellikle yemek borusu kanseri 60 yaş üstü hastalığıdır, bu yaş altında daha nadir görülür. Erkeklerde daha sık görülmesine rağmen Doğu illerimizde sıcak çay içimine bağlı olarak kadınlarda da neredeyse aynı oranda ortaya çıkabilmektedir. Genç nüfusta nadir görülen yemek borusu kanseri, ailesinde özellikle yemek borusu kanseri, kolon kanseri olan kişilerde daha sık görülebilmektedir.
Çok sıcak çay içmek, sebzeden fakir et ağırlıklı beslenme bu bölgede yemek borusu kanserinin görülmesinde önemli rol oynamaktadır. Türkiye’nin doğusundan başlayan ve Türki Cumhuriyetler denilen bölgeyi de içine alarak Çin’e kadar uzanan bölgede yassı hücreli yemek borusu kanseri dünya geneline göre daha sık görülmektedir. Bahsedilen bölgenin dağlık ve soğuk olması nedeniyle aşırı sıcak içeceklerin çok fazla tüketilmesi önemli bir etkendir. Sıcak içeceklerin tüketilmesine sigara ve alkolün de eklendiği durumlarda yemek borusu kanserinin görülme sıklığı artmaktadır.
ÜLKEMİZDE TARAMA YAPILMIYOR
Yemek borusu kanseri kan tahliliyle belli olmaz. Bunun için başta endoskopik yöntemler olmak üzere farklı tanı süreçleri söz konusudur. Türkiye’de yemek borusu kanserinin erken teşhisi için bir tarama programı bulunmamaktadır. Ancak kişisel olarak alınabilecek önlemlerin başında endoskopik kontrollerin yaptırılması gelmektedir. Reflüye bağlı olarak gelişen Barrett özofagusu (BARRETT) hastalarında, gelişebilecek bir yemek borusu kanserini erken teşhis etmek için yıllık endoskopi ile takip edilmesi önemlidir.
Yassı hücreli (Skuamoz) yemek borusu kanserinin yaygın olarak görüldüğü doğu illerinde rutin endoskopik kontroller erken teşhis için hayati önem taşımaktadır.
ÖNCELİKLE KEMORADYOTERAPİ
Yemek borusu kanserinin tedavisi, evresi ve bulunduğu bölgeye göre farklılık göstermektedir. Adenokarsinom veya yassı hücreli (skuamöz) üçüncü evre yemek borusu kanserlerinde öncelikle kemoradyoterapi denilen, çok yüksek olmayan radyoterapi dozuyla kemoterapinin birleştirildiği bir tedavi uygulanmaktadır. Bu tedaviden ciddi yanıtlar alınmaktadır. Kemoradyoterapi tedavisiyle ameliyata uygun hale gelen hastalarda yemek borusu kanseri ameliyatı yapılmaktadır.
Dördüncü evre özofagus kanserlerinde genellikle ameliyat yapılamamaktadır. Bu hasta grubu kemoterapi ve radyoterapi tedavisi uygulanmaktadır.
BOYUN BÖLGESİNDE TEDAVİ
Kanserin yemek borusunun boyun bölgesinde yerleştiği durumlarda hastalar genellikle ameliyatla tedavi edilmemektedir. Yapılan araştırmalar boyun bölgesi yemek borusu kanserlerinde ameliyat veya kemoradyoterapi tedavisinin arasında bir fark olmadığını ortaya koyar. Boyun bölgesinde ortaya çıkan özofagus kanserlerinde kemoradyoterapi yöntemi ile hastaların önemli bir kısmında ciddi başarı elde edilmektedir. Ancak kemoterapi ve radyoterapinin yeterli olmadığı durumlarda ameliyat tercih edilebilir.
Yemek borusunun boyun bölgesinde oluşan tümörler ses bölgesinin arkasında olduğu için bu ameliyatlarda gırtlak, tiroid, yutak bölümünün bir kısmı ve soluk borusunun bir kısmı da çıkartıldığı için hastaların hayatının kalan bölümünde boynundan nefes alması gerekmektedir.
Hastanın ağzından beslenebilmesi için yemek borusu kanseri ameliyatında yemek borusunun sadece bir kısmı çıkartılıp ince veya kalın bağırsaktan yemek borusu yapılabilir. Bazen de yemek borusu komple çıkartılıp mideden dil köküne kadar yemek borusu yapılabilmektedir.
