Yerli ham madde yüzde 18’den yüzde 9’a düştü! Kimya sektöründe yatırıma devlet inisiyatifi çağrısı
İKMİB Başkanı Adil Pelister, kimya sektöründe yatırım gerekliliğinin altını çizdi. Petrokimya tesislerinin maliyetinin yüksek olduğuna işaret eden Pelister, devletin öncülük yapması gerektiğini belirtti

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister, ekonomi gazetecileriyle bir araya gelerek sektörün 2024 yılı verilerini değerlendirdi ve gelecek dönem hedeflerini paylaştı. Pelister, 2024 yılını 30,8 milyar dolarlık ihracat ile tamamlayan kimya sektöründe, 2025’te 35 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini aktardı. 2018 yılında kimya sektöründe kullanılan ham maddelerin yüzde 18’inin Türkiye’de üretildiğinin bilgisini veren Pelister, bu oranın yüzde 9’a gerilediğini aktardı ve petrokimya yatırımının gerekliliğinin altını çizdi. Pelister, şu ifadeleri kullandı:
TOGG ÖRNEĞİ
“Türkiye, 2018’de kimya sektöründe kullanılan ham maddelerin yüzde 18’ini kendisi üretiyordu. Şimdi yüzde 9’a kadar düştü. Çünkü sektörün hacmi büyüdü, yatırım yapılmadı. SOCAR’ın 7 milyar dolarlık yatırım hedefi, Adana Yumurtalık bölgesinde yatırım planı var ancak bunlar yapılsa bile bizim ihtiyacımızı karşılayamayacak. 5-6 tane daha petrokimya tesisi kurulması lazım.”
Petrokimya tesisi yatırımlarının yüksek maliyetli olduğuna dikkat çeken Pelister, devletin inisiyatif alması gerektiği kaydederek, TOGG örneğinde olduğu gibi bir devlet öncülüğü ihtiyacını vurguladı. Pelister, “Kamu, altyapı çalışmalarıyla, mevzuat destekleriyle ön ayak olmalı. Kamunun biraz daha inisiyatif alması lazım. Bu konuda kamunun yatırımcılara destek vermesi zorunluluk.” dedi. Kimyada alt sektörlerin 2024 yılı ihracatın verilerini açıklayan Pelister, kimyevi maddeler ve mamulleri ürün gruplarında ilk sırada 9,4 milyar dolar ihracat ile plastikler ve mamullernin yer aldığını aktardı. Pelsiter’in paylaştığı verilere göre ikinci sırayı 7,9 milyar dolarlık ihracatla mineral yakıtlar ve ürünler alırken, anorganik kimyasallar ihracatı ise 2,7 milyar dolar ihracatla üçüncü sıradaki yerini korudu.
ÖLÇEK BÜYÜTME HEDEFİ
Kimya sanayinin yüksek katma değer yarattığını belirten İKMİB Başkanı Adil Pelister, “Geçtiğimiz yıl özellikle dünya ekonomisindeki yavaşlama, jeopolitik risklerin getirdiği korumacılık ve küresel ticarette yaşanan zorluklar sebebiyle ihracatçılarımız için de zor geçen bir seneyi geride bıraktık. Ancak hem pazar hem de ürün çeşitliliğimizi artırmayı başardık. Şimdi ise dünya çapındaki fırsatlara odaklanıp kimya ihracatımızı bir üst seviyeye taşımak istiyoruz. 2025’te ölçek büyütmeyi amaçlıyoruz. Daha fazla teknoloji yatırımını destekleyecek, inovasyon ile Ar-Ge merkezli üretimi kimyanın tüm alanlarına yayacak ve elbette sanayide dönüşüme hız katacak çalışmalara imza atacağız.” ifadelerini kullandı.
209 FARKLI TEST YAPILACAK
Vizyon 2030 stratejilerinden bahseden Pelister, şöyle konuştu: “Yakın zamanda açılışını gerçekleştirdiğimiz Kimya Teknoloji Merkezi ile Türkiye’de sektörümüz adına bir ilke imza attık. Ülkemizde daha önce yapılmayan 39 test burada yapılacak. 209 farklı test gerçekleşecek ve 100 testten de akredite olunacak. Böylece ihracatçılarımıza hem zaman hem maliyetten tasarruf sağlayacak. Ülkemizin cari açığının azalmasına da ilk etapta yıllık ortalama 12,5 milyon dolar katkı sunacağız. Stratejimiz kapsamında Türkiye Kimya Ajansı’nın kurulması ve Kimya Sektör Şurası projelerimiz için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türk Kozmetik Sektörünün Marka Oluşumu ve Tanıtımı Turquality Projesi de Ticaret Bakanlığımız tarafından onaylandı. Bu proje ile ABD, Çin ve İtalya gibi yüksek potansiyele sahip pazarlarda daha da güçlenmeyi hedefliyoruz.”
YIL SONU FAİZ BEKLENTİSİ YÜZDE 30
İhracatçıların finansman sıkıntılarına da değinen Adil Pelister, Türk Eximbank kredilerinde teminat sorununa işaret etti. Pelister, “İhracatçılar, aldıkları tutar kadar teminat vermeli. Aldığı kredinin faizi, hatta damga vergisine kadar kısmının teminatını veriyor.” diye konuştu. İhracatçıların kullandığı reeskont kredilerinde faizin yüzde 25’lere inmesini beklediklerini dile getiren Pelister, yıl sonunda politika faizinin de en azından yüzde 30’a inmesi gerektiğini söyledi. Enflasyon ile politika faizi arasında fark olması gerektiğini öne süren Pelister, yan yana olduğu zaman da dezavantajlarına olduğunu ifade etti. Pelister ayrıca, ihracat bedellerinin yüzde 30’unun bozdurulması zorunluluğunun tamamen kaldırılmasını talep ettiklerini açıkladı.