Yönetmen Yıldırım Fikret Urağ: Bu oyunu Filistin’in kahraman çocuklarına adıyorum
Tiyatro Sanatçısı Yıldırım Fikret Urağ, yönetmenliğini üstlendiği ‘Bir Ziyaret’ oyununun ilk gösteriminde Filistin’e selam gönderdi. Urağ, ‘Gazze'nin ve Filistin'in onurlu direnişi insanlığın umududur, bunu biliyorum. Her zaman olduğu gibi ışık yine Doğu’dan yükselecek, bunu da biliyorum.’ dedi.
Tiyatro Sanatçısı Yıldırım Fikret Urağ, İstanbul Şehir Tiyatroları Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde oynanan, Friedrich Dürrenmatt’ın unutulmayan eseri ‘Bir Ziyaret’ oyununu yönetti. Oyunun sona ermesinin ardından Filistin’e destek konuşması yapan Urağ, gözyaşlarını tutamadı.
Friedrich Dürrenmatt’ın unutulmaz eseri, gençliğinde sevgilisi Alfred tarafından terk edilip kasabadan kovulan Claire’nin, yıllar sonra dünyanın en zengin kadını Bayan Zachanassian’dan intikamını konu ediniyor. Yıldırım Fikret Urağ’ın yönettiği oyun önceki gün İstanbul Şehir Tiyatroları Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde ilk gösterimini yaptı. Gösterime Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek ve Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şule Perinçek de katıldı.
Oyunun ardından sahneye çıkan Urağ, seyircilere seslendi. İsrail’in katliamlarını hatırlatan Urağ, “Tarih boyunca ilk kez birileri çıkıp gözümüzün içine baka baka çocuklar öldürülebilir diyor.” ifadelerini kullandı.
‘İNSANLIK TARİHİNİN EN ZOR DÖNEMİNE TANIKLIK EDİYORUZ’
Bebeklere ve çocuklara karşı savaş ilan edildiğini belirten Urağ, konuşmasında şu sözlere yer verdi:
“Evet, dünya kara bir bulutun içinden geçiyor bugünlerde. Bizler insanlık tarihinin en zor, en acılarla dolu dönemine tanıklık ediyoruz.
“Uluslararası bir enstitünün yaptığı araştırmaya göre, dünya üzerinde yaklaşık son 4 bin yılda sadece 270 yılı savaşsız geçirmişiz. İnsanlık için yüz karası denilebilecek pek çok dönem yaşandı belki ama bu kadar ağır ve türümüzün varlığından utanç duyduğumuz bir dönem yaşanmadı. Belki de türümüzü, homosapiensi yeniden tanımlamak zorundayız. Çünkü dünya üzerinde ilk kez bebeklere, çocuklara karşı bir savaş ilan edilmiş durumda. Tarih boyunca ilk kez birileri çıkıp gözümüzün içine baka baka çocuklar öldürülebilir diyor. Ve bunu uyguluyor. Öldüremediklerini aç bırakıyor, ölümcül hastalıkların pençesine atıyor. Ya bunu yapanlara ve seyredenlere yeni bir tanım bulmak zorundayız ya da kendimize!”
‘GAZZE’NİN DİRENİŞİ İNSANLIĞIN UMUDU’
“Gazze'nin ve Filistin'in onurlu direnişi insanlığın umududur, bunu biliyorum.” diyen Urağ, karamsar olmadığını söyledi. Urağ, “Alman düşünür Adorno, ‘Auschwitz'ten sonra şiir yazmak barbarlıktır.’ demişti. Bir acıyı ve o acı karşısındaki derin hassasiyeti ifade ediyormuş gibi görünen bu sözün, boş bir söz olduğunu, bugün ne yazık ki köklerimizden sarsılarak anlıyoruz. Ve barbarlığın ne demek olduğunu ve barbarların kimler olduğunu dehşet içinde görüyoruz. Ne yazık ki geçmişimizde derin yaralar var. Ve insanlık bugünlere yaralarını sara sara geldi. Buraya kadarmış. Bugün insanlığın kalbinde, Gazze'de açılan yara hiçbir zaman kapanmayacak. Asla karamsar değilim. Gazze'nin ve Filistin'in onurlu direnişi insanlığın umududur, bunu biliyorum.” dedi.
Oyunu Gazzelilere adayan Urağ, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Her zaman olduğu gibi ışık yine Doğu’dan yükselecek, bunu da biliyorum. Bu kara bulutun içinden çıkacağız kuşkum yok. Ama Gazze’de öldürülen bebeklerin, çocukların gölgesi her zaman vicdanlarımızın üzerinde olacak. İşte bu yüzden sözü daha fazla uzatmadan bu oyunu, yaşam haklarını koruyamadığımız, o masum kokularını bir daha asla içimize çekemeyeceğimiz Gazze bebeklerine, çocuklarına ithaf ediyorum. Bizler şiir yazmaya, tiyatro yapmaya devam edeceğiz. İnadına ve inançla! Yaşasın Gazze! Yaşasın özgür Filistin!”

