Yumrukçu başkana grevli yanıt
Başkan Veysel Tiryaki’nin bine yakın belediye işçisini sendikadan istifa etmeye zorlaması ve işten çıkarmasıyla gündeme gelen Altındağ Belediyesinde grev başladı

Altındağ Belediyesinde örgütlü Hizmet-İş Sendikası, 2024 yerel seçimleri öncesinde hukuka uygun olarak imzalanan ek protokolü uygulamayan, işçilerin kazanılmış sosyal haklarını vermeyip geriye götürmek isteyen, işçilere asgari ücreti öneren, baskı ve tehdit ile sendika üyelerini istifaya zorlayan, Ramazan ayında 46 emekçiyi haksız yere işten çıkaran, belediye önündeki eylem çadırını yıkıp sendika temsilcisini yumruklayan Veysel Tiryaki başkanlığındaki Belediye Yönetimine karşı grev başlattı.
Belediye önünde yaptığı basın açıklamasıyla grev kararını duyuran Hizmet-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı İdris Ersoy, 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden sonra göreve gelen Veysel Tiryaki yönetiminin, Altındağ Belediyesi’nde üyelerinin imzalanan toplu iş sözleşmesinden gelen geçmiş kazanımlarını hiçe saydığını, her bir çalışanın maaşını hiçbir yasal dayanağı olmadan yüzde 20 oranında düşürdüğünü söyledi. Ersoy açıklamasında şunları dile getirdi:
‘UYARILARIMIZA CEVAP VERİLMEDİ’
“2024 yılının son aylarında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi sendikamıza verilmiş ve bu yetki doğrultusunda Altındağ Belediyesi işvereni ile toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başlatılmıştır. Yasal süreçler çerçevesinde müzakerelere devam edilmiştir. Ancak toplu iş sözleşmesi görüşme süreci içerisinde uzlaşma sağlanamamış, arabuluculuk nezdinde görüşmelere geçilmiş, Altındağ Belediyesi işvereninin uzlaşmaz tutumu devam etmiş ve herhangi bir anlaşma sağlanamamıştır.
‘SADECE YÜZDE 7 ZAM TEKLİF ETTİ’
“İşveren, önceki toplu iş sözleşmesinde yer alan 52 günlük ikramiye hakkını 36 güne düşürmeyi, yol ve eğitim yardımlarını tamamen kaldırmayı ve yıllık enflasyonun yüzde 44 olduğu bu ülkede bizlere yalnızca yüzde 7 oranında zam teklif etmiştir. Bu teklif hem sendikamız hem de üyelerimiz tarafından reddedilmiş, kabul görmemiştir. Altındağ Belediyesinin uzlaşmaz tavrı nedeniyle 6356 sayılı ‘Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’ gereğince, sendikamız tarafından grev kararı alınmak zorunda kalınmıştır.
“Bugüne kadar Altındağ Belediyesine yaptığımız, ‘Gelin masada anlaşalım, hayat pahalılığı karşısında zor günler geçiren emekçilere haklarını verelim’ çağrımız karşılık görmemiştir.
‘HAK VERMEK YERİNE BASKI UYGULADI’
“Altındağ Belediyesi işvereni, gece gündüz demeden Altındağ halkına hizmet eden emekçilerin hakkını vermek yerine, sendikamızdan istifaya zorlamış; çalışanlara baskı, mobbing ve sürgün uygulamış; istifayı kabul etmeyenlerin maaşlarını kesmiş; en sonunda ise ramazan ayında 46 üyemizi işten çıkarmıştır.
“Bugüne dek direnişin alevini harladığımız Altındağ’da, şimdi de grevin ateşi yükselecek ve üyelerimiz emeğinin alınterlerinin karşılığını alacaktır. Artık yeter! Altındağ Belediyesi ve bağlı şirketi Altın-Bel’in tüm iş yerlerinde, bu sefaleti dayatan yönetime karşı susmayacağız. Bugünden itibaren her birimde, her iş yerinde grevin sesi yankılanacak! Buradan ilan ediyoruz: Artık Altındağ’da söz, işleri için direnen ve hakları için greve çıkan emekçilerindir!”
‘SÖZLEŞMEYİ İMZALA, İŞÇİDEN ÖZÜR DİLE’
“Altındağ Belediyesi yönetimine buradan açıkça çağrıda bulunuyoruz: Artık yeter! Vicdanınızı dinleyin! Anayasayı, yasaları, kul hakkını gözetin! İşçinin hakkını daha fazla çiğnemeyin! Toplu iş sözleşmesi üyelerimizi memnun edecek şekilde imzalayın. İşinden ettiğiniz tüm işçileri geri alın. Altındağ halkından ve mağdur ettiğiniz emekçilerden özür dileyin. Haklıyız, direniyoruz, inancımızla, birliğimizle, dayanışmamız ile ve Allah’ın izniyle kazanacağız!”
‘Bizi bölmek istediler başaramadılar’
Belediye önündeki direniş çadırına Altındağ Belediyesi yönetimi tarafından yapılan saldırıya da değinen Hizmet-İş yöneticisi Ersoy, “Zorbalığı kınamak için düzenlediğimiz 'Bayrağa ve Emeğe Saygı' yürüyüşümüz sırasında, bazı Altındağ Belediyesi emekçilerini baskı ve tehditlerle karşımıza diken işveren şunu iyi bilsin: Bizi bölmek isteyenler oldu ama başaramadılar. Bizi bölemezsiniz. İşçi, işçinin kardeşidir. Yaptıklarını örtbas etmek isteyenler şunu iyi anlamalıdır ki, ne direnişimizden ne de karşımıza zorla diktiğiniz kardeşlerimizin haklarından vazgeçeriz.” ifadelerini kullandı.
Tiryaki, grev çadırını basarak sendika görevlileri ve işçilere zorbalık uygulamıştı. Bu sırada yanında olan Belediye Başkan Yardımcısı Muhittin Güney’in de Türk bayrağının asılı olduğu çadır direğini tekmelediği görülmüştü. Bu durumu protesto etmek için sonraki gün belediye önünde toplanan emekçilere karşı Tiryaki, çalışan işçileri belediye binası önüne toplayarak işçileri karşı karşıya getirmek istemiş, büyük bir provokasyon polisin yoğun güvenlik önlemleriyle engellenmişti.
‘Bizim işçilerimiz değil’ yalanı
Tiryaki’nin, belediye önünde direniş başlatan sendika üyelerine karşı “Bu işçiler bizim personelimiz değildi.” sözleri de yoğun tepki çekti. Açıklamasında bu konuya da değinen Hizmet-İş yöneticisi Ersoy, şunları kaydetti:
“Altındağ Belediyesinde 10-15 yıldır emek veren 46 onurlu işçi kardeşimizi, hiçbir geçerli gerekçe göstermeden işinden eden Altındağ Belediyesi yönetimi, bu açık zulmü kamuoyu nezdinde meşrulaştırmak adına ‘Bu işçiler bizim personelimiz değildi’ şeklinde gerçek dışı beyanlarda bulunmuştur. Oysa işten çıkarılan üyelerimiz, Altındağ Belediyesi bünyesinde çalıştıklarını açık kimlikleriyle ve resmi belgelerle kamuoyuna sunmuş, belediyede emek verdiklerini tartışmasız şekilde kanıtlamışlardır.
“Bugün geldiğimiz noktada ise benzer bir algı operasyonunu grevimize karşı yürütmeye hazırlandıklarını çok iyi biliyoruz. Tıpkı işten attıkları işçileri yok saydıkları gibi, bugün de çıktığımız bu onurlu grevi itibarsızlaştırmak için “Hiçbir üyeleri yok” yalanına sarılacaklarını şimdiden öngörebiliyoruz. Ancak herkes bilmelidir ki: HİZMET-İŞ Sendikası, Altındağ Belediyesinde resmi ve yetkili tek sendikadır. Ve bugün burada bu grevi sürdürenler, işte o yetkinin, o meşruiyetin temsilcileridir.”
Görevden alınması bekleniyor
AK Parti kulislerinde konuşulan bilgiye göre, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’nin görevden alınması bekleniyor. Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’nin, belediye önünde eylem yapan sendika üyesi işçilere saldırısı ve sonrasında yaptığı açıklamalardan dolayı görevden alınacağı iddiası gündeme gelmişti.
AK Partili üst düzey yöneticilerin Tiryaki’ye uyarı yaptığı belirtilirken, söz konusu olaylardan dolayı Tiryaki’nin istifasının isteneceği konuşuluyor. Tiryaki’ni yumruklu saldırısı ve geçmiş dönem açıklamalarıyla ilgili soruşturmanın başlatılacağı belirtiliyor. Tiryaki’nin grev çadırını basarak sendika görevlileri ve işçileri sırasında yanında olan ve Türk bayrağının asılı olduğu çadır direğini tekmelediği görülen Belediye Başkan Yardımcısı Muhittin Güney’in de soruşturmaya dahil edileceği öğrenildi.
Vatan Partisi’nden güçlü destek
Eylemin başından bu yana direnen işçilere destek veren Vatan Partisi grev kararının açıklandığı eyleme de geniş katılımla destek verdi. Eylem alanında bulunan Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara İl Başkanı Utku Reyhan, şunları dile getirdi:
“Hizmet İş Sendikamızın grev kararı yerindedir. Maalesef Sayın Veysel Tiryaki göreve başladığı andan itibaren belediye işçilerinin daha önce toplu sözleşmelerle kazandığı tüm hakları "benden önceki döneme ait" diyerek kanunsuzca geri aldı. Bu dönemde ise Sendika, başta bu haklar olmak üzere komik ücretlere mahkum bırakılan işçilerin taleplerini TİS masasına getirdi. Sayın Tiryaki makul olmak bir yana sendikaya savaş açtı. Anayasaya aykırı biçimde işçileri sendikadan istifa etmeye zorladı. Buna direnenleri işten attı, yetmedi sendika şube başkanına yumruk attı.
“İşçiler ve onların temsilcisi olan sendika hep yapıcı olmaya çalıştı. Ama Sayın Tiryaki maalesef öfke krizleri içerisinde ve dengesini yitirmiş durumda. Gelinen noktada işçilerimizin başta iş güvencesi olmak üzere en temel kazanılmış haklarına sahip çıkmak için başlattıkları bu grev son derece meşrudur. Biz Vatan Partisi olarak işçilerimizle birlikteyiz. Mutlaka başaracağız. Bu konu Sayın Veysel Tiryaki'ye artık bırakamaz. Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Çalışma Bakanı'nın mutlaka devreye girmesi gerekiyor.”