Yunanistan’dan ‘Bektaşi Alevilere’ resmi statü hamlesi
Yunanistan hükümeti, Trakya’daki Bektaşi Alevi Müslüman topluluğunu resmi dini tüzel kişilik olarak tanıyacak bir yasa tasarısı hazırladı.
Eğitim ve Din İşleri Bakanı Sofia Zacharaki tarafından sunulan tasarı, 22 Temmuz’a kadar kamuoyunun görüşüne açık olacak. Tasarıyla birlikte, Bektaşi Alevi topluluğu mahkeme onayı gerekmeksizin yasal statüye kavuşacak. Ayrıca topluluk, dini vakıfları ve mülkleri yönetmek üzere kâr amacı gütmeyen bir kurum oluşturabilecek. Yeni düzenleme, Bektaşi Alevileri, Trakya’da devlet tarafından atanan müftülerin yetki alanından da çıkarıyor. Bu durum, 1923 Lozan Antlaşması ile korunan Yunanistan’daki Müslüman azınlık açısından önemli bir yenilik olarak değerlendiriliyor. Tasarı, Türkiye sınırına yakın Trakya’daki Bektaşi Alevi topluluğu için ibadet yerleri ve dini eğitimle ilgili hükümler de içeriyor.
MÜFTÜLÜK YETKİSİ KIRILIYOR
Yunanistan’ın bu kararının yalnızca dini özgürlüklerle açıklanamayacağı ifade ediliyor. Yunanistan, Trakya’daki Müslüman Türk azınlığını homojen bir yapı olarak görmek istemiyor. Bektaşi Alevileri ayrı bir dini tüzel kişilik olarak tanımak, “Müslüman azınlık eşittir Türk azınlık” algısını kırmayı hedefliyor. Böylece azınlık içinde farklı kimlikleri öne çıkararak, Türk kimliğinin etkisini azaltmayı amaçlıyor. Yunanistan’ın bu hamlesinin, Türkiye’ye de mesaj niteliği taşıdığı belirtiliyor. Türkiye’de Alevi toplumuna ilişkin tartışmaların sıkça gündeme geldiğine işaret ediliyor. Atina yönetiminin bu adımıyla Batı’ya demokratik bir imaj vermek ve Türkiye’yi insan hakları konusunda sıkıştırmak istediği ifade ediliyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Yunanistan aleyhine verdiği kararların da bu süreçte etkili olduğu değerlendiriliyor. Yunanistan, dini derneklerin tanınmaması sebebiyle Avrupa kurumları tarafından eleştiriliyordu. Yeni tasarıyla Atina yönetiminin, Batı kamuoyuna reform mesajı vermek istediği belirtiliyor.
Tasarıdaki en önemli unsurlardan biri, Bektaşi Alevi topluluğunu devlet tarafından atanan müftülerin yetki alanı dışına çıkarması. Bu düzenleme ile Trakya’daki müftülük makamının Türk azınlık üzerindeki birleştirici etkisini zayıflatmayı amaçladığı değerlendiriliyor.
ALİ’SİZ ALEVİLİK GİRİŞİMLERİ
Yunanistan’ın Trakya’daki Bektaşi Alevilerine yasal statü vermesi, Ali’siz Alevilik yaklaşımıyla örtüşen bir strateji olarak da değerlendiriliyor. Aleviliğin ayrı bir din gibi tanıtılarak, Müslüman azınlığın parçalanmak istendiği ve Türkiye’ye karşı siyasi koz üretilebileceği belirtiliyor.
Ancak bölgedeki Alevi toplumunun bu yaklaşımı ne kadar benimseyeceği belirsizliğini koruyor. Trakya’daki Alevilerin önemli bir kısmı, kendilerini hem Müslüman hem Türk kimliğiyle tanımlıyor.