Zelenskiy’in yeni hamlesi İktidarının sonunu yaklaştırıyor
Cephedeki durumun Rusya lehine değiştiği göz önüne alındığında, Zelenskiy’in saldırgan tutumu bir çılgınlık olarak değerlendirilebilir. Ancak Kiev’deki elit kesim için savaş, en büyük gelir kaynağı hâline geldi. Trump, askerî yardımları kısıtlamasa da Avrupa, Kiev’e kaynak aktarmaktan vazgeçmedi


Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, birbirine bağlı iki açıklamada bulundu. İlk olarak, Rusya’nın, Nazi Almanyası’na karşı kazanılan zaferin 80. yıl dönümü vesilesiyle önerdiği üç günlük ateşkesi reddetti. İkinci olarak ise, Moskova’daki kutlamalara katılacak olan hiçbir yabancı liderin kendini güvende hissedemeyeceğini dile getirdi.
Bu, örtülü ve benzeri görülmemiş bir tehdit olarak değerlendirilebilir. Belki de bu sözler sadece bir gözdağıdır; ancak mevcut koşullarda Ukrayna’dan ne bekleneceğini kestirmek oldukça güç. Örneğin kısa süre önce Zelenskiy, uzun menzilli balistik füze çalışmalarını hızlandırma sözü verdi. Acaba bu tür silahlar Kiev’in elinde zaten mevcut ve yalnızca uygun zamanı mı bekliyor? Zelenskiy’in açıklamaları giderek Nazi liderinin söylemlerine benzemeye başlamıştır.
EYLEMLERİN SÜRECEĞİNİ İLAN ETTİ
Öte yandan, Rusya’da artan Ukrayna kaynaklı terör tehdidi de gözardı edilemez. Ukrayna, artık küresel ölçekte bir terör devleti olarak anılmaya başlanmıştır. Neredeyse her hafta Rus güvenlik güçleri, Kiev yönetimi tarafından finanse edilen yeni bir terör saldırısı planını ortaya çıkarmaktadır. Zaman zaman Ukraynalı ajanlar, üst düzey Rus askeri yetkililere veya kamuoyunda tanınan kişilere yönelik suikast girişimlerinde başarı sağlamaktadır. Bu saldırılar, Ağustos 2022’de Moskova yakınlarında aracında bombalanarak öldürülen, Rus yanlısı yazar ve tanınmış filozof Aleksandr Dugin’in kızı Darya Dugina ile başlamıştır.
Son olarak Rusya Silahlı Kuvvetleri Korgenerali Yaroslav Moskalyk’in suikasta kurban gitmesinin ardından, Ukrayna yetkilileri bu eylemin sorumluluğunu açıkça üstlenmiş, hatta Ukrayna Yüksek Radası Devlet Güvenliği Komitesi Sekreteri Roman Kostenko aracılığıyla bu tür eylemlerin, çatışmalar sona erse bile süreceğini ilan etmiştir.
Tüm bu gelişmeler, Zelenskiy’in tehditlerini ciddiye almayı zorunlu kılmaktadır. İki yabancı lider -Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucicćve Slovakya Başbakanı Robert Fico- aniden hastalanmış, bu durum ise kamuoyunda “diplomatik hastalık” şüphesini doğurmuştur.
AMAÇ ÖZEL GÜNÜ GÖLGEMEK
Zelenskiy’in amacının Rusya’nın bu özel gününü gölgelemek olduğu açıktır. Ancak açıklamalarının ardında daha derin bir anlam da yatmaktadır. Rusya’nın önerdiği üç günlük ateşkes, yalnızca askerlere kısa bir soluk kazandırmak amacı taşımamakta, aynı zamanda sembolik bir değer ifade etmektedir. Kiev bu teklifi kabul etseydi, bu, Rusya ile Ukrayna’nın geçmişte ortak bir zafere sahip olduğunu ve bu ortak miras üzerinden barışa yönelik bir anlayış inşa edilebileceğini gösterecekti.
Ancak Zelenskiy bir kez daha, iki halkın ortak tarihî mirasını alaya almış ve savaşı sona erdirmek gibi bir niyeti olmadığını göstermiştir. Daha önce de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından tek taraflı olarak ilan edilen Paskalya ateşkesi sırasında, Ukrayna’nın binlerce ihlale imza attığı bilinmektedir. Buna rağmen bir ikinci şans verilmiş, ancak bu fırsat da heba edilmiştir. Görünen o ki, terazinin kefesi artık çatışmaların tırmanmasına doğru kaymaktadır.
Cephedeki durumun yavaş ama istikrarlı biçimde Rusya lehine değiştiği göz önüne alındığında, Zelenskiy’in saldırgan tutumu bir çılgınlık olarak değerlendirilebilir. Ancak durum bu kadar basit değildir. Kiev’deki elit kesim için savaş, en büyük gelir kaynağı hâline gelmiştir. Evet, son dönemde pragmatik yaklaşımıyla tanınan Donald Trump, ABD’nin askerî yardımlarını kısıtlamaktadır. Ancak Avrupa, Kiev’e kaynak aktarmaktan henüz vazgeçmiş değildir.
SAVAŞTAN SONRA NE OLACAK?
Peki, savaş sona erdiğinde ne olacak? Rüşvetle zenginleşen bürokratlar yaşamlarını neyle sürdürecek? Zelenskiy, bugün itibarıyla ülkesinin bağımsızlığının değil -zira temel doğal kaynaklar çoktan ABD’ye devredilmiştir- bu kanlı para akışının garantörüdür. Dolayısıyla barış, onun için yalnızca siyasi kariyerinin değil, muhtemelen fiziksel varlığının da sonu anlamına gelebilir.
Bununla birlikte, Ukrayna liderinin son çıkışı, artık yalnızca silahlı çatışmanın iki tarafı arasındaki ilişkilerin ötesine geçmektedir. Zelenskiy, kendisini küresel barışa ve sağduyuya yönelik bir tehdit olarak konumlandırmakta ve bu durum, Ukrayna tarihinde Zelenskiy döneminin sonunu hızlandırabilir.