27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 12°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Hükümet, anayasa suçu işleyecek

Rıza Zelyut

Rıza Zelyut

Eski Yazar

A+ A-

AKP iktidarı, Türk milletinden aldığı oyu, bu milleti parçalamak için ölçüsüzce kullanmaya devam ediyor. PKK yetmedi şimdi bir de Cuma namazı bölücülüğü geliyor.Yeni ve daha özgür bir anayasa yapmak için çalıştıklarını iddia eden Başbakan Davutoğlu’nu önce eldeki anayasanın demokratik ilkelerine saygı duymaya çağırıyorum. Belli ki beğenmediği şu anayasayı ya hiç bilmemektedir veya anayasa suçu işlemeyi hiç önemsememektedir.Uyarıyorum: Eğer Cuma namazı izni adı altında yeni bir karar alırlarsa Anayasa’nın değiştirilemez maddelerinden 2. Maddesi çiğnenmiş olacaktır. Çünkü bu maddede toplumsal/siyasal hayatın dayanaklarından birisi olarak laik ve demokratik sistem kabul edilmektedir. Böyle bir karar laikliğin kalbine bir hançer saplamak olacaktır. Yine anayasanın 10. Maddesi de çiğnenecektir. Orada şöyle yazıyor: “Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.”Cuma namazı izni adı altında yaratılacak psikolojik baskı ile Sünni İslam dışındaki her mezhep ve dine ait insanlarla, ateistler ve milyonlarca laik memur da ezilecektir. Bunlar; terfi ve tayin baskısı ile cumaya gidecekler; böylece memurlar zorla gerici/terörist siyasal İslam’ın bir elemanı haline getirilecektir.Yine anayasamızın 14. Maddesi şöyle diyor: “Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyet’i ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.”AKP, cumacı hamle ile milli bütünlüğü bozacak ve laik Cumhuriyet’i ortadan kaldıracak bir adım atmaktadır.Madde 19, “Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.” diyor. AKP hükümeti cumacı karar alırsa, cumaya gitmeyenlerin hürriyeti ve güvenliği tehdit altına girecektir.Cuma namazı kararı anayasanın 24. Maddesi’ne de açık bir meydan okuma olacaktır. Orada diyor ki: “Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. 14 üncü madde hükümlerine (yani milli birliğe ve laikliğe) aykırı olmamak şartıyla ibadet, dinî âyin ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dinî âyin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dinî inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz.”Eğer Cuma kararı çıkar ise; camiye gitmeyen herkes dini inancı ve düşünceleri yüzünden kınanacak, suçlanacaktır. Bu da toplumumuzu yeni ve derin bir çatışmanın içine itecektir.Çünkü, AKP ilçe teşkilatları ve mahalle temsilcileri daha şimdiden insanları inancı yönünden fişlemeye başlamıştır. Bu baskıyı, “Cuma namazı fişlemesi” izleyecek; AKP’li ve cumacı olmayanlar devlet kadrolarından ayıklanacak; millet birbirine düşecektir.
UYDURMALARCuma namazını her şeyin başı sananlara, öncelikle şu temel gerçeği gösterelim: Bugün Cuma namazı denilen şey Peygamberimiz döneminde “Halkı toplayarak devlet ve toplum işlerini görüşme” toplantısıdır. Dünya işlerinin görüşülmesinden sonra iki rekat da namaz kılınırdı. Ondan sonraki dönemlerde dini, siyasetin aracı haline getiren padişahlar bu 2 rekatı 10 rekata çıkartarak işi dinle sınırladılar ve halkın yönetime katılmasını böylece engellediler. Ezandan önce sala verme işini de Mısır Memluk padişahı Kalavun 1300’lerde icat etti. Yani Peygamber zamanındaki Cuma, sonraki siyasal dinciler eliyle uydurmalarla berbat edildi.Hz. Muhammet çağında cumaları yapılan bu işi, günümüzde ülkemizin Millet Meclisi yerine getirmektedir. TBMM’nin her oturumu, bir cumadır. Din kardeşlerimiz iyi bilsinler ki 1400 sene önceki Cuma ile bugün camilerdeki namazdan ibaret olan Cuma aynı şey değildir. Namaza indirgenen bugünkü cumayı kazaya bırakmakla bir günah işlemiş de olmazsınız.
SÜNNİ SEÇMENİ AVLAMAKCumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağdaş ve sivil hukuka dayalı Cumhuriyet ilkelerini nasıl teker teker ufaladığını bu 13 yıllık süreç bize gösterdi. Onun, Ortadoğu’yu ve Türkiye’yi Sünni İslam’ın cihatçı/tekfirci çizgisinin koyu karanlığına sokmak için attığı adımlara böylece bir yenisi daha eklenecektir.Düşünün ki Cuma günü sâlâyı duyduğunda polis, takip ettiği suçlunun peşini bırakıp camiye gidecek... Kimse “Nereye gidiyorsun; burada suçlular var!” diyemeyecek. Doktor hastasını yatağında kaderiyle baş başa bırakacak. “Olur mu?” diyen hasta yakınına, “Sen dinsiz misin? Ben cumaya gidiyorum; din özgürlüğümü kullanıyorum!” diye karşılık verecek. Karşı çıkanları hemen polis gözaltına alıp “Kişi hak ve özgürlüğünü ihlal etmekten” mahkemeye sevk edecek... Öğretmen öğrencilerini terk edecek... Hâkim yargılamayı geriye atacak... Fabrikadaki işçi, makinenin başından ayrılıp işi sekteye uğratacak...Yani çalışan ve üreten Türkiye duracak; “yatan/uyuyan Türkiye” manzarası ortaya çıkacak...İş sadece ekonomik boyutuyla kalsa, belki hazmedilebilir. Lakin; bu ortam PKK terörünün yarattığı çatışma ortamından daha derin ve daha karanlık bir sosyal çatışma ortamı doğuracak...AKP’lilerin, çoğunluğu oluşturan Sünni seçmeni avlamak için getireceği böyle bir uygulama; çağdaş Türkiye’nin tabutuna çakılmış son çivi olacaktır.Bu Cuma dayatmasına, sadece bizim gibi Türkiye’nin bütünlüğünü, milletin birliğini, herkesin özgürlüğünü isteyenlerin değil Sünni Müslümanların da karşı çıkması gerekiyor.