27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Karar verildi: VATAN

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

Şu günlerde her yerde bir heyecan var. Herkes “çorbada benim de tuzum olsun” çabasında. Telefonlar, mesajlar hiç durmuyor. Herkes birbirini “Vatan” için birliğe davet ediyor.

Dün sabah saatlerinde çok eski bir dostum aradı. Yaşının 50’yi aştığını ama bugüne kadar en fazla 3 ya da 4 kez oy kullandığını bildirdi. “Benim için oyum kıymetli. Mevcut partilere oy vermek içimden gelmedi” dedi.

Yerel seçimlerde İstanbul’u AKP’den kurtarmak için Sarıgül’e oy verdiğini ama yanıldığını söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de CHP-MHP’nin adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na tepki için Selahattin Demirtaş’a oy verdiğini, ancak yaptığı hatayı sonradan fark ettiğini belirtti.

AİLE KARARI

Bugün geldiği noktayı ise şöyle anlattı:

“Uzun süredir düşünüyorduk. Ailecek ‘ne yapacağız’ diye arayış içindeydik. Bütün alternatifleri masaya yatırdık. Kararımızı verdik. Üç kişiyiz. Artık kafamız çok rahat. Türkiye’nin önünü açacak başka hiçbir parti yok. Tek seçenek. Vatan Partisi’nde karar kıldık.”

Sonra da devam etti:

“İnanır mısın bu kararı verdikten sonra dün gece rahat bir uyku uyudum. Şimdi bütün tanıdıklarımı arıyorum. Gönül huzuru içinde kararımı açıklıyorum. Onlara da Vatan Partisi’nde buluşmayı öneriyorum.”

GEÇ KALMAYALIM

Karar vermek için geç kalmanın vereceği zararları da gündeme getirdi. “Kanserden değil, geç kalmaktan kork” sloganını anımsattı. Ülkenin içinde bulunduğu durumu bu sloganla anlattı:

“Geç kalırsak ülke tedavisi olmayan bir hastaya dönüşecek. Oysaki zamanında müdahale edilirse hayata dönecek. Zaten biraz geç kalındı. Zaman işliyor. Bir an önce devreye girelim. Gerekeni yapalım. Herkes de üzerine düşeni yerine getirsin.”

Durum bu. Uzun uzun tartışmaya gerek var mı?

ALTENATİF VAR!

Bugüne kadar hep iktidar için “alternatif yok”tartışması yapıldı. Bu tartışmanın gerçekliği de vardı. TBMM’de temsil edilen partiler AKP’nin iktidardan gitmesi için değil, iktidarda kalması için çalıştı.

Bu CHP için de MHP için de geçerli oldu. Ama artık değil. Artık alternatif doğuyor. Bu önümüzdeki dönemde daha iyi anlaşılacak. Bugün Ankara’da Arena Spor Salonu’nda yaşanacaklar önemli.

BU KEZ VATANSEVERLER

BİRLEŞİYOR

İstiklâl’de, Ankara Ulus’ta, Silivri’de, ... barikatların yıkılmasına önderlik eden genç liderlerden İlker Yücel’le görüştüm. Yücel şu anda İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı. Son birkaç ayda tüm Türkiye’yi dolaşmış. “Bugüne kadar hep hırsızlar, Cumhuriyet düşmanları, bölücüler birleşti. Artık rüzgar tersine dönüyor. Bu kez vatanseverler birleşiyor” dedi.

Tespit çok önemli!

***

SIR KÜPÜ MÜ, SUÇ KÜPÜ MÜ?

Hakan Fidan tartışması sürüyor. Tartışma giderek netleşiyor. Ortada bir sıkıntı olduğu açık. Belli ki gelişmelere başka merkezlerden müdahale var. “Üst akıl”ın devrede olduğuna ilişkin bilgiler var.

Gazetelerde Fidan için en çok “sır küpü”ifadesi kullanılsa da kulislerde ,”suç küpü” tanımı öne çıkıyor. Fidan’ın bu hamlesini bu tanımla ilişkilendirenler çoğunlukta.

“Fidan hem Türk yargısından, hem de uluslararası yargıdan kurtulmaya çalışıyor” yorumları yapılıyor. Türk yargısını anladık. Dokunulmazlık zırhı ile bir süre kurtulabilir. Ama uluslararası yargıyı pek anlayamadık. Çünkü TBMM dokunulmazlığı orada geçerli değil.

Bunları söyleyince bıyık altından gülümsüyorlar. “Erdoğan’ı satmak o kadar kolay mı? Sen vaat edilenlere bak” deniliyor.

Kafam karıştı..!