27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kısa vadeli finansman sorunları dayanılmaz boyutta!

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

A+ A-

İşletmeler kısa vadede yapacakları ödemelerle ilgili ciddi sıkıntı içindeler. Yıllardan beri kredi ile büyüme veya işletme faaliyetlerinin finansmanı sistemi likidite olanaklarının azalması ve yüksek faizler nedeniyle işletmeleri darboğaza sürüklemiş durumda. Yoğun konkordato ilanları ve talepleri de bunun kanıtı. Tüm işletmeler borçlarını çeviremiyorlar. Alacaklı zorlamasıyla karşı karşıyalar.
NEDEN BU DURUM DOĞUYOR?
İşletmelerin darboğaza girmesinin sebeplerini üç etkenin durumuna bakarak söyleyebiliriz.
1-Büyüme
Eğer büyüme oranı yüksek ve bu büyümeyi finanse edecek yeterli nakit (kar değil) yaratılamazsa işletme borçlarını ödeyemez duruma düşer
2-Kar
Eğer bir işletme yeterli kar yaratamıyorsa hele zarar ediyorsa faaliyeti ve büyümeyi öz kaynaklarla finanse edemeyecek ve borçlanmaya gidecek demektir. Borçlanma da kısa vadeli olacaktır.
3-Nakit
İşletmenin alacaklı olduğu kişi ve şirketlerden alacağını tahsil etmeden önce tedarikçilerine ödeme yapmak zorunda ise ve alacaklı zorlaması ile karşı karşıya kalınmışsa nakit durumu kötüleşir. Nakit pozisyonu olmadığı takdirde acele ve kısa vadeli yüksek maliyetli borçlanmaya gidilir.
SÜREKLİ ZARAR EDİLMESİ HALİ
Bir işletme sürekli zarar ediyorsa şu sonuçlar doğar:
1-Nakit olanakları varsa onu kaybeder veya azaltır.
2-Nakit olanakları yoksa banka kredisi alır veya diğer borçlanmalara gider.
3-Finans kurumlarından borç temin edemezse kişilerden borç almaya başlar.
4-Menkul ve gayrimenkul varlığı olan işletmelerin sürekli zarar etmesi halinde bu varlıkları paraya çevirmesi gerekir. Böylece varlıklar azalır veya kaybedilir.
KRİZ YÖNETİMİ NASIL YAPILMALI?
Finansman darboğazına giren işletmelerin krizi yönetme seçenekleri aslında iki temel adıma dayanır: Maliyetleri azaltmak ve satışları artırmak
1- Maliyetleri kısmak
- Her gider kaleminde tasarrufa gitmek
- İşçi çıkartmak
- Daha verimli çalışmayı sağlamak
- Zararlı kar merkezlerini kapamak. Örneğin 4 mağazadan zararlı olan bir mağazayı kapatmak.
2-Gelir artırıcı önlemleri devreye sokmak
- Daha agresif satış ve pazarlama politikası uygulamak
- Yeni pazarlar bulmak
- Karlı olmayan satışlardan vazgeçmek
- Fiyatları artırmak
3-Varlıkları elden çıkartmak
- Kısa vadeli borçlardan ve faiz yükünden kurtulmak için var olan varlıkları (marka-kullanılmayan makinalar-arsalar-binalar) paraya çevirmek. Değerinden düşük de olsa satışı konusunda tamah etmemek. Çünkü faiz yükü ile varlık satış değerinde azalış arasında her zaman faiz lehine fark vardır. Üstelik faizlerin yüzde 40’lara geldiği bugünlerde bu daha önemli hale geliyor.
- Varlıklar elden çıkartılamıyorsa veya daha önce bankalara ipotek verilmişse ve bunun değeri borçları karşılamaya yetmiyorsa başka seçeneklerin devreye girmesi kaçınılmaz olacaktır.
4-Borçları konsolide etmek
- Yukarıda belirtilen çözüm seçeneklerine paralel olarak kısa vadeli borçları uzun vadeli hale getirmek (konsolide etmek) en etkili çözüm seçeneğidir.
- Alacaklılar buna yanaşmazsa bazı ek teminatla vererek bunu başarmaya çalışmak ve alacaklıyı zorlamak gerekmektedir.
ÇÖZÜMSÜZLÜK DURUMU
Tüm çözüm seçenekler devreye sokulduğu halde yapılacak en iyi çözüm önerilerimiz şöyle:
- Fiili konkordato yapmak. Alacaklılar ile anlaşarak fiili bir konkordato şartlarını oluşturmak.
- Alacaklılar buna izin vermez ise bazı hukuki ve ticari koruma önlemleri almak
- Bazı işletme faaliyetlerini durdurmak veya faaliyetine son vermek
- Bunlar başarılamıyorsa ve işletmenin orta vadede kurtulacağına inanılıyorsa konkordatoya gitmek. Buna inanılmıyorsa iflas talebinde bulunmak.
DEVLET NE YAPMALI?
Hükümetin şu ana kadar aldığı önlemler bu çözüm seçeneklerine katkı sunuyor. Ancak yeterli değil. İşletmelerin nakit olanaklarının artırılmasını sağlayacak önlemlerin alınması gerekiyor. KGF destekli krediler tekrar devreye sokulmalı.
BANKALAR NE YAPMALI?
Alacaklı olduğu işletmeleri zorlamamalı. Yeni kredi vermekten çekinmemeli. Vereceği ek kredinin batacağını düşünse de ekonomi batarken kredinin batmasını göz almalı. Teminat konusunda katı davranmamalı. İyiniyetli ve zorda olan işletmelere mutlaka ek kaynak olanakları yaratmalı.
Ekonomik krizin yaşandığı ve derinleştiği bugünlerde en zor ve sıkıntılı durum borçlu olmak. Umarız az hasarla bu krizden çıkarız.