Kuzey Kore ile ilgili servis edilen yalanlar

Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim Jong-un… 2011 yılında babası Kim Yong-İl’in ölümünün ardından dünya medyası hakkında nerdeyse her hafta ilginç haberler servis ediyor. Batı istihbarat servisleri iş başında.

Kuzey Kore’yi ve her hafta hakkında çıkan hepimizi şaşırtan haberleri anlamak için kısa bir Kuzey Kore bilgisiyle başlayalım.

Kuzey ve Güney olarak ayrılan bir ülke… Korelilere göre savaş 1945 yılında, Amerikalıların gelmesiyle başladı. Güney, Amerika’nın kontrolünde… Kuzey ise sosyalist. Yani tek kutuplu dünya stratejisini benimseyen ABD hegemonyasını kabul etmeyen düşman ülke.

Kore’de savaş, Kuzey-Güney olarak ayrılmasıyla bitmedi, hala sürüyor. Kuzey Kore, Güney’de savaş sonrası çöreklenen işgal rejimine karşı hala savaşıyor.

Amerika Birleşik Devletleri, 2.Dünya Savaşı sonrası yarımadaya yerleşerek, Kore halkı için kabus olmuştu. Savaşta, 3 milyondan fazla insanın ölümüne neden oldu. Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra ABD, bölge için izlediği politikalarla ve uyguladığı ambargolarla Kuzey Kore’yi dünyadan tecrit etti.

ABD, o dönemden beri Kuzey Kore’yi dünyada, fakir insanların ülkesi, özgürlüklerin kısıtlandığı, şeytani bir diktatörün ülkesi olarak sundu.

Kuzey Kore, Sovyetler Birliği eliyle özgürleşti ancak Güney, ABD eliyle sömürgeleştirildi. Kuzey ve Güney’in birleşmesi ABD’nin korkusu. Biz Kuzey Kore diyoruz ancak Kuzeyliler için Güney Kore diye bir ülke yok. Orası Amerikan işgalinde kurtarılmayı bekleyen bir bölge…

Hal böyle olunca ABD, aslında o çok bilinen yöntemini yıllardır Kuzey Kore için uyguluyor. Dünya üzerinde bir algı oluşturuyor. Tıpkı Irak’ta “kitlesel imha silahlarının” varlığını duyurduğu gibi.

Kuzey Kore hakkında bizim medyada neredeyse her hafta bir yalana yer veriliyor. Devlet Başkanı, Kim Jong-un ülkedeki kadınlarla “seks partileri” düzenlediği, “5 yılda 340 kişinin idam edildiği”, “tv kanallarının yasak olduğu”, “Kim Jong-Un Noelde babaannesine tapılmasını istediği”, “yurtdışı seyahatine çıkmanın yasak olduğu”, “din seçimi özgürlüğünün olmadığı” gibi batı istihbaratının yalanları piyasaya sürülüyor. Emperyalizm, KDHC’ni yalanlarla yıkmaya, dünyada “yasaklar ülkesi” olarak tanıtmaya çalışıyor.

KUZEY KORE’Yİ TANIYALIM

-Kuzey Kore, sosyalist idareyle yönetilen bir ülkedir ve yönetime İşçi Partisi hâkimdir.

-Kuzey Kore’de devlet yönetimi merkezi yönetim ve yerel yönetimlerden oluşur. Merkezi yönetimde Yüksek Halk Meclisi ve Meclis Daimi Komitesi bulunur. Yerel yönetim ise her seviyede halk meclislerinden meydana gelir.

-Ulusal Savunma Komisyonu, genel ülke savunma konularında karar alan en yüksek organdır.

-Sosyalist Anayasa, KDHC’yi, tüm Kore halkının çıkarlarını temsil eden bağımsız bir sosyalist devlet olarak tanımlamakta ve tüm faaliyetlerinin Kore İşçi Partisinin liderliği altında yürütüleceğini güvenceye almaktadır.

- Üretim araçlarının mülkiyeti devlete ve kooperatiflere aittir.

- Devlet mülkiyeti tüm halkın, kooperatifler mülkiyeti ise buralarda çalışan toplulukların ortak sahipliğini nitelemektedir.

- Doğal kaynaklar, demiryolları, hava ulaştırma hizmetleri, büyük fabrikalar, işletmeler, limanlar ve bankaların mülkiyeti yalnızca devlete aittir. Toprak, tarım makineleri, gemiler, küçük ve orta ölçekli fabrika ve işletmeler ise kooperatifler tarafından sahiplenebiliyor.

- Kuzey Kore’de eğitim ve sağlık hizmetleri ücretsizdir.

- Kore devleti, her vatandaşa bedava konut sağlıyor. Hatta konutların içine ev eşyalarını da ücretsiz veriyor. Elektrik ve su da bedavadır.

- KDHC’de halk vergiden muaftır.

- Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nde 12 yıllık zorunlu eğitim vardır.

Amerikan gizli servisi ajanlarından biri değilseniz, Kuzey Kore’ye turist olarak gitmek çok zor değil. Devlet kendi içinde bu ajanlara karşı tabi ki önlem alıyor ve ülkeye yapılan seyahatleri titizlikle kontrol altında tutuyor, mecburi olarak. Kuzey Kore’ye gittiğinizde Amerika ve Avrupa’daki yozlaşma ve çürümüşlükle karşılaşmayacağınız kesin.