27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

İşte PKK’nın yeni hedefi!..

Mehmet Faraç

Mehmet Faraç

Eski Yazar

A+ A-

Bir haftada ne yazık ki 57 şehit ve 200’den fazla yaralı... Terörün alçaklığı anaları ağlattı, ocakları yıktı, yürekleri yaktı... Ve geçen hafta Türkiye karalar bağladı...

Son hedefler Türkiye’nin en büyük metropolü İstanbul ile “milliyetçi” unsurların yoğunlaştığı ve önemli bir “komando birliği”nin de konuşlu olduğu Kayseri’ydi... Yani, kimsenin eylem beklemediği Kayseri!!!

Peki, PKK neden kentlerde sarsıcı eylemlere yöneldi?.. Hangi erozyon ve “yeni proje” örgütü kırsaldan kentlere taşıdı?.. Örgütün özellikle son iki eylemi ne anlama geliyor ve bundan sonra neler yaşanabilir?..

Yukarıdaki soruların yanıtlarından önce, strateji değiştiren PKK’nın şok edici hareket tarzının gerekçelerine bakmak lazım;

“Açılım” tartışmalarının ardından AKP’nin tavizlerinin PKK’yı büyüttüğünden artık kimsenin kuşkusu yok... Çünkü iktidar partisi PKK ile pazarlığı aleni ve pervasızca yaptı... Gizli kalması gerekenler ise AKP’ye savaş açan cemaat işbirlikçilerince salt “devlet zarar görsün”, iktidar tökezlesin diye deşifre edildi...

Örneğin, Oslo görüşmesi tutanaklarının sızdırılması ve de Cumhuriyet gazetesi ile Can Dündar’ın MİT TIR’ları olayını “devletin güvenliği”ni sarsacak biçimde kullanması... Yani cemaat-AKP savaşında kullanılan cemaat işbirlikçilerinin gaflet ve ihaneti!..

Ancak örgütün palazlanmasından çok, kentlerde örgütlenmesini yoğunlaştırmak da “açılım”cıların ihanetiydi... Zaten valilere “operasyon yapmayın” talimatı verilmesinin ardından PKK’nın kentlere sızmasından kolay bir şey de olamazdı!..

Ve tabi ki, terör örgütü kentlerde bomba patlatırken, MİT yetkililerinin Oslo’da, PKK’lı Sabri Ok’a “Şehirlere patlayıcı yığdığınızı biliyoruz” şeklindeki vahim itirafı da unutulmamalı...

Bu deşifre- itiraf, PKK’nın son olarak İstanbul ve Kayseri’deki vahşette kullandığı tonlarca patlayıcının kaynağını açıklamaya da yetiyor zaten...


DÜŞMANLA İHANET İTTİFAKI!..

PKK işte bu ihanet sürecinde yalnızca militanlarını kırsala ve doğu kentlerinin çevresine yerleştirmedi, aynı zamanda büyük şehirlerin varoşlarında “milis” güçlerin lojistik desteğiyle “uyuyan hücreler” de oluşturdu?..

Peki, PKK Hakkari’den batıya göç ederken militanların yolunu yalnızca “açılım” mı açtı?.. Ne yazık ki değil!.. Çünkü bir başka terör örgütüyle başlatılan mücadele sırasında cemaat, “düşmanımın düşmanı dostumdur” diyerek PKK’ya yönelik operasyonları aksattı, tehdit hücrelerini görmezden geldi...

Hatta “açılım”ın sona ermesine yol açan Urfa-Ceylanpınar’da, iki polisin uykuda şehit edilmesi olayında olduğu gibi, cemaatin bazen “plaka okuma sistemini ve Mobese ağını kapatarak” örgütün şehirlere sızmasına katkı sunduğu da öne sürüldü...

Emniyetteki 5 bin istihbaratçıdan 4 bin 500’ünün cemaatçi olduğunun anlaşılması ve bunların çoğunun görevden alınmasının ardından terör örgütünün takibinde yaşanan zafiyet de kesinlikle unutulmamalı...

PKK’yı büyüten gerekçeler saymakla bitmez... Ancak ortada çok derin paradokslar da var... Asıl soru şudur; son 18 ayda Kandil Dağı, Güneydoğu, Irak ve Suriye sınırlarında “7 bini ölü olmak üzere en az 10 bin” i etkisiz hale getirilen PKK nasıl oluyor da şehirlerde sarsıcı eylemlere girişebiliyor?..


YENİ KAOS PLANI!..

Yukarıdaki sorunun yanıtı yazının başındaki saptamaların içinde var zaten... Unutmayınız ki, PKK ne zaman büyük darbeler alsa “TAK” adı altında kamufle ettiği şehir birimlerini de harekete geçirdi...

Bu stratejinin birçok gerekçesi var... Örgüt, güvenlik güçlerini kendisi açsından “risksiz” eylemlerle hedef alırken hem “her an, her yerde eylem” yapabildiğini kanıtlamak istercesine devlete kafa tutuyor, hem de şehirlerde korku-kaos yaratarak kendi tabanına da “güçlüyüz” mesajı vermek istiyor...

Gelelim ikinci paradoksa... PKK’nın son bir haftada iki kanlı eylemde devleti hedef alması, aslında güçlendiğini değil, tam aksine çok büyük oranda zayıfladığını, eylem kabiliyetini yitirdiğini ve batıya yönelse de hareket yeteneğini kaybettiğini gösteriyor...

Çünkü insanlık dışı tuzakların sonuçları sarsıcı olsa da, bu durum PKK’nın hem büyük erozyon yaşadığını hem de askeri açıdan artık “çatışma”ya giremeyeceğini de kanıtlıyor.

Akla gelmeyecek şehirlerin risk altında olduğunu gösteren sıkıntı da zaten burada dışa vuruyor... Askeri gücü etkisizleşen, kırsal yapılanması darbe alan ve de legal siyasete büyük çıkmaza giren örgüt belli ki bundan böyle “kır savaşı” değil, şehir kaosuna devam edecek... Hem de Kayseri gibi şaşırtıcı kentlerde!!!


UYUYAN HÜCRELER TETİKTE!..

Devletin de bildiği gibi, PKK’nın elinde kentlere stoklanmış tonlarca patlayıcı ve deşifre olmamak için de daha önce “olaylara karışmamış”, ancak militanlaştırılmış milis hücreleri var...

Bu hücrelerin sayısını merak edenlere son bir haftada kentlerde yapılan operasyonların bilançosunu aktarmak yeterli olacaktır...

İçişleri Bakanlığı Basın Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre, “12-19 Aralık tarihlerinde, ülke genelinde 213 operasyon gerçekleştirildi, 2’si ölü 7 terörist etkisiz hale getirildi. 45 ildeki operasyonlarda ise PKK’ye ‘yardım ve yataklık’ iddiasıyla 924 kişi gözaltına alındı. Teröristler tarafından kullanılan 24 sığınak ve barınak, tuzaklanan 21 el yapımı patlayıcı ve mayın imha edilirken, 700 kilo patlayıcı yapımında kullanılan madde, 5 el bombası, 29’u Kalaşnikof olmak üzere çeşitli çaplarda 53 silah ele geçirildi.”

Evet, PKK’nın hiç beklenmedik Kayseri’deki eylemi, TSK’nın etkili birliklerinin olduğu Kütahya, Bolu, Ankara, Isparta, Burdur, İzmir, Elazığ ve Malatya gibi kentlerin de “TAK” birimlerinin hedefinde olabileceğini gösteriyor... Ve ikinci bir Kandil haline getirilen Amanoslar’ın, Hatay-Adana-Mersin-Osmaniye çevresini ne kadar tehdit ettiğini de sorgulamak gerekiyor?..

Diyeceksiniz ki; iktidar “başkanlık, anayasa ve referandum” oyunuyla gücüne güç katmaya çalışırken, terörün uyuyan hücrelerinin önümüzdeki günlerde de durmayacağını ve “şaşırtma uğruna akla hiç gelmeyecek kentlerde” hareketlenebileceğini sen kime anlatıyorsun ki?..