27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dolardaki dalgalanma nereye gider?

Mustafa Pamukoğlu

Mustafa Pamukoğlu

Eski Yazar

A+ A-
Dolar 3.80’lere geldi ve 3.7’lerde gezindi, son günlerde 3.55-3.60’lara düşerek bu bantta dalgalanıyor. Doların düşmesi ve yükselmesinin temel sebebi arz-talep kanunudur. Çünkü her şeyin fiyatını belirleyen o şeye olan talep ve o şeyin miktarıdır. Doların yükselten şey dolara olan talebin arzdan fazla olması ve talebin sürekli artması veya talep değişmezken arzın azalmasıdır. Doların düşüşünde de tersi durum vardır. Ya dolar arzı artar, talebe eşit veya fazla olur ya da arz artmazsa da dolara olan talep düşer.

DOLAR NEDEN DÜŞTÜ?
Doların düşüşünde dış ve iş nedenleri ayırmak lazım. İç nedenlerin başında doların aşırı dalgalanmasından dolayı ekonominin ciddi bir hasara uğraması var. Reel sektörün nakit dengesi bozuldu ve borçları arttı. Maliyetler yükseldi. Enflasyona etkisini yaşamaya başladık. Bunu gören hükümet çok korktu. Osman Altuğ hocamızın ifadesiyle “hükümet doların yükselişinden korktuğu kadar Allah’tan korkmuyor!” Bu nedenle döviz arzını artırıcı tedbirler almak için adımlar atıyor. Cumhurbaşkanı!nın Katar, Suudi Arabistan ziyaretleri ülkeye döviz gelmesini temin etmeye yönelik. Türkiye Varlık Fonu ile piyasalara moral aşılanmak isteniyor. Bu arada Merkez Bankası da toplam 240 baz faiz artırımı yaptı. Bunun yanında 1 Ocak 2017 tarihinden önce kullandırılan ve 31 Mayıs 2017 (dahil) tarihine kadar vadesi dolacak olan ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredilerinin, kredi vadesinde ödenmesi kaydıyla, geri ödemelerinin Türk lirası olarak da yapılabilmesine imkân tanınmış ve kur 3.52 TL olarak sabitlenmiştir. Bu tedbirin döviz talebinde 5 milyar dolarlık bir azalma yarattığı öngörülmektedir.
Dış etkenler olarak da şunları sayabiliriz:
*Dolar endeksinin (ABD dolarının avro, Japon yeni, İngiliz sterlini, Kanada doları, İsveç kronu ve İsviçre frangı gibi uluslararası piyasalarda yüksek hacme sahip, gelişmiş ülkelerin para birimleri karşısındaki sepet kur değerini ifade eder) düşmesi. DXY endeksi 101.5 seviyesinden 100.8 seviyelerine kadar geriledi. Bu endeks düştüğünde doların diğer paralar karşısındaki değeri düşüyor. Yükseldiğinde artıyor.
*FED’in Mart ayında faiz artırımı yapıp yapmayacağı yine papatya falına kaldı.
*Trump politikaları konusunda belirsizlikler var.

DOLAR NEREYE GİDER?

Doların nereye gideceğini tahmin etmeden önce mevcut durumumuzu bir tespit edelim.
Enflasyon yüzde 10’u aşmış, işsizlik vahim bir hal almış, Merkez Bankası serbest döviz rezervleri suyunu çekmiş, dışarıdan yabancı sermaye ve sıcak para akışı kesilmiş durumda. Reel sektör dönemiyor. Cari açık tehlikeli olmaya devam ediyor. Dış borcumuz 420 milyar dolar, 1 yıl içinde ihtiyaç duyduğumuz döviz ihtiyacı ise hiç azalmadan hep 200 milyar dolar olarak kronikleşmiş ve 3 kredi derecelendirme kuruluşu tarafından ikmale bırakılmış durumdayız.
Beklentiler ise şöyle:
*FED bu yıl faiz artırımı yapacak. Mart ayında faiz artırma olasılığı yüksek.
*Dolar endeksi yükselecek. Çünkü ABD ekonomik verileri beklentilere uygun olarak gerçekleşiyor.
*Trump politikaları yavaş yavaş dünyada etkisini göstermeye başladı.
*Merkez Bankamız faiz artırımı yapmayacaktır. Döviz arz ve talebini etkileyecek adımlar atacaktır.
*Enflasyon yüzde 10’lardan aşağıya inmeyecektir.
*Kaynağı belirsiz döviz girişleri dışında döviz arzını artıracak sıcak para girişi ve yabancı yatırımcının gelişi çok zor gözükmektedir.
*16 Nisan’a kadar referandum sürecinde ekonominin kötü görünmemesi için hükümet tüm sorunları halının altına süpürmeye devam edecek yani sorunları erteleyecektir.
*Referandumun ertelenmesi olasılığı dillendiriliyor ve sonuç ne olursa olsun erken seçim kesin olarak bekleniyor.
*Reel sektörde OHAL nedeniyle hukuki sonuca bağlanamayan iflaslar stres yaratacak.
Bütün bunları dikkate alırsak doların dörtnala koşacağını tahmin etmek çok zor olmazsa gerek.

DOLAR KURU TAHMİNİ

Size bir örnek hesap: Enflasyon düzeltmesi ile dolar kurunu tahmin edebiliriz.
Doların 3.60 TL olduğu tarihte Türkiye’de enflasyon yüzde 11, ABD’de yüzde 1 olduğunu varsayalım. Formül şu: Dolar kuru x ( 1+ (Türkiye enflasyon oranı-ABD enflasyon oranı)/100). 3.6(1+0.1)=3.96 TL olur. Ancak gerçek enflasyon oranını alırsanız dolar kurunun 4.30 TL olması gerekir.
Bu temel analiz yöntemi ile yapılan bir tahmindir. Birçok etkeni içermez. Bunları da dikkate alırsak doların nerelere gideceğini düşünmek bile ürkütücü…