Osman Gökçek, bu belge sahte mi gerçek mi?

Sosyal medyada dolaşan bir banka dekontu var. Tam 350 milyon dolarlık bir para transferinin belgesi… İnternette dolaştırılan belgelerin doğruluğuna güvenemediğim için bu dekontta adı geçen Osman Gökçek’e soruyorum:

“Sayın Gökçek, köşeme de aktardığım bu belge sahte midir, gerçek midir?”

Soruyorum, çünkü; belge eğer gerçek ise çok önemli: Çünkü Amerika’daki bir banka ile FETÖ’nün bankası Bank Asya arasında çok büyük para transferi yapılmış.

Bu işlerden anlamam ama bu para Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek’e ait gözüküyor.

Amacım, kimseye zarar vermek veya zan altında bırakmak değildir. Bu belgeyi görünce yanlış bir şey yapmış olmamak için Osman Gökçek’i de aradım. Kendisi ile görüşemedim ama özel kalemindeki bey, “Ha o belge mi? Biz daha sonra sizi ararız!” dedi ama arayan, soran olmadı.

Kamuoyuna karşı sorumluluğu olan bir yazar olarak, ben de Facebook’tan kopyaladığım belgeyi yazılı basına aktarıyorum. Böylece hem MASAK hem de FETÖ davası çerçevesinde incelenmesini istiyorum.

Eğer belge sahte ise bunun da takip altına alınmasını ve failinin bulunup cezalandırılmasını bekliyoruz.

Bu konuda Sayın Osman Gökçek açıklama yapar ise bu köşenin kendisine sonuna kadar açık olduğunu da peşinen bildiriyorum.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN ENVER ÖREN’İ TANIMIYOR MU?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İhlas Holding'in kurucusu Enver Ören'in 4. ölüm yıl dönümüne ilişkin bir mesaj yollamış. Diyor ki: "(…) Rahmetli Enver Ören gazeteci, biyolog ve iş adamı olmasının yanında, ömrünü ülkesi ve milleti için harcayan bir gönül insanıydı.

(…)Hepsinden öte milletin değerlerinin tahkir edildiği, bu ülkenin öz evlatlarının parya muamelesi gördüğü bir dönemde Enver Ören, Türkiye gazetesi, TGRT ve İHA'nın sessiz çoğunluğun sesi ve nefesi olmasına da özen göstermiştir.”

Sayın Cumhurbaşkanı! Sizin daha başka övgülerle göklere çıkarttığınız Enver Ören ile fakir fukara Müslümanların tanıdığı Enver Ören aynı kişi mi?

Basına yansıyan bilgilere göre, Enver Ören, “Faizsiz kazanç!” adı altında İhlas Finans’ı kurdu. Buraya 75 bin dolayında ihlas sahibi Müslüman parasını yatırdı. İhlas Holding 2001 yılında iflas ettiğini açıklayınca bu paraları ödemedi. Böyle toplanan 750 milyon dolar kadar para da iddialara göre Amerika’ya uçuruldu. Bu konuyu bir zamanlar İhlas Holding’de çalışan değerli gazeteci Sabahattin Önkibar çok iyi bilmektedir.

Bakın size, parasını 1996 yılında ihlaslı Müslüman sandığı Enver Ören’e emanet eden Kıymet Gökbağ adlı bir Müslüman bacımızın ağzından anlatayım. Diyor ki:

“Dinine bağlı bir ailemiz vardı. Bir gün eşim camiye gittiğinde, arkadaşına biriktirdiği parasını bankaya yatırmak istediğini ama faizden de korktuğunu söylemiş. O zamanlar, Enver Ören de faizsiz bankacılık adı altında İhlas Finans’ı kurmuştu. Arkadaşı da Habil’e burayı önermiş. (…) Biz de faiz haram diye, bütün paramızı aralıklarla İhlas Finans’a yatırdık. (…) 13 Şubat 2001 günü, paramızı çekmek için İhlas’ın Fatih şubesine gittik. İşte o gün hayatımın en büyük hayal kırıklığını yaşadım.”

Bu açıklama 8 Kasım 2016’da yapıldığına göre Kıymet hanım parasını hâlâ alamamış.

***

Sayın Cumhurbaşkanı! Kul hakkının yenilmesinden daha büyük günah olmadığına, kul hakkıyla ahirete gidenin Cennet’e giremeyeceğine inanırsınız.

Lütfen yanılıyorsam beni aydınlatın… Sizin, ömrünü ülkesi ve milletine adamış sessiz çoğunluğun sesi diye yücelttiğiniz Enver Ören, buradaki Enver Ören’den başka birisi midir?

Sayın Cumhurbaşkanı!

İyi bilirsiniz… Peygamberimiz, İslam dinini yaymaya başlayınca karşısına dikilen en büyük düşmanlardan birisi Ebu Süfyan idi. Bu zorba adam tam 3 kez ordu düzüp Müslümanları yok etmek üzere saldırdı.

Bunun karısı Hind, Peygamberimizin amcası Hz. Hamza’yı özel olarak tuttuğu adamı Vahşi’ye Uhut’ta öldürttü. Yetmedi, intikam için onun ciğerini bile çiğ çiğ yedi.

İşte sizin Müslümanların sesi olarak ululadığınız Enver Ören, İslam düşmanı Ebu Süfyan ile katil karısı Hind’i, yaptırdığı yayınlarda “hazret” diye yüceltiyor.

Merak edenler, Dinimiz İslam sitesinde okuyabilirler.

Sayın Cumhurbaşkanı! Ben cahilin şu sorusuna da bir cevap lütfetmenizi bekliyorum: İslam ve Peygamber düşmanları “hazret” iseler, Hazret-i Muhammet ne olur?