19 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 18°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Almanya korona tehlikesini büyüterek korku yaymış!

Ali Develioğlu

Ali Develioğlu

Site Yazarı

A+ A-

ABD başta olmak üzere Batı`da korona salgını tehlikesinin çok abartılarak KORKUTMA kampanyasına dönüştürüldügü izlenimine son aylarda çoğumuz zaten sahiptik. Ama evvelsi gün Almanya`nın etkili gazetesi DIE WELT`in bu konudaki belgeli haberi şok etkisi yarattı!

Die Welt, Alman İçişleri Bakanlığı'nın önemli sağlık uzmanları ve kurumlarıyla insanlarda KORONA KORKUSUNU ARTTIRMAYA yönelik bir STRATEJİK PLAN üzerinde anlaştığını bildirdi! Evet, HALKI KORKUTMA STRATEJİSİ, yanlış duymadınız! Hem de uyduruk bir `en kötü senaryoyu` yayarak halkı korkutmada anlaşmışlar!! Bu bilgi gazeteye sızan 200 sayfalık gizli e-posta görüşmelerine dayanıyor. Muhalefet hükümetten açıklama talep ederken, FDP meclis grubu adına Kuhle parlamento komitesince konunun araştırılmasını istedi.

HALKI KORKUTMA PLANI İÇİN HÜKÜMET GERÇEKTEN 200 SAYFA YAZIŞMIŞ

Olay şöyle gelişiyor: geçen yıl mart - nisan döneminde Alman İçişleri Bakanı Seehofer bazı sağlık uzmanları ve Almanya`nın `Koronavirüs Bilim Kurulu` olan RKI (Robert Koch Enstitüsü) ile mailleşerek ` HALKIN KORONA KORKUSUNU NASIL BÜYÜTEBİLİRİZ?" diye soruyor! Konunun gizli kalacağını belirterek teklif istiyor. Müsteşarı Kerber`a , `halkın sert korona yasaklarını kabullenebilmesi için EN KÖTÜ KORONA SENARYOSU` neyse onu hazırlamasını emrediyor.

Teklifler geliyor. RKI başkanı da KORKUTMA KAMPANYASI amaçlı teklif yapanlar arasında! Varolmayan tehlikeler uyduruyorlar! Bu başkan " Yakalananın yüzde 0,56`sı ölüyor diye yayalım" teklifini yapıyor! Ülkesel bir araştırma kurumu ise " Yüzde 1,2 ölüyor diye yayalım" diyor! Yalan rakam yani! Ayrıca solunum yetersizliğinden ölen insanların fotoraf ve videolarını yayınlamayı kararlaştırıyorlar. Kim test sonucu pozitifken ölmüşse, ölum nedeni ne olursa olsun koronadan öldü diye kaydetmeyi öneriyorlar! Bu KORKU YAYMA STRATEJİSİNE gerekçe ise bakanlığa göre göya `sert ulusal kapanma önlemlerini halka kabul ettirebilmek!

Alman hükümeti bu görüşmeler sonunda ortak bir KORKUTMA stratejik planı hazırlıyor. Medyaya şu deniyor: ` Halkın yüzde 70`i koronaya yakalanabilir ve milyonlar ölebilir.` Hükümet ve bu planda ismi geçenler henüz Die Welt`in yayınına yanıt vermedi. Susuyorlar.

Ancak bu stratejik planın görüşüldügü bazı E-postalar Berlin`li bir grup hukukçunun eline geçiyor. Bu idealist hukukçu grubu konunun üzerine gidiyor ve sonunda belgeleri yayınlaması için DIE WELT gazetesine göndermeyi başarıyorlar. Konu dünden beri çoğu Avrupa ülkesi medyasında yer almaya başladı.

Bu skandal şimdi muhalefet tarafından parlamento gündemine getiriliyor FDP adına Kuhle ve Parlamento sol grubu adına Bartsch, böyle bir skandalın ancak otoriter devletlerde görülebileceğini söyleyerek şöyle konuştular: " Hükümetin bilim kuruluşlarıyla ortak çalışması normaldir. Ama hükümet bilim insanlarının tavsiyelerini yapar. Burada bunun tersi olmuştur!"

BİDEN`CİLER VE SÜPER ZENGİNLERİN GÜCÜNE GÜÇ KATAN KORONA KORKUSU

Kaldı ki eğer AB lideri Almanya`da bu olabildiyse diğer AB ülkelerinde de olma ihtimali çok yüksektir! Aslında korku yayma stratejisinde Almanya kesinlikle dünyada bir İLK değil. Asıl korku kampanyası seçim öncesi ABD`de BIDEN ekibi tarafından başlatıldı. Batıdaki bu korkutma kampanyasının asıl amacı emperyalist ekonomiyi bir avuç tekelci süper zenginin servetine servet katmasına en uygun şekilde yeniden biçimlendirmektir. İkinci amacı siyasal iktidardır.

Neo liberal-neocon koalisyonu olan Biden ekibinin Trump`ı yenmesinin korona salgını konusunda medyadan yürüttükleri muazzam KORKU kampanyası sayesinde olduğunu bilmeyen kalmadı. Biden bu kampanyada Trump`a karşı çok önemli iki avantaja sahipti : sırtını dayadığı elektronik ve bilgisayar-internet endüstrisinin süper zenginleri ile yandaş medyanın dev gücü!

Amazon`un kurucusu Jeff Bezos, Facebook, Whatsapp ve Instagram`ın kurucusu Mark Zuckerberg, Pfizer, Moderna, Elon Musk, Microsoft`un sahibi Bill Gates ve daha bu gibi onlarcası Biden`cidir! Bunlar Biden ekibine müthiş para akıtıyor, hatta artık bazan kararları Beyaz Saray`a bırakmadan doğrudan kendileri alıyorlar!

Uluslararası gelişme araştırmaları kuruluşu OXAM geçenlerde bu 10-15 kişinin korona çıkalı beri bir yıl içerisinde servetlerine 540 milyar dolar daha kattığını açıklayarak insanlığı şaşkına çevirdi! Atlantik kapitalist-emperyalist sistemi kendi içerisinde eksen kayması yaşıyor; ekonomik kriz çoğu geleneksel sektörü iflaslarla çökertip büyük işsiz ordusu yaratırken, tekelleşme bir avuç online ticaret sektörüne doğru sivrilerek evrimleşiyor! CNN, New York Times, Washington Post ve daha onlarca dev medya tekeli de bunlarla Biden`in borazanı durumundaydı seçim öncesi!

BATI`NIN KORONA POLİTİKASI TÜRKIYE GİBİ ÜLKELERE ZARAR VERİYOR

Türkiye gibi Atlantik ile arası açık olanlar ve gelişmekte olan ülkeler Batı`nın korona siyasetinden bir yıldır ciddi zarar gördüler. Örneğin Türkiye`de benzeri bir korku stratejisi bazı muhalefet medyasınca aylardır körüklenmekte ve Bidenciler tarafından destek görmekte. Korku kampanyalarından çıkarı olmayan Çin gibi ülkeler korona salgınını durdurmayı kısa sürede başardılar. Batının aşı politikası da ABD`nin düşman ya da rakip seçtiği ülkeleri hedefliyor! Bu alanda hem bir `vurgun vurmak`, hem de o ülkeleri güç durumda bırakmayı amaçlıyorlar.

Her salgın gibi korona salgınına karşı da önlemler kuşkusuz gereklidir. Ama bunu böyle gizli planlarla dev korku kampanyasına dönüştürmek başka çıkarlara hizmet eder! Bu yeni Alman belgelerinde de ortaya çıkan ve asıl kökeni ABD olan korkutma stratejisi, emperyalist dünyadaki tekno-tekelci kazançları ikiye katlarken klasik sektörlerde derin ekonomik kriz doğurmakta, Batı`nın otoriterleşmesine yardımcı olmakta ve Batı halklarının tüm dikkatini korona korkusuna vererek diğer bütün önemli haklarını unutmalarına yol açmaktadır.

Almanya`ya dönelim; muhalefet ve medyanın önümüzdeki günlerdeki tavrı sorgulayıcı gücün Avrupa`da ne kadar olduğunu gözler önüne serecek. Bu kadar işsizlik, iflas, depresyon, sıkıntı, çocukların eğitimsizliği; tüm bunlara bu beyler istedi diye mi katlanıldı!

Diye sormayacak mı şimdi Alman halkı haklı olarak?

Ali Develioğlu