18 Mayıs 2024 Cumartesi
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Anneler kolları sıvadı

Defne Tamar Gürol

Defne Tamar Gürol

Eski Yazar

A+ A-

Günümüzde gençler madde kullanımı açısından ciddi bir riskle karşı karşıya. Özellikle gençler arasında madde kullanımının artma eğiliminde olduğu herkes tarafından fark ediliyor. Madde kullanımı her sosyo-ekonomik düzeyden genci tehdit ediyor. Madde kullanımının yaygınlaşması, ülkemizin yarını olan gençleri etkisi altına alması anneleri harekete geçirdi. Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) “Hayata Tutun, Hayatta Tutun” sloganı ile madde kullanımını önlemede üzerine düşen görevi yerine getirmeye karar verdi. Anneler, çocuklarının madde kullanmaya başlamasına göz yummayacak gibi duruyor.

Madde kullanımı önlenebilir en önemli halk sağlığı sorunlarından biridir. Madde kullanımı kişiyi, ailesini, diğer gençleri, çevresini ve tüm toplumu etkileyen sonuçlara yol açmaktadır. Önleme çalışmalarında ilk hedef madde kullanmaya başlamamayı sağlamak olmalıdır. Ailelerin önleme çalışmalarında etkin bir rol üstlenmesi kritik bir önem arz etmektedir. Madde kullanımı ve bağımlılık geliştiği zaman, bu artık tedavi kurumlarının sorumluluk alanına girmektedir.

Önleme çalışmalarında bazı ilkelere dikkat etmek gerekir. Birincisi önleme programları koruyucu etmenleri kuvvetlendirmeyi, risk etmenlerini azaltmayı hedeflemelidir. En önemli koruyucu etmenlerden biri aile desteğidir. Önleme çalışmalarında anne-babalar çok etkili olabilmektedir. Risk ve koruyucu etmenlerin etkisi yaşa bağlı olarak değişmektedir. Örneğin küçük yaşlarda anne-babaların etkisi daha fazlayken, ergenlik döneminde akran etkisi daha baskın bir hale gelmektedir. Yani önleme çalışmaları çocuğun doğumu ile başlamaktadır.

ANNELİK İZNİ EN AZ BİR YIL OLMALI

Bebekler ilk ilişkiyi anneleri ile kurarlar. Bu ilişki, sonraki tüm ilişkilere örnek olmaktadır. Emzirme dönemi hem anne hem bebek için çok değerli bir dönemdir. Hamilelik döneminde anne adayı, emzirme ve bebek bakımı üstüne eğitilmeli ve hazırlanmalıdır. Bebeğin ilk bir yılında babalara düşen görev, annelere iyi bir bakım vermektir. Annelerin bu yeni ve zorlu süreçte desteklenmesi, babaların görevidir. Dolayısı ile baba adayları da doğum öncesi dönemde yeni görevlerine hazırlanmalıdır. Anneler “Hayata Tutun” dedikleri noktada, doğum sonrası ücretli annelik izninin en az bir yıl olması için mücadele etmeye başlamalıdır.

Bir çocuğun içinde büyüdüğü aile, risk ve koruyucu etmenlerin çekirdeğini oluşturur. Kavga, gerginlik ve şiddetin baskın olduğu bir aile içinde büyüyen çocuk, sağlıklı sorun çözme yöntemleri geliştirmekte zorlanacaktır. Çatışmanın baskın olduğu bir aile ortamında kaygılı ve tedirgin bir çocuk yetişmesi olasılığı artmaktadır.

Tersine anne-baba arasındaki ilişki saygılı, destekleyici, iletişime ve sorun çözmeye açık olduğu zaman, bu ailede yetişen çocuğun kendiliği daha güvenli ve sağlam bir temel üstüne kurulacaktır.

TUTARLI VE MAKUL DİSİPLİN

Evde tutarlı ve makul bir disiplin olmasına ihtiyaç vardır. Makul kurallar, kişinin imkansız olanı öğrenmesini sağlamaktadır. Yasa, yasak ve imkansız aile içinde öğrenilir. Böylece kişi dürtülerini denetlemeyi öğrenir. Özgürlüklerin sonsuz olmadığı, kimsenin her istediğini yapma özgürlüğüne sahip olmadığı, hazzı erteleyebilme yetisini geliştirmek; gençlik döneminde ortaya çıkabilecek birçok riski bertaraf etmektedir.

Karşılıklı sevgi ve saygının hakim olduğu bir ortamda yetişen çocuk, önemli oranda koruyucu etmenlere sahip olarak gençlik dönemine ulaşır. Yaşla birlikte, madde kullanımının önlenmesinde anne-babalara düşen görevlere yenileri eklenmektedir. Ergenlik döneminde koruyucu etmenlerin güçlendirilmesi üzerinde düşünmeye devam edeceğiz.

Cumhuriyet Kadınları Derneği’ni bu önemli girişimleri nedeniyle kutluyorum. Geleceğimizi tehdit eden en önemli sorunlardan biri olan madde kullanımını önleme mücadelesinde başarılı adımlar atmalarını diliyorum.

Alkol, madde, kumar ve ekran bağımlılığı ile madde kullanımı hakkındaki her türlü sorunuzu mecburdegilsin@aydinlik.com.tr adresine bekliyoruz.