17 Mayıs 2024 Cuma
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Arnavutluk'ta bir sendika

Engin Ünsal

Engin Ünsal

Eski Yazar

A+ A-

1914’te Osmanlı egemenliğinden kurtulup bir süre İtalyan sömürgesi olan Arnavutluk, II. Dünya Savaşı’nda Alman işgaline uğramış ve 1944 yılında bu işgalin sona ermesi ile Enver Hoca’nın başkanlığında ve Emek Partisi öncülüğünde Sosyalist Halk Cumhuriyeti tarafından yönetilmeye başlanmış ve 1991 yılında çok partili hayata geçiş yapmış dört milyon nüfuslu bir ülke. Çok partili siyasal yaşam ile birlikte sendikacılık hareketi de filiz vermeye başlamış. Bu sendikalardan en önemlisi SPMSH adıyla anılan 1991 yılında kurulmuş Arnavutluk Maden İşçileri Sendikası 7. Genel Kurulu’nu 9-10 Eylül tarihleri arasında Elbasan kentinde yaptı. 20.000 işçinin çalıştığı madencilik sektöründe sendika ancak 3870 işçiyi örgütleyebilmiş. Madenlerin çok uluslu şirketler tarafından işletilmesi ve işçilerin demokratik deneyiminin gelişmemiş olması nedeni ile üye sayısının azlık nedeni açık. Madenleri işleten çok uluslu şirketler, dünyanın her tarafında olduğu gibi Arnavutluk’ta da işçilerin sendikalaşmasına karşı ve bu nedenle sendikanın üye sayısı düşük.

GEZİM KALAJA ADINDA DEVRİMCİ BİR SENDİKACI

Arnavutluk Maden İşçileri Sendikası’nın başkanı Kerim Kalaja sendikanın ilk kuruluş yıllarından bu yana madenciler için önemli haklar kazanmasını sağlamış devrimci bir sendikacı. Yaptığı mücadeleler genel kurul boyunca videodan sergilendi. İşçi haklarının elde edilmesi için gerektiğinde polisle çatışmış, gerektiğinde binlerce işçiyi sokağa çıkarmaktan korkmamış devrimci bir sendikacı. Balkan ülkelerinde saygınlığı çok yüksek olan Gezim Kalaja’nın Türkiye ile güçlü bir işbirliği de var. Bu nedenle örneğin Toleyis Sendikası’nın ve diğer sendikaların genel kurullarına gelmiş ve konuşmalar yapmış bir sendikacı. Genel kurulda yaptığı ayrıntılı konuşma ile özellikle emeklilik ve sendikal haklar konusunda yapacağı çalışmalardan delegeleri bilgilendirmiş ve uzun uzun alkışlanmıştır. Kalaja’nın uluslararası gücünün ve tanınmışlığının göstergesi genel kurula gelen yabancı konuklar olmuştur. Genel kurulda Balkan ülkeleri sendikaları. Amerika’nın AFL-CIO’su, Mısır, Rus ve Türk sendikacılar genel kurulda ilginç konuşmalar yapmışlardır.

GENEL KURULA ARNAVUTÇA HİTAP EDEN TÜRK SENDİKACI

TOLEYİS Sendikası’nın değerli başkanı Cemail Bakındı Arnavut kökenli bir sendikacı. Onun daveti üzerine ben de genel kurula katılma şansını yaşadım. Cemail başkan daha önce de beni Kosova’ya bir sendika seminerinde konuşma yapmak üzere davet etmişti. Cemail başkan genel kurulda Arnavutça bir konuşma yaptı ve büyük alkış aldı. Konuşmasında Balkan sendikaları için çok önemli olabilecek bir öneri de bulundu ve Balkan sendikalarının bir Balkan İşçi Sendikaları Birliği kurmasını önerdi. Bu birliğin hem bölgede demokrasinin güçlenmesini hem de sendikaların bölgesel dayanışma içinde sendika üyelerine ve genel olarak da işçilere çok önemli yararlar sağlayabileceğini dile getirdi. Cemail başkan Balkanların ekonomik ve siyasal durumunu çok iyi bildiği için güçlü sendikacılığın ve uluslararası dayanışmanın ülke sendikacılığına ve özellikle güçlü sendikaların sağlam bir demokratik düzenin kurulmasına önemli katkıları olacağını açık bir dille söyleyerek konuşmasını tamamladı.

GÜÇLÜ SENDİKALAR DEMOKRASİNİN ÖN KOŞULU

Arnavutluk örneği güçlü sendikaların demokrasi için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gündeme getirmiştir. Sendikalar henüz yeterince güçlenmediğinden demokratik yapının da güçlü olduğu söylenemez. İşçiler için ödünsüz ve cesur mücadeleler veren Gezim Kajala gibi sendikacıların önderliği güçlü sendikalar için çok önemli. Hükümetlerin gölgesine sığınarak sendikacılık yapmayı reddeden Kajala ve arkadaşlarının verdiği mücadele umarım konuk sendikacılar için önemli bir ders olmuştur. Hükümetlerin gölgesinde sendikacılık sarı sendikacılıktır ve bu tür sendikacılığın ne demokrasiye ne de çalışanlara hiçbir katkısı olmaz. Özgür ve biat etmeyi reddeden sendikalarla her demoratik ülkede hem demokrasi hem de işçi sendikaları güçlenecektir. Özgür sendikacılığın olmadığı ülkelerde halk ve işçiler sivil diktatörlerle yaşamaya mahkûm olacaklardır. Siyasetin bu gerçeğini sendikacıların çok iyi anlaması gerekir