08 Ekim 2024 Salı
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Aspendos Antik Kenti tarihi

Begümşen Ergenekon

Begümşen Ergenekon

Eski Yazar

A+ A-

Aspendos Antik Kenti, Antalya’da iki kardeşin bir kadın için girdiği mücadelenin ürünü olarak ortaya çıkan amfi tiyatrosu ve su kemerleriyle meşhur Türkiye’nin en önemli kültür varlıklarından biridir. Serik ilçesinin Belkıs köyündedir. Atatürk 9 Mart 1930 yılında, yani bundan 93 yıl önce Aspendos Tiyatrosunu gezmiş ve onarılarak halka açılmasını, gösteriler ve güreşler yapılmasını istemiştir. Su kemeri, hamam, dükkân, stadyum, amfi tiyatro gibi bölümleri bulunan antik kent her yıl yüzbinlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaretçi akınına uğrar.

TİYATRO

M.Ö 10. yy’ da Akalar tarafından iki farklı tepe üzerine biri büyük, biri küçük olmak üzere inşa edilen Aspendos Antik Kenti, ticaret yolu üzerinde bulunması nedeniyle tarih boyunca önemli bir konuma sahip olmuş. Antik kentin en önemli yapısı olan antik tiyatro ise M.S 2. yy’ da Romalı Zenon tarafından inşa edilmiş ve antik tiyatrolar arasında korunarak günümüze ulaşan en iyi tiyatro olarak kabul edilmektedir. Bu önemli yapının bir de hikayesi vardır.

Aspendos Antik Kenti tarihi - Resim : 1

KENTİN HİKÂYESİ

Bir zamanlar Aspendos kralının herkesin evlenmek istediği çok güzel bir kızı varmış ve kral kızını kim ile evlendireceğine bir türlü karar verememiş. Son çare olarak halka, “Kim halkımız ve kentimiz için en yararlı şeyi yaparsa kızımı ona vereceğim.” diye duyurmuş. Bunun üzerine Aspendos’lu Theodorus’un ikiz oğulları iki büyük yapı inşa etmiş. Bunlardan bir tanesi kente çok uzaklardan, karmaşık yolları geçerek su getiren geometri harikası su kemerleri diğeri ise sahnenin ortasında metal para atıldığında en üst sıradan bile duyulabilen dünyanın en iyi akustiğine sahip amfi tiyatrosuymuş. Kral kızını önce su kemerleri yapan kardeşe vermek istemiş ancak amfi tiyatronun en üst sıralarında gezinirken “Kral kızını bana vermeli” diye bir fısıltı duymuş. Zenon’un mırıldandığı şarkının en üst sıralardan duyulması ve tiyatronun akustiği kralı çok etkilemiş ve kızını Zenon’la evlendirmeye karar vermiş. Anadolu’da yer alan antik tiyatrolarından günümüze ulaşabilen en sağlam ve eski tiyatronun en dikkat çeken kısmı ise sahne binasının iki katlı iç cephesidir. Tamamı mermer ile kaplı olan cephede 40 sütunlu bir bezeme ve arkasında heykellerin yer aldığı nişler bulunur. Yaklaşık 15 bin kişiliktir. Bu tiyatro sırtını yamacına dayanmıştır. Bu muhteşem tiyatro Akdeniz’in en iyi korunmuş, en etkileyici akustik tiyatrosudur. İmparator Marcus Airelius (MS 161-180) zamanında inşa ettirilmiştir. İkiz olan zengin Curtius kardeşlerin desteği ile yapılan bu tiyatro Tanrılara ve İmparatora ithaf edilmiştir.

Mimarı, Thodoros oğlu Zenondur. Sütunları Korint nizamındadır. Sahnesi 2 katlı ve Tiyatronun yarısı kadardır. Bitki motifleriyle süslenmiş bir Dionysos kabartması bulunur. Oturma sıraları arasında yatay bir yürüme yolu ile en alt sırada İmparator locaları bulunur. Alt kapılar sanatçı girişleri içindir. Onun altındaki kapılar ise gladyatör savaşları sırasında hayvanların çıkış yerleridir. Oturma koltuklarının genişliği 45 cm’dir. Bu şekilde oturulursa 9.000 kişi alır. Ama biraz sıkışılırsa 15.000 kadar seyirciyi içine alabilir. Giriş biletleri pişmiş topraktan yapılmış küçük masklardır. Önce seyir için satın alınan ve avuç içi kadar olan bu biletler girişte tekrar iade edilir. Orkestra yarım daire şeklindedir. Anadolu Selçukluları devrinde mavi çinilerle onarımlar yapılmıştır. Günümüze kadar neredeyse ilk günkü gibi ulaşmasının nedeni bu şekilde tamir edilmesidir. Alâeddin Keykubat tarafından kışlık saray olarak kullanılmıştır. Sahne kısmının da kervansaray olarak kullanıldığı bilinir. Konglomera kayaçlarından yapılmıştır. Dış duvarları ise mermer kaplamadır. 1994’ten beri Uluslararası Opera ve Bale Festivalleri yapılmaktadır, bu da amacına uygundur. Köprüçay nehriyle Akdeniz’deki limanına ticari amaçlarla ulaşılmaktadır. 2015’te UNESCO geçici listesine Su kemerleriyle birlikte alınmıştır.

SU KEMERLERİ

Aspendos Antik Kenti’nde, amfi tiyatrodan sonraki en önemli kalıntı ise diğer kardeş tarafından yapılan ve antik yerleşimde kentin su ihtiyacını karşılayan Aspendos su kemeri, hala yapıldığı tarihten günümüze kadar ayakta kalmış eserler arasındadır. 1 km. uzunluğa sahip olan ve kuzeyde yer alan dağlardan şehre su getiren 15 metre yüksekliğe sahip kemerler aracılığıyla, su kemerinin bitiş noktasının her iki tarafında bulunan 30 metre yüksekliğindeki kulelerde biriktirilir ve şehre dağıtılırdı. Su kemeri kalıntılarını inceleyen arkeologların yapmış olduğu bilimsel araştırma ve değerlendirme sonucu elde edilen verilere göre M.S. 2. yüzyıl içerisinde yapıldığı sanılmaktadır. Yapılış tarz ve mimarisinde dönemin tekniklerine göre yapıldığı tespit edilmiştir. Ayrıca su kemeri hakkındaki en net bilginin ören yerinde bulunan bir yazıtta adı geçen Tiberius Claudius Italicus tarafından yaptırıldığı ve şehrin hizmetine sunulduğu yazmaktadır.

Aspendos Antik Kenti tarihi - Resim : 2

ASPENDOS SİKKELERİ

Aspendos antik kenti sikkeleri Pers döneminde, MÖ 5. yüzyıl ortalarında başlamıştır. En iyi bilinen antik sikkeleri, MÖ 420-300/250 dolaylarında darb edilmiş olan gümüş stater (14,11 gram ağırlığında Lydia sikke birimi) serisidir. Bu stater kategorisinde olan antik sikkeler, ön yüzde boğuşan çıplak iki güreşçi tasvirine sahiptir. Genellikle aralarında harfler veya semboller bulunurken, sikke arka yüzlerde belirgin bir şekilde bir sapancı, fırlatma duruşunda, genellikle bir üçlü sarmal (Triskeles) ile Aspendos'un sikkelerinde uzun bir sivil amblem şehrin kimlik kökenini gösterir. Antik sikkeler üzerindeki güreşçi tipinin seçimi belirsizdir. Güreş eski zamanlarda yaygın bir spordur ve olimpiyatlardaki etkinliklerden birisidir. Belki Aspendos antik kenti o zamanlar güreşçileriyle ünlüydü veya 5. yüzyılın ortalarındaki Olimpiyat etkinliğinde galip gelmiştir, ancak bir yüzyıldan fazla sikkelerinde varlığını sürdüren bu tip antik paraların öne çıkması önemli olduğunu göstermektedir. Aspendos antik kentinin gümüş sikkelerinin bolluğu aynı zamanda şehrin ticari öneminin de bir kanıtıdır.

Aspendos'un antik kenti dünyadaki geniş sikke yelpazesi, MÖ 5. yüzyılda Aspendos'un Antalya’nın Batı sınırı Muğla ile doğu sınırı olan Mersin arasında olan “bütün insanların ülkesi diye adlandırılan topraklar Pamfilya’daki en önemli şehir haline geldiğini göstermektedir. O zamanlar Köprüçay (Eurymedon) Nehri Aspendos'a kadar ulaşıma elverişliydi ve şehir tuz, yağ ve yün ticaretinden büyük bir zenginlik elde etmiştir. Antik kentte darb edilmiş olan sikkelerin arka yüzlerinde antik kentin Anadolu demek olan orijinal ismi görülmektedir. Diğer tip Stater sikkelerinde ön yüzde miğferli çıplak piyadeler, sağ elinde mızrak ve sol elinde yuvarlak kalkan, arkasında üçlü sarmal ve antik kentin Anadolu adı olan orijinal ismi ESTFEDIIYS yazısı EΣTFΔII ve kısaca Ε-Σ-T-F olarak görülmektedir. Drahmi kategorisinde olan antik sikkelerde ön yüzde at üzerinde mızrak fırlatan süvari tasviri, arka tip yaban domuzu üzerinde bir mızrak ile birlikte EΣTFEΔIIYΣ ve EΣT ifadeleri görülmektedir.

Aspendos Antik Kenti tarihi - Resim : 3

Aspendos antik kentinde darb edilmiş Stater kategorisinde olan antik sikkenin ön yüzünde birbirleriyle boğuşmaya başlayan çıplak iki güreşçi, arka yüzünde atış pozisyonunda sapancı, sağda üçlü sarmal, arkasında yine antik kentin Anadolu adı olan orijinal ismi ΕΣΤFΕΔΙΙΥΣ-ESTFEDIIYS yazısı görülür.

Aspendos Antik Kenti tarihi - Resim : 4

Üçlü Sarmal ya da Avrupa'nın batısından, Orta Asya'daki bazı Türksoylu milletlere kadar birçok yerde kullanılan, ilk örnekleri MÖ 3000'li yıllara dayanan semboldür. Merkezden yayılan sarmal şekilde devam eden üç kol şeklindeki sembolün yunanca adının anlamı "üç bacaklı" demektir. 
Yukardaki Aspendos antik kentinde darb edilmiş Stater kategorisinde olan antik sikkedir. Ön yüzde çıplak piyade, sağ elinde mızrak ve sol elinde yuvarlak kalkan, arka tip sarmal ve üstte antik kentin ismi EΣTF-ESTF lejantı vardır. 

Aspendos Antik Kenti tarihi - Resim : 5

Gene Aspendos antik kentinde darb edilmiş Stater kategorisinde olan antik sikke. Ön yüzde birbirleriyle boğuşmaya başlayan çıplak iki güreşçi, arka tip sapancı atış duruşunda, sağda üçlü sarmal, altta sağa doğru koşan kurt, solda antik kentin adı Anadolu olan orijinal ismi ΕΣΤFΕΔΙΙΥΣ-ESTFEDIIYS lejantı görülür. 
Aspendos antik kentinde darb edilmiş Drahmi kategorisinde olan antik sikke. Ön yüzde at üzerinde süvari mızrak fırlatıyor, arka tip yaban domuzu altta antik kent ismi kısaltma olarak EΣT.

Aspendos Antik Kenti tarihi - Resim : 6
Aspendos Antik Kenti 'ne Nasıl Gidilir? Antalya’ya gelmeyi planlıyorsanız muhteşem bir tarihe, yapıya sahip ve Selçuklu Dönemi’nde onarılarak ayakta kalan; hem Kervansaray hem de Sultanın Kışlık sarayı olarak kullanılan Aspendos Antik Kenti’ni gezi rotanıza mutlaka eklemelisiniz. Antalya'nın Serik ilçesinde bulunan antik kente Alanya - Antalya karayolunun 43-44. kilometresinde ki kuzey yolunun 2.kilometresinden araç ile ulaşabilirsiniz.


Kaynakça: antiksikkelernumizmatik.com
Yılmaz, Yaşar, Ancient Cities of Turkey: A Guide to 118 Ancient Cities: From Anatolia to Thrace. Anadolu Kültürel Girişimcilik 5th Edition, Neva Basım Yayım, Küçük Çekmece İstanbul. s: 140.
Wikipedia.org

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları