19 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Basın yaşamımdan izlenimler [1945-1965]

Hayati Asılyazıcı

Hayati Asılyazıcı

Eski Yazar

A+ A-
Gazetecilik yaşamıma, ilk olarak Kastamonu Lisesi'nde okuduğum yıllarda başladım. Lisenin üçüncü sınıfını bitirdiğim yaz aylarında, Karabük'te yerel bir gazete olarak yayın hayatını sürdüren Yeni Karabük Gazetesi'nde toplumsal ve siyasal içerikli yazılar yazdım. Bir gazetenin hazırlık süreci hakkında tam anlamıyla bilgi sahibi olduktan sonra, lisenin dördüncü ve son yılında bir gazete çıkartmaya karar verdim. Düşüncelerimi paylaştığım okul yöneticileri, öğretmenler ve okul arkadaşlarımdan, gazetenin ilk beş sayısının maliyetini karşılayacak mali bir gelir sağladıktan sonra; kısa yazı, şiir ve resim yeteneğine sahip arkadaşlarımdan topladığım malzemelerle ilk sayıyı oluşturdum. Kastamonu'nun en eski ve Kurtuluş Savaşı'na da destek veren Doğrusöz Matbaası'nda; iki yaprak, dört sayfa, tabloid boy, aylık kültür sanat gazetesi 'Sıra', yayın hayatına başlamış oldu. 'Sıra' sadece beş sayı yayımlanmasına karşın büyük bir ilgi uyandırdı. Edebiyat öğretmeni olarak görev yapan Mehmet Deligönül ve Rauf Mutluay, gazetede yer alacak yazınsal çalışmalarda Türk diline gösterdikleri duyarlılıkla; Türk ressam ve resim öğretmeni Ali Recep Fethi Kayaalp (Fethi Kayaalp), gazetenin mizanpajında büyük yardımları dokundu. Sanat ve kitapla olan ilişkimi bilen Fethi Kayaalp ileride iyi bir yazar olabileceğimi öngörmüştü. Kastamonu Lisesi'nden mezun olduğum 1953 yılı yaz aylarında Yeni Karabük Gazetesi'nde çalışmaya devam ettim.
Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği'nin (AICA) 1954'te İstanbul'da düzenlenen kongresi nedeniyle, Yapı Kredi Bankası tarafından 'İş ve İstihsal' konulu bir yarışma düzenlendi. Paul Fierens, Lionelle Venturi ve Herbert Read gibi dünyaca ünlü sanat eleştirmenlerinin yer aldığı seçici kurul, neredeyse bütün önemli Türk ressamlarının katıldığı yarışmada 'Güneşin Doğuşu' adlı yağlı boya tablosuyla Aliye Berger birincilik ödülünün sahibi oldu. Birincilik ödülü kazanan yağlı boya tablo renkli olarak basılan 'Hayat Dergisi'nde yer aldı. Dergiyi satın aldım ve ertesi gün Fethi Kayaalp'e götürdüm. İstanbul'a gitmeye karar verdiğimi söyledim ve Aliye Berger ile tanıştırmasını rica ettim. Böylece İstanbul'da sanat dünyasına adım atmış oldum. Daha sonra Aliye Berger vasıtasıyla; Ahmet Hamdi Tanpınar, Sabahattin Eyüboğlu, Nuri İyem, Azra Erhat, Füreya Koral, Cevat Şakir Kabaağaçlı (Halikarnas Balıkçısı) gibi ünlü sanatçılarla tanışma fırsatı buldum.
İstanbul'a geldiğimde babamın kuzeni olan Hilmi Günbeyaz, kaleme aldığım yazılarımı okudu ve dönemin önemli gazetecilerinden biri olan Hıfzı Topuz'a yazılarımdan bahsetti. Topuz, çok yakın arkadaşı olan Şahap Balcıoğlu ile görüşerek, haftalık 'Kim Dergisi'nde profesyonel olarak meslek yaşamıma başlamamı sağladı. Şahap Balcıoğlu, Ali İhsan Göğüş, Orhan Birgit ve Özcan Ergüder'in kurduğu ve yönettiği 'Kim Dergisi', 30 Mayıs 1958'de yayın hayatına başladı. Genel Yayın Yönetmeni Orhan Birgit ile yaptığım görüşmenin sonucunda ilk yazım dergide yayımlandı. Benim için gazetecilik okulu olan 'Kim Dergisi'nin yayınlandığı on yıllık zaman içerisinde uzun yıllar 'Yazı İşleri Müdürü' olarak görev aldım. Dergi yayın hayatına devam ederken, Vatan Gazetesi'nden ayrılan dönemin en ünlü gazetecilerinden biri olan Ahmet Emin Yalman, 'Hür Vatan Gazetesi'ni yayın hayatına kazandırdı. Orhan Birgit ile birlikte 'Hür Vatan Gazetesi'nde çalışmaya başladık.
Dönemin önemli gazeteleri ve gazetecileri arasında; Mehmet Zekeriya Sertel'in sahibi olduğu ve ilk Türk kadın gazetecilerden olan Sabiha Sertel'in yazarları arasında yer aldığı 'Tan' gazetesi (1934 – 1945), Hüseyin Cahit Yalçın'ın sahibi olduğu 'Tanin' gazetesi (1908 – 1947), Mustafa Cihad Baban'ın sahibi olduğu 'Tasvir' gazetesi (1862 – 1949), Selim Ragıp Emeç'in sahibi olduğu 'Son Posta' gazetesi (1930 – 1960), Ahmet Emin Yalman'ın sahibi olduğu Hür Vatan Gazetesi (1961 – 1962) İstanbul merkezli olarak, CHP'nin yayın organı olan 'Ulus' gazetesi (1934-1953) ise Ankara merkezli olarak Türk basınına hizmet etmiştir.
Necmettin Sadık Sadak'ın sahibi olduğu 'Akşam' gazetesi (1918), Yunus Nadi Abalıoğlu'nun kurduğu ve Nadir Nadi Abalıoğlu'nun sahibi olduğu 'Cumhuriyet' gazetesi (1924), Sedat Simavi'nin sahibi olduğu 'Hürriyet' gazetesi (1948), Ali Naci Karacan'ın sahibi olduğu 'Milliyet' gazetesi (1950), Bedii Faik Akın ve Atatürk'ün en yakın dostlarından biri olan Falih Rıfkı Atay'ın sahibi olduğu 'Dünya' gazetesi (1952) kuruldukları günden bugüne Türk basın tarihinde maceralı yolculuklarına devam ediyor.
Cumhuriyet döneminin 95 yıllık basın tarihinde, 65 yıllık görsel tanıklığım elbette bir tek yazıyla anlatılamaz. Atatürk'ün ışığı ile aydınlanan yolculuğumda sizleri tarihi bir yolculuğa davet ediyorum.