Bir kongreden notlar

Geçenlerde CHP’nin Beşiktaş İlçe Kongresi vardı. Sağ olsun eski yol arkadaşlarım beni kongre delegesi yapmışlar. Siyasette ve özellikle sol siyasette vefa yoktur. Çok çabuk unutulursun. Gün gelir adın bile hatırlanmaz ama benim vefalı eski dostlarım CHP’nin ayrık otları olduğundan beni sürekli anımsarlar. Siyaset bir virüstür. Bedenine girdi mi ondan kurtulamazsın. Bu virüs beni kongre salonuna gitmeye ve CHP’nin son durumunu görmeye zorladı. Gittim ama partinin üye profili öylesine değişmiş ki ancak bir-iki eski dostla karşılaşabildim. 60’lı yıllardan beri partinin kongrelerini izlerim. Bu kongrenin görmeye alıştığımdan farklı bir görüntüsü vardı. Sakindi. Eski günlerin heyecanı yoktu. Sloganlar atılmıyordu. Delegeler kongre öncesi kümeler halinde yarenlik ediyorlardı.

DELEGELER MEMNUN DEĞİL

Söz alan delegelerin bir kaçı ilçenin çalışmalarını eleştirdi ama çoğunluğu ülkenin genel durumundan yakındı. Zor günlerden geçildiğini, yurttaşların geleceklerinden çok ciddi kuşkuları olduğunu dile getirdi. Demokrasinin rafa kaldırıldığına, hukukun ve adaletin yok edildiğine, tek adam yönetiminin yanlışlığına değindi ve CHP Genel Merkezi’nin ülke sorunları konusunda yetersiz kaldığına işaret etti. Beşiktaş CHP’nin çok güçlü olduğu bir ilçe ama Beşiktaş Belediyesi ile CHP ilçesi arasında çok ciddi bir kopukluk var. Üyeler Belediye Başkanı ve uygulamaları konusunda çok olumsuz şeyleri konuşuyorlar ama aynı söylemi kürsüde dile getirmekten sakınıyordu. Sanırım partinin bu nedenle kamuoyunda yıpranmasından çekiniyorlardı. Kral çıplak demek için yeterli güçleri yoktu ve bu konuda suskundular. Suskunluğun kötü yönetimleri daha da cesur, daha da umursamaz yapacağından sanırım haberleri yoktu.

İYİ PARTİ’YE OY GİDER Mİ?

İYİ Parti kimlerden oy alabilir konulu bir anket yapılmış ve bu partinin en çok CHP’den oy alacağı sonucuna varılmıştı. Verilen orana göre bu parti oylarının yüzde 33’nü CHP’den alacak. Bu sonuca inanmadım ve kongrede eski dostlara bu konudaki düşüncelerini sordum. İlçe Kadın Kolları kongresi yeni yapılmıştı ve benim dostlarım o kongreyi de yakından izlemişlerdi. Anlattıkları çok ürkütücü ve düşündürücüydü. “Kadın üyelerimizin çoğu genel başkanından dolayı İYİ Parti’ye oy vereceklerini söylüyor” dediler. Bu inanılmaz bir tespitti ve eğer doğru ise ve bu eğilim parti içinde yaygınsa CHP için bir felaket habercisi idi. Parti üyelerinin partileri ile bağı bu kadar kırılgan ve yumuşak ise CHP’de çok ciddi bir sorun var demektir. Bu durum CHP Genel Merkezi’nin parti içi sorunlar ve özellikle parti üyelerinin eğitilmesi konusunda çok önemli ihmalleri olduğunu kanıtlıyordu.

GAFLET UYKUSUNDAN UYANMALI

Edindiğim izlenim o ki partinin üye tabanı Sayın Kılıçdaroğu’nun Adalet Yürüyüşü’nden başka hiçbir olumlu çalışması olmadığı inancındaydı ve Tayyip Erdoğan’la ağız dalaşına girmenin partiye hiçbir yararı olmadığına işaret ediyorlardı. Enerjisini karşılıklı suçlamalar yerine parti üyelerinin bilinçlenmesine harcasa ve partiye oy sağlayacak açılımlar yapsa çok daha yerinde davranmış olacağını düşünüyorlardı. Örnek olarak bir emek kurultayı ile işçi, memur ve esnafın beklentilerini, bir kadın çalıştayı ile kadınların beklentilerini ve bir gençlik kurultayı ile gençlerin beklentilerini CHP’nin iktidar programına dönüştürebileceği gerçeğine işaret ediyorlar. Genel seçimlerde bir üye kayması olasılığı yaşayabilecek CHP’nin acilen oy potansiyeli yüksek toplum katmanları ile buluşması çok önemli. CHP bu açılımları yapmaz ve sadece genel başkanının polemiklerine güvenerek seçim kazanacağını sanıyorsa fena halde aldanacaktır. Seçimlere zaman varken CHP şapkasını önüne koymalı ve özeleştiri yaparak geleceğini yeniden programlamalıdır. Bunu yapmazsa parlâmenter sisteme veda edilmesinde çok önemli payı olacağını unutmamalıdır.