27 Nisan 2024 Cumartesi
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Bütçede disiplin devam ediyor

Serhat Latifoğlu

Serhat Latifoğlu

Gazete Yazarı

A+ A-

Bu hafta başında Hazine ve Maliye Bakanlığı, 2022 yılının Aralık ayı ve Ocak-Aralık dönemi bütçe uygulama sonuçlarını açıkladı. Buna göre, Aralık 2022'de bütçe gelirleri, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 96.7 artarak 255 milyar 199 milyon liraya yükseldi. Bütçe giderleri de aynı dönemde yüzde 31.3 artışla 373 milyar 816 milyon liraya çıktı. Bütçe verileri genel olarak olumlu ve bütçe disiplininin yüksek enflasyon ortamına rağmen korunduğunu gösteriyor. Enflasyonun yükseldiği ortamda genellikle bütçe açığı büyür fakat geçen yıl elde edilen yüksek miktarda vergi gelirleri bütçe açığını yüzde 31 oranında azalttı. Vergi gelirlerindeki artışta büyümeyi destekleyen politikaların ve ihracat rekorlarının etkili olduğunun altını çizmek gerekir.

BÜYÜME VERGİ GELİRLERİNİ ARTIRDI

2022 yılında bütçe gelirleri toplamı 2.81 trilyon TL oldu. Bütçe gelirlerindeki artış yıllık yüzde 99.9 oranında gerçekleşti. Toplam gelirler içinde en çarpıcı artış vergi gelirleri kaleminde oldu. Vergi gelirleri önceki yıla göre yüzde 102 oranında artış gösterdi. Vergi gelirlerinde üç kalemdeki artış dikkat çekiyor; kurumlar vergisi, ithalde alınan katma değer vergisi ve ÖTV (özel tüketim vergisi). Kurumlar vergisi yüzde 185.1, ithalde KDV yüzde 121.1, ÖTV yüzde 104.4 oranında arttı. Bu artışlar bize şunu gösteriyor; ihracat rekorları ve şirketlerin artan karları bütçenin vergi gelirlerine katkıda bulunmuş. Fakat ithalde alınan vergideki büyük artış ihracatın ithalata bağlı yapısını bize net olarak gösteriyor. Bilindiği gibi yüksek ithalat dış ticaret açığındaki en büyük sorun olarak karşımızda duruyor. ÖTV’deki büyük artış hem iç piyasada toplam talepte canlılığı hem de yüksek enflasyonun etkisini gösteriyor. Toplam olarak bakıldığında ekonomideki canlılık vergi gelirlerine olumlu olarak yansımış bulunuyor.

GİDERLERDE KAMUYA AKTARILAN PAY ARTTI

2022 bütçe giderleri yüzde 83.4 oranında artışla 2.94 trilyon TL oldu. Giderlerde en büyük artış iki kalemde gerçekleşti; sermaye giderleri ve borç verme kalemleri. Sermaye giderleri yüzde 110.5, borç verme giderleri ise yüzde 105.9 oranında artış gösterdi. Bu kalemler kamu kurumlarına ve bankalarına verilen desteği kapsıyor. Giderler kalemi içinde dikkatle izlenen diğer kalem faiz giderleridir. Faiz giderleri 2022 yılında yüzde 71.9 artışla 310.9 milyar TL olmuş. Bu artış enflasyonun altında olduğu için hükümetin başarı hanesine eklenebilir.

BÜTÇEDE YATIRIMLARIN PAYI ARTIYOR

Bütçe harcamalarında yatırımların payı arttı. 2010’lardan sonraki yıllarda faizlere yapılan ödemeler azalırken kamu yatırımlarının bütçe giderlerindeki payı artmaya başladı. Kamu yatırımlarının payının faiz ödemelerini aştığı 2010 yılından sonra kamu yatırımların bütçedeki oranı yaklaşık olarak yüzde 10’larda seyretti. 2022’de yatırımın bütçedeki payı yüzde 11.1 oldu ve faiz ödemelerine ayrılan payı aştı.

BÜTÇE AÇIĞI ORANI AZALIYOR

Kamu maliyesi açısından son 20 yılda gelinen seviye çarpıcıdır. Uluslararası alanda kamu maliyesi analizinde kullanılan bazı oranlara bakalım. Bütçe açığı/GSYİH oranı en önemli kıstaslardan birisidir. Genellikle bir ülkenin bütçe disiplininin olup olmadığı bu oranla ölçülür. Örneğin AB’de üye ülkelerin sağlıklı bir ekonomiye sahip olması veya AB’ye üye olmak isteyen ülkeler için belirlenen Maastricht kriterleri içinde bu oran önemlidir. Maastricht kriterlerine göre bütçe açığı GSYH’nin yüzde 3’ünü geçmemelidir. Türkiye 2022 yılı bütçe açığı/GSYİH açığı oranı yüzde 1 olmuştur. 2002’de bütçe açığı/GSYİH oranının yüzde 11 olduğu hatırlarsak gelinen nokta çok olumludur. Aynı oran AB ülkelerinde yüzde 3.6, G7 ülkelerinde yüzde 4.4, gelişen ülkelerde ise yüzde 6.6’dır. Başka bir önemli kriter ise ülkenin devlet borçlarının GSYH’nin yüzde 60’ını geçmemesidir. 2002 yılında devlet borcu/GSYİH oranı yüzde 71.5’den, 2022 yılında yüzde 34.8’e gerilemiş bulunmaktadır.

FAİZ LOBİSİNİN ÖNÜ KESİLDİ

Hükümetin son yıllarda uyguladığı düşük faiz ve negatif faiz politikasının sadece ekonomiyi canlandırma ve ihracatı destekleme boyutu olmamıştır. Düşük faiz politikasının ekonomiye diğer olumlu katkısı kamu maliyesinde faiz yükünün büyük oranda azalmasıdır. 2022 bütçesine göre faiz giderlerinin bütçe içindeki payı yüzde 10.6 olmuştur. Aynı oran 2002’de yüzde 43.2’idi. Faiz giderlerinin vergi gelirlerinin ne kadarını karşıladığı konusu 2000’lerin başında çok tartışılmıştı. 2002 yılında vergi gelirlerinin yüzde 85.7’si faiz giderlerine harcanıyordu. Bugün ise sadece yüzde 13.2’si faiz giderlerine harcanıyor.

BÜTÇE DİSİPLİNİNDEN TAVİZ VERİLMEMELİDİR

Mandacı ekonomistler, neoliberaller ve muhalefet çevreleri gelen başarılı bütçe performansı karşısında şaşkınlık içinde kaldılar. ‘Halkçı veya popülist politikalar iflasa götürür, düşük faiz politikası yanlış, ekonomi şişiriliyor, balon patlayacak, bütçe patladı’ gibi söylemlerin hepsi sıkı bütçe verileri ile boşa çıkmış oldu. Tabii ‘görevleri’ gereği boş durmadılar ve verileri çarpıtarak yorumlamaya devam ettiler. Fakat bu, bütçede gösterilen başarıyı gölgelemiyor. Hep birlikte görmüş olduk ki faiz yükselterek ekonomiyi soğutmak yerine faizleri indirerek ve büyümeyi finanse ederek vergi gelirlerini misliyle artırmak, bütçe disiplinini bozmadan halkçı politikalarla vatandaşı her koşulda desteklemek mümkündür. Elde edilen başarı hükümeti rahatlatmamalı ve disiplin aynı şekilde devam ettirilmelidir. Ayrıca bütçeden ayrılan yatırımların oranı yeniden en az yüzde 15’lere kadar yükseltilmelidir. Vergi gelirleri içinde gelir vergileri kaleminin toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde 40’lara kadar çıkarılması hedeflenmelidir.