17 Mayıs 2024 Cuma
İstanbul 20°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Büyüme rakamlarının düşündürdükleri

Prof. Dr. Ufuk Tutan

Prof. Dr. Ufuk Tutan

Eski Yazar

A+ A-

T.C. Merkez Bankası tarafından Türkiye ekonomisinin fotoğrafını çekmek amacıyla belirli aralıklarla gerçekleştirilen çeşitli anketlerin sonuçları dikkatle izlenmelidir. Örneğin, mevsimsel etkilerden arındırılmış imalat sanayi kapasite kullanım oranı anketinin sonuçları, 2020 yılı yılında imalat sanayinde yaşanan ani üretim düşüşünün hala toparlanamadığına işaret etmektedir. Türkiye ekonomisinin imalat sanayi kapasite kullanımının tarihsel ortalaması yüzde 80 civarındadır; ancak, 2021 yılında kapasite kullanımı yüzde 75’leri aşmakta zorlanırken özellikle, sanayi üretiminin geleceğine işaret eden yatırım mallarında toparlanmanın gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. Bu ankete göre 2021 yılının ilk beş ayı içinde sanayicinin günü kurtarmanın peşinde olduğu; siparişlerin de bir gelip bir durduğu ve bu nedenle de geleceğe dönük yatırımlara sıra gelmediği görülmektedir.

GÜNÜ KURTARMA PEŞİNDELER

Reel kesim, yani özel sektör güven endeksi, 2020 yılına göre 2021 yılının ilk beş ayı içinde özel sektörün gözünde genel toparlanmanın başladığı işaret edilirken özel sektörde sabit sermaye yatırımları, siparişler, üretim, yeni istihdam, mevcut stoklar konularında kafaların karışık olduğu anlaşılmaktadır. Bu ankete göre ise özel sektörün 2021 yılında günü kurtarma peşinde olduğu; sipariş gelirse ürettiği ve yeni istihdam ile yeni yatırım gerçekleştiremediği görülmektedir. Üstelik, özel sektörün önemli bir kesiminde üretici fiyatlarının, dolayısıyla enflasyonun artacağı beklentisinin hakim olduğu saptanmaktadır.

TÜKETİCİ KÖTÜMSER

Tüketici güven endeksi, oldukça uzun süreden beri olumsuzluğa işaret etmektedir. Ancak, son aylarda 2020 yılı ortalamasının da altına düştüğü görülmektedir. Tüketiciler özellikle genel ekonominin durumundan endişe duymakta ve çeşitli tüketim harcamalarını azaltma sürecine girmiş olduğu anlaşılmaktadır. Bu ankete göre ise tüketiciler, son aylarda piyasadan mal-hizmet talep etmeyi daha da azaltmış oldukları ve geleceğe yönelik harcamalarda bekleme sürecine girmiş oldukları saptanmaktadır.

ZAMLARA YÖNELDİLER

İktisadi yönelim anketi, çeşitli sektörlerdeki şirketlerin maliyetler konusunda endişe duyduklarına ve satış fiyatlarında artışa, yani zamlara yöneldiğine işaret edilmektedir. Bu ankete göre bu şirketlerin çoğunda, özellikle maliyet artışı ve fiyat artışı konularında olumsuz bir havanın bir süreden beri estiği ve gelecek beklentilerine de bu olumsuz havaya göre şekil verdikleri saptanmaktadır.

BÜYÜME – ANKET ÇELİŞKİSİ

2021 yılı ilk 3 aylık (1. çeyrek) büyüme rakamları açıklandı. Yüzde 7 oranı ile beklentileri de aşan bu büyümeye en büyük katkıları, vatandaşın tüketim harcamalarından ve özel sektörün ithal makine teçhizat yatırımlarından geldiği anlaşılmaktadır. T.C. Merkez Bankasının ilk beş aylık çeşitli anketleri ile TÜİK tarafından açıklanan bu yılın ilk çeyrek büyüme rakamları arasında bir çelişki var gibi görünüyor.

EYLEM VE SÖYLEM FARKLI

Bu çelişkili gibi görünen duruma en iyimser açıklamalardan biri belki şu olabilir: Vatandaş ve özel sektör, bu yılın ilk üç ayı içinde genel gidişatı olumsuz görse de bu süre zarfında fırsat buldukça bolca harcama ve yatırım yapmıştır. Ancak, bu çelişkili durum gerçekten var ise ya büyüme oranlarının hesaplama yöntemleri ya da Merkez Bankası anketlerinin yöntemleri tekrar gözden geçirilmelidir.

Bu büyüme rakamları bir önceki yılın aynı dönemine göre hesaplanmaktadır. Bu nedenle, açıklanan 2021 yılı 1. çeyrek rakamları analiz edildiğinde, 2020 yılının 2. çeyreğinde Kovid-19 salgınının başlamasından dolayı yüzde 9.9 oranında küçülen (eksi büyüyen) Türkiye ekonomisinin 2021 yılı 2. çeyrek büyüme rakamları, çok daha yüksek; hatta iki basamaklı bir rakam gelebilir.