14 Mayıs 2024 Salı
İstanbul
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

CHP ne zaman kuruldu?

Şule Perinçek

Şule Perinçek

Gazete Yazarı

A+ A-

CHP yönetimi, 9 Eylül 1923’ü kabul ediyor. 12 Eylül’den sonra 9 Eylül 1992’de yeniden kurulduklarını başlangıç kabul ediyorlarsa, hatta biz zaten Yeni CHP’yiz diyorlarsa tartışmadan çekiliriz.

Onlar yollarına, biz kendi yolumuzda tarihi gerçekleri saptamak üzere devam ederiz.

Eğer ki Atatürk’ün dediğine bağlı kalacaksak.

Bugünkü CHP yönetiminin kuruluşla ilgili verdikleri tarihin ne yılı ne de günü doğru.

Kuşkusuz bu tercih basit bir hesap hatasından kaynaklanmıyor.

ATATÜRK: SİVAS’TA KURULDUK

CHP ne zaman kuruldu? - Resim : 1

Atatürk, CHP’yi 4 Eylül 1919 Sivas Kongresi’nde kurduklarını ısrarla, yeri geldiğinde her konuşmasında, ama öncelikle CHP Kurultay açış konuşmalarında belirtiyor.

Atatürk, o bilinen ünlü NUTUK’u okuduğu Cumhuriyet Halk Fırkası’nın II. Büyük Kongre’sinde 15 Ekim 1927 Cumartesi günü saat 10.00’da kürsüye “Cumhuriyet Halk Fırkası Reisi Umumisi”, yani CHP Genel Başkanı olarak çıkar ve sözlerine şöyle başlar:

“Efendiler, Cumhuriyet Halk Fırkası’nın büyük kongresini açıyorum. Fırkamız, geçen ıstırap seneleri içinde milletimizin hayatı ve şerefi için gösterdiği yüksek azim ve iradenin temsilcisi olarak bundan dokuz sene evvel meydana çıkmıştı. Bütün Anadolu ve Rumeli'yi kapsamak üzere ilk genel kongremiz Sivas'ta yapılmıştı.”

Atatürk, ayrıca şunu da açıklar. O zaman kullandığımız unvan belki fırka değildi, ama teşkilat aynıydı, siyasi fırkaya başlangıç teşkil etmişti. Aslî mahiyeti değişmeksizin takip olunmuştur.

“Dolayısıyla diyebiliriz ki, bugün açılışı ile iftihar ettiğim Büyük Kongremiz Sivas Kongresi'nden sonra teşkilatımızın İkinci Büyük Kongresi oluyor.” (Atatürk’ün Bütün Eserleri, c.19, s.19).

‘NEDEN SİVAS DİYORUM’

Aslında yüzlerce farklı yayınevleri tarafından basılan NUTUK’larda konuşmasının başı, bir anlamda NUTUK’a ilişkin yönlendirme olan bu önemli bölüm yer almaz. Oysa 2 Eylül 1927’de seçimler yapılmıştı. 1 Kasım’da Meclis açılacaktı. Devrimin yeni bir dönüm noktasına gelinmişti. Bir muhasebe yapılacaktı. Onun için “Hadiseler ile dolu olan dokuz senelik bir devrenin tarihine temas edecek maruzat ve beyanatı uzun sürecekti.” İleriye uygun adım yürünmek zorundaydık. Atatürk bunu “zorunlu bir görev” olarak görüyordu ve şöyle ifade etmişti:

“Efendiler, Fırkamızın gelecekteki harekât ve icraatıyla alâkalı tedbirleri burada hep beraber müzakere edeceğiz. Gelecek için en isabetli ve memleketin ihtiyaçlarına en uygun kararlara ulaşmaya çalışacağız. Gelecek senelerdeki icraatımızın Cumhuriyet ve halkçılık idaresi altında memlekete yeni saadetler, yeni şerefler kazandıracağına itimadım vardır. Efendiler, geleceğe ait tedbirler hakkında fikir alışverişinde bulunmadan evvel maziye ait vakalar ve hadiseler hakkında maruzatta bulunmak ve senelerden beri devam eden faaliyet ve icraatımızın milletimize hesabını vermek vazifem olduğu kanaatindeyim.” (age. s20)

Biz de CHP’nin kuruluş tarihinin doğru saptanmasını bu açıdan önemli buluyoruz.

ASLİ İÇERİK

1931’de CHF’nin Üçüncü Büyük Kongresi yapılır. Artık Kongreler doğru bir sırayla böyle sayılmaktadır. Çünkü “Aslî” içerik de devam etmektedir.

Bugünkü CHP’nin hesabından da “asli” içeriğinden de farklıdır.

Atatürk, 10 Mayıs 1931’de konuşmasına yine bu vurguyla başlar ve neden dönüp kökünü Sivas Kongresi’ne bağladığını anlayana anlamayana çok daha açık bir ifadeyle belirtir:

“Efendiler, Cumhuriyet Halk Fırkası'nın Üçüncü Büyük Kongresi'ni açıyorum. (…) Arkadaşlar, Birinci Genel Kongre'miz, bundan on iki sene evvel Sivas'ta, bir mektep dershanesinde yapılmıştı. Oraya gelen delegeler, türlü takipler altında, birçok müşküllerle karşılaşmışlardı. Müzakerelerimiz, dahili ve harici düşmanların süngü ve idam tehditleri içinde vuku buluyordu. Fakat Türk milletinin hakiki his ve emellerini temsil ettiğine kani bulunan Kongre Heyeti, millî vazifesini tamamlama lüzumunu her fikrin üstünde tuttu. Takip etmekte bulunduğumuz prensiplerin ilk esaslarını tespit etti. Ondan sonra da feragatle ve azimle o esaslar üzerinde yüründü, muvaffak olundu. Millî mefkûreye tam iman ve onun icaplarına tereddütsüz girişmenin neticesi elbette muvaffakiyettir. (Alkışlar)”

DEVRİMİ İLERLETMEK İÇİN

CHP ne zaman kuruldu? - Resim : 2

Ancak yalnızca başarıya ulaşmak yeterli değildir. Görevler tamamlanacaktır. Atatürk işte neden Sivas’ı CHF’nin I. Kongresi saydığını çok açık bir ifadeyle belirtir. O siyasi bir karar ve duruştur. Sıradan bir tarih, hatıra ve anma değildir:

“Bügünkü Kongre'mizin işlerine başlarken Sivas Genel Kongresi'ni yad etmekten maksadım, onun, Fırka'mızca inkılabımızın tarihî bir hatırası olarak saklı tutulmasında fayda gördüğümdendir. Millet için ve milletçe yapılan işlerin hatırası her türlü hatıraların üstünde tutulmazsa milli tarih kavramının kıymetini takdir etmek mümkün olamaz.”

Esas hedef devrimi ilerletmek, gelecektir:

“Sivas Genel Kongresi'nden bugüne kadar bunca engellere karşı mefkûre yolunda attığımız adımlar göz önüne getirilirse, önümüzdeki senelerin, Fırka'mız için vaat etliği muvaffakiyet ufuklarının ne kadar geniş olabileceğini tahminde güçlü̈k çekilmez. (Alkışlar.)

“Bu fikrin isabeti bir şarta bağlıdır. O şart, aziz milletimizin muhabbet ve itimadının
Fırka'mızın üzerinden eksik olmamasına dikkatle ve feragatle çalışmaktır. (Alkışlar.)

“Fırka'mız bunda kusur etmedikçe, selim hisli, şuurlu, vefalı milletimizin muhabbet ve itimadından daima emin olabiliriz.”

Geleceğe ilişkin Partiye düşen görev tanımlanmaktadır.

“Arkadaşlar, 12 sene evvelki Sivas Genel Kongresi'nde ve dört sene evvelki kongremizde olduğu gibi, Fırka'mızın bugünkü̈ Kongre heyeti dahi milletin hakiki hislerini, arzularını temsil mevkiindc bulunmaktadır. Bunun reddolunmaz bir hakikat olduğunu son
genel seçim neticesi açık bir surette göstermiştir. Büyü̈k milletimizin, Fırka'mıza göstermekte olduğu alaka ve itimada karşı ayağa kalkarak en derin tazim ve hürmetle eğilir ve ona minnet ve şü̈kranlarımızı sunarım.”

(Nutkun burasını Gazi Hazretleri'yle beraber ayağa kalkan bütün Kongre üyeleri ve dinleyiciler büyük bir heyecan içinde dinlemişlerdir. Şiddetli alkışlar, bravo sesleri, yaşa sesleri.) (ATABE, c.25,s.136,137)

9 EYLÜL 1923 TARİHİ NEREDEN ÇIKTI

Peki “9 Eylül 1923” tarihi nereden kaynaklanıyor? Meclisteki Müdafaai Hukuk grubu üyesi mebuslar 9 Eylül 1923 günü toplandılar ve “Yeni Nizamname’yi, yani Tüzüğü kabul ettiler. 11 Eylül’de Dahiliye Bakanlığı’na dilekçe verdiler ve yasallaştırdılar. Bu tarih de rasgele seçilmemiştir. Sivas Kongresi’nin 4. Yıldönümüdür. Kuruluşun 4. Yılında “yeni” tüzük yapılmıştır ve resmileştirilmiştir.

Müdafaai Hukuk değil, artık Halk Fırkası adını taşıyacaklardır.

Zaten yakında Cumhuriyet ilan edilecektir.

9 Eylül Yeni Tüzüğün kabul edildiği tarihtir. Resmileşmesi bile değildir. Daha sonra böyle bir tarih anılmaz bile.

Ayrıca her Kongre’de yeni bir Tüzük ve Program kabul edilmiştir. 22 Ekim 1927, 17 Mayıs 1931 gibi… Parti’nin adı da süreç içinde değişmiştir. Ama “aslî” içeriği değişmemiştir.

Bugün ise tersi oldu.

Bir tek adı kaldı.

ERDEMLİ ELLERDE OLMALI

9 Mayıs 1935’teki 4. Büyük Kurultay açış konuşmasında da yine “iç ve dış düşmanların süngüleri altında kurulan Parti’mizi doğurmuş olan ilk Sivas Kongresi” anımsatılmadan ve değinilmeden geçilmez. 16 yılın özeti yapılır.

“Uçurum kenarında yıkık bir ülke . . . Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar . . . Yıllarca
süren savaş . . . Ondan sonra, içeride ve dışarıda saygı ile tanılan yeni vatan, yeni
sosyete, yeni devlet (sürekli alkışlar) ve bunları başarmak için arasız devrimler . . .

“İşte, Türk genel devriminin bir kısa diyemi.

“Parti'mizin her kurultayı, denebilir ki, bir dönüm başında toplanmıştır. 1927 Kurultayı, Doğu'da kopan azıyı yenerek Cumhuriyet'in sarsılmaz temelde olduğununanlaşılmasına; l93l Kurultayı güvenlik ve sükûnun kesin olarak kurulmasına rast gelir.

“Bu kurultayımız ise, geniş ölçüde gelişim devri içinde bulunduğumuz günlerde toplanmış oluyor.
“Kurultay'ın, yeniden alacağı ilerleme ve yü̈kselme tedbirleriyle vatanın yüksek yönetimini erdemli ellerinde tutan Parti'mizin şerefli tarihini zenginleştireceğine şüphe yoktur.” (ATABE, c.27s.205, 206)

TARİH BİR TERCİHTİR

Ne yazık ki CHP, gerçekten bu köklerden kopmuştur. Bunu da açık bir biçimde her fırsatta bir gerçeklik olarak dile getirmektedir. Sivas Kongresi, İstiklâl Savaşı’nın bir mevzisiydi. CHP yönetimi bugün İkinci İstiklâl Savaşı verdiğimiz dönemde çoktan o mevzide konumlanmaktan vazgeçmiştir.

CHP Mustafa Kemal Atatürk