20 Mayıs 2024 Pazartesi
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dik duruşunu sevdiğim güzel adam

Ferhan Şensoy

Ferhan Şensoy

Eski Yazar

A+ A-

Peter Brook dünyasından Beyoğlu'na iniş yapmış fötr şapkalı deli adam Tuncel Kurtiz çıkageldi.

-Ben Ses Tiyatrosu'nda "Bedrettin" oynamak istiyorum!

diyor.

-Buyur usta, oyna!

diyoruz. Sözleşme istiyor, protokol istiyor, kaç para kira vereceğinin derdinde.

-Tiyatro dolarsa günlük giderleri karşılarsın, dolmazsa canın sağolsun! diyoruz.

-Gene de aramızda yazılı bir şey olsun!

diye ısrar ediyor. Onu mu kırıcam? O gece bir sözleşme hazırlıyorum; çok yalın, iki maddeden oluşuyor:

"Madde 1/ Tuncel Kurtiz Ses Tiyatrosu'nda Pazartesi günleri oynayacaktır.

Madde 2/ Anlaşmazlık halinde Tuncel Kurtiz ve Ferhan Şensoy dövüşürler."

Bastım altına imzayı. Devrisi gün o da gürültülü kahkahalarla imzaladı. Hiç dövüşmedik.

Yalnızca yüreği tiyatro aşkıyla tutuşmuş insanlar arasında imzalanabilecek bu sözleşme arşivimdeki en güzel belgelerden biri.

O sezon Ses Tiyatorsu'nda Bedrettin'i oynadı. Bir sonraki sezon Ortaoyuncular'a katılarak Çok Tuhaf Soruşturma oyununda oynadı. 3 yıl birlikte oynadık.

Birkaç yıl sonra, bir Ege turnesine çıkarayak rastlaştık Beyoğlu'nda.

-Gel bir şarap içelim!

dedi. Oturduk bir yerde.

-Nereye turne?

-Eşme'den başlıyor. Sonra Fethiye Ölüdeniz festivali, ordan Antalya... Eşme festivali saat 17.00'de istiyor oyunu, gece konser varmış. Bir gün önceden yola çıkıp Uşak'a yakın bir yerde yol bölüp şarap içeceğiz, o gece boşuz...

diye söylenirken gözlerim ışıldadı, nasıl boşuz? Niye boşuz?

-Usta 22 Haziran gecesi niye sizin köyün meydanında köylülere oynamıyoruz Beni Ben Mi Delirttim'i?

Çocuk gibi sevindi;

-Evet yahu! Gelin buyrun! Misafirimiz olun.

diye yerinden zıpladı.

-Gene de aramızda yazılı bir şey olsun, bir protokol yapalım mı usta?

diye sordum. Uzun uzun güldük.

-Parasız oynayacağız. Bütün köy gelsin.

-Parasız olmaz. Bilet 1 lira olsun.

Dedi.

-Biz para istemiyoruz usta.

-Parasız olursa, bir kıymeti olmaz. Birer lira versinler, tiyatronun parasız olmadığını öğrensinler. Güre Belediyesi tiyatro getiriyor, tiyatronun parasını ödüyor, halka bedava! Başka bir tiyatro Güre'ye gelip bilet satmak istediğinde, halk, niye parayla, diye soruyor! Hasılatla kitaplar satın alır, köy kahvesine bir kitaplık yaparız. Tavla oynayacaklarına kitap okusunlar! Üstelik parasını verdikleri için, mutlaka az biraz okurlar.

diye gülümsedi.

Beyoğlu'ndan Çamlıbel'e iniş yapmış fötr şapkalı o güzel deli adamın köyünde, köy meydanında gerçekleşti Beni Ben Mi Delirttim'in 215. gösterisi. Bütün köy geldi izlemeye. Tepkileri mükemmeldi hiç tiyatro izlememiş köylülerin. Bizim için şaşırtıcı oldu.

Tuncel ve Menend Kurtiz'in köydeki çok güzel, özgün motelinde ağırlandık o gece.

-Ehliyetli tiyatrolar, köylere, küçük ilçelere gitmelidir. Yozlamamış, bakir alanlardır tiyatronun kurtuluşu ve yeniden doğuşu, diyelim ki rönesansı!

diye kaldırdı, o gece şarap kadehini Kurtiz.

Bahar ormanında gümbür sesinle şarkılar söyleyerek gez usta, dik duruşunu sevdiğim güzel adam!