02 Mayıs 2024 Perşembe
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Silivri’de Bastille hapishanesi

Ferhan Şensoy

Ferhan Şensoy

Eski Yazar

A+ A-

Trafonun içine ciğer koymuşlar! Kedi ne yapsın, tabii girer. Kediye bir şey olmuş mu? Hayır, olan trafoya olmuş. Süper kedi aynı anda, 40 ayrı kentte trafoya girmiş olamaz. En az 40 kediden oluşan bir örgütle karşı karşıyayız demektir. Ceryan kesen ak kediler çetesi!

Dandini dandini das kedi, kediler girmiş sandığa!

Trafolarda kediler için giriş kapısı bulunmaz. Kedi zaten sezgisi çok güçlü hayvandır, kömür olmak üzere trafoya girmez.

Miyadı dolmuş, miyadla cebelleşiyor! Miyad da ondan az inatçı değil!

Sandıktan çıktım, diye balkonsal, sülalesel böbürlenmelerde! Sandıktan çıkmadın, sana sandıktan piyango çıktı! Sandıktan trafoperver ak kedi çıktı!

Ankara CHP belediye başkan adayı Mansur Yavaş’ın oy kullandığı sandıktan hiç CHP oyu çıkmamış! Lan, bari bir tane koysaydınız. Mansur Yavaş da AKP’ye oy vermedi ya!

Anlaşılmıştır ki, bu diktatörden sandık yoluyla kurtulmamız mümkün değil!

Mücadele sokakta kazanılacak! Fitil ateşi almış durumda! Diren “Gezi ruhu”!

Bir veda yazısı bu. Nisan 2011’den beri yazıyorum Aydınlık’ta, bunu görev addederek, Aydınlık’ın yeniden gazete olarak varolmasına katkıda bulunmak için. Bu süreçte gazete ciddi bir okur sayısına ulaştı. Bunda karınca kararınca payım olduysa, onur duyarım.

Aydınlık yazıları benim için hafta sonunu işgal eder bir biçime dönüştü. Hafta sonu 3 oyun oynuyorum. Cuma akşam oyununa uçakla zor yetişiyorum. Lingo lingo turneler! Turneler olmazsa, Ortaoyuncular’ın yaşaması ve talan edilmiş Beyoğlu’ndaki son tiyatro Ses-1885’in korunması olası değil.

-Mesleğim sorulduğunda;

-Yazarım. Akşamları tiyatro oyunculuğu yapmaktayım! diyorum.

Aslında, önce mesleğimi, sonra yan işimi yapmam gerekirken, tiyatro tüm zamanımı çalıyor.

Son 34 yıl böyle geçti. 100 yıl yaşayacağımı sanmıyorum. Ama derhal bir tiyatro oyunu yazmak zorunda olduğumu biliyorum.

Kitap imzalatan izleyiciler;

-Gecedeste, ne zaman yayınlanacak? Dündeste, ne zaman çıkacak?

-Özgeçmişsel romanınızın 3. cildi ne zaman çıkacak? gibi sorular taarruzunda bulunuyorlar.

-Aydınlık’taki uzun dönem askerliğim bitince! diye yanıtlıyorum.

-Ne zaman yani? diye soranlara;

-Doğu Perinçek özgürlüğüne kavuşunca! diyordum.

Ülkedeki direniş mücadelesinde, Ses Tiyatrosu’nu ve Ortaoyuncular’ı korumak ve kitaplarımı yazarak sürdürmek istiyorum kavgayı. Gazeteci değilim.

Her yazarın ardında, tamamlanmamış soluk dosyalar, kağıt yığınları kalmıştır. O dosyalarımı temize çekmek istiyorum.

Aydınlık’ta bana gösterilen teveccühe teşekkür ederim.

Yolumuz açık, Aydınlık’ın yolu aydınlık olsun!

Ayaklanmış bekliyor, Silivri’de Bastille hapishanesi!