19 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Dünden bugüne İstanbul Müzik Festivali

Hayati Asılyazıcı

Hayati Asılyazıcı

Eski Yazar

A+ A-

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), İstanbul Müzik Festivali, uzun soluklu yaşamının 46. yılında düzenlenen konserle, sanatseverlere yeniden ‘Merhaba’ dedi. 1973 yılında, Dr. Nejat F. Eczacıbaşı önderliğindeki 17 işadamı ve sanatsever tarafından kurulan, İstanbul’da uluslararası sanat festivalleri düzenlemek amacıyla yola çıkan İKSV’nin, düzenlediği festivalin ilk yılından söz etmek istiyorum. 1973 yılında ‘İstanbul Festivali’ adıyla düzenlenen ilk organizasyon; klasik müzik, klasik bale, çağdaş dans, opera, geleneksel müzik, caz, pop, sinema, tiyatro ve görsel sanat türlerinin yer aldığı karma bir disipline sahipti. Türk müzik tarihinde, ‘Türk Beşleri’ olarak anılan bestecilerden biri olan, A. Adnan Saygun’un bestelediği, Selahadddin Batu’nun librettosunu yazdığı ‘Köroğlu Operası’, Azerbaycanlı şef ve besteci Niyazi Tağızade - Hacıbeyov (Maestro Niyazi) yönetiminde 23 Haziran 1973 tarihinde dünya prömiyerini gerçekleştirerek festivale saygınlık kazandırmıştır. A. Adnan Saygun tarafından Mustafa Kemal Atatürk’e ithaf edilen opera, ilk ve tek olarak bu festivalde seslendirilmiştir.
YEVGENİ ONEGİN OPERASI
Türkiye’de ilk kez 1968 yılında, Ankara Devlet Opera Balesi’nde yönettiği, P. İ. Çaykovski’nin ‘Maça Kızı Operası’ ile bir çalışmaya imza atan Maestro Niyazi, çalışmalara ara verildiği sırada İstanbul’a davet edilmiş ve daha sonra İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’na dönüşen, İstanbul Şehir Orkestrası ile birlikte bir konser vermişti. Konserin yapıldığı günlerde, İstanbul Şehir Operası’ tarafından P. İ. Çaykovski’nin ‘Yevgeni Onegin Operası’ sahneleniyordu. Dünyaca ünlü şef ile tanışmamda bu opera sayesinde olmuştur. İstanbul Şehir Orkestrası ile birlikte vereceği konserin hazırlıklarını sürdüren ünlü müzik insanı, Panayot Abacı tarafından bırakılan ‘Orkestra Dergisi’ dergisini incelerken, İtalyan orkestra şefi Pino Trost’un yönettiği, başarısız bir reji olduğuna vurgu yaptığım, ‘Yevgeni Onegin Operası’ değerlendirmemi okumuş ve ilgisini çeken operayı izlemek üzere Tepebaşı Tiyatrosu’na gitmeye karar vermiş. Ben de ünlü şefle tanışmak üzere Tepebaşı’na gittim. Kendimi tanıttım. Hemen anımsadı. “Kuzum, ‘Yevgeni Onegin Operası’ ile ilgili yazıyı sen mi yazdın?” diye sordu. Bir Çaykovski uzmanı olduğunu bildiğim için çekinerek, “Evet” dedim. Çaykovski’yi nereden bildiğimi sorduğunda, evimde çok sayıda Long Play (LP) bulunduğunu ve defalarca dinlediğimi söyledim. Gösteri çıkışında yeniden buluştuğumuzda, sahnelemenin başarısız olduğu konusunda hem fikir olduğumuzu, ayrıca yazımı da çok beğendiğini söyledi. Ve dostluğumuz böylece başladı.
KÖROĞLU OPERASI
Yirmi yıl süreyle Uluslararası İstanbul Festivali’nin genel müdürlüğünü ve sanat yönetmenliğini sürdüren Aydın Gün, 1973 yılında, ‘İstanbul Festivali’ adıyla düzenlenecek festivalde sahnelenmek üzere, A. Adnan Saygun’un ‘Köroğlu Operası’nı, Panayot Abacı ile Maestro Niyazi’ye gönderdi. Türk bestecilerini yakından tanıyan ünlü şef, Türkiye’ye gelmeden önce, Moskova Devlet Senfoni Orkestrası eşliğinde, ‘Türk Beşleri’nin birer bestesini orkestra ile seslendirmiş ve konser kayıt altına alınarak bir LP hazırlanmıştır. Büyük bir nezaket örneği olarak, ülke dışında kayıt altına alınan bu çalışma, sonrasında ülkemizde de satışa sunuldu.
‘Köroğlu Operası’nın hazırlıklarını gündüzleri evinde, geceleri Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde sürdürmeye başladı. Yardımcılığını yürüten besteci Selman Ada ile birlikte, evinde sürdürdüğü çalışmalar sırasında kendisine eşlik ettim. Doğrusunu söylemem gerekirse ‘Köroğlu Operası’nın redaksiyonunu, başından sonuna kadar Maestro Niyazi yaptı. Şef için çok yorucu bir çalışma süreci olduğunu ifade etmeliyim. Hatta; “Bu opera, Bakü’ye gönderilmiş olsaydı, yönetmek için İstanbul’a gelmezdim.” sözleri, durumu yeterince açıklıyor. 46 yıl önce başlatılan festival, başarısını katlayarak devam ediyor. Bu nitelikli festival, Dr. Nejat F. Eczacıbaşı’nın ardından, yerleşik bir bina satın alarak, İKSV’ye kazandıran Bülent Eczacıbaşı’nın omuzlarında başarısını sürdürüyor. İKSV’nin başarılarla dolu yıllarının sürmesi dileğiyle.