18 Mayıs 2024 Cumartesi
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Esaret mi, özgürlük mü?

Defne Tamar Gürol

Defne Tamar Gürol

Eski Yazar

A+ A-

Yeliz 20’li yaşlarda, üniversite mezunu genç bir kadın. Bana gelme sebebini şöyle açıkladı: “Artık yaşamak istiyorum.” Dört-beş yıldır esrar kullanıyor. Önce arkadaş ortamlarında tek tük içerek başlamış. Miktar ve sıklık giderek artmış. Esrar kullanımı öyle bir boyuta ulaşmış ki, esrar içmeden hiçbir şey yapamaz hale gelmiş. Son zamanlarda çalışma saatlerinde dahi arada çıkıp içiyor. Eğer içmezse işine odaklanamıyor, sorunları çözemiyor. Daha sinirli ve tahammülsüz oluyor. Normal hissedebilmek için sabahtan yatana kadar esrar içiyor. Bunun sonucunda sabahları ‘külçe’ gibi kalkıyor.
Evet özellikle son yıllarda sürekli ‘masum’ oluşundan dem vurulan esrardan söz ediyoruz. Esrarın bitkisel olması kimyasal madde içermediği anlamına gelmez. Esrar bağımlılık yapabilen bir maddedir. Her kullananda bağımlılık gelişmeyebilir, ancak bağımlılığın kimde gelişeceği önceden kestirilemez. Hiç kimse bağımlı olmak için bir madde kullanmaya başlamaz. Onlara göre bağımlı olanlar ‘sorunlu kişilerdir’, ‘zayıftırlar’... Kendilerinin bağımlı olmayacağına inanırlar. Üstelik onlar ne zaman isterlerse madde kullanımını kesebilirler. Hâlâ kullanmaya devam ediyorlarsa, bir zararını görmedikleri içindir. Bağımlılık çok sinsi bir hastalıktır. Bir çeşit kendini kandırma hastalığı diye de bakabiliriz.
Esrarın bağımlılık yapmadığı iddiası doğru değildir. Yeliz örneğinden yola çıkacak olursak esrar kullanım miktarı ve sıklığında artış, bağımlılığın temel belirtilerinden olan tolerans gelişmesine işaret etmektedir.
Son kullanımdan belli bir süre geçtikten sonra işine odaklanamaması, huzursuz, sinirli olması yoksunluk yaşadığının göstergesidir. Esrar kullanmadan işini dahi yapamaz hale geldiğini söylemektedir. Ancak tekrar kullanarak bu belirtilerden kurtuluyor olması yine yoksunlukla ilişkilidir. Giderek ‘normal’ hissedebilmek için esrar kullanımı, bağımlılık geliştiğinin kanıtıdır.
Bağımlılığın kanıtı olarak bu örnekteki kadar şiddetli bir kullanım olması gerekmez. Bir maddenin kullanımı yaşamın bir parçası haline geldiği zaman artık sorunlu bir kullanımdan söz edilebilir. Örneğin sadece hafta sonları esrar kullanımı olan birini düşünelim. Her hafta sonu esrar kullanmak kişi için bir alışkanlık haline gelmişse, burada sorunlu kullanım akla gelmelidir. Bağımlılığın süreç içinde geliştiği unutulmamalıdır.
Yeliz esrar kullanımını bıraktıktan sonra üçüncü ay yaklaşırken temiz kalmayı sürdürmekte zorlandığı bir evreye girdi. Her şey çok sıkıcı geliyor, hiçbir şeyden zevk alamamaktan yakınıyordu. Zaman zaman şiddetli olabilen aşermeleri oluyordu. Ancak kullandığı zamanları düşününce temiz kalmayı sürdürebildi. “Hayatımın kontrolü elden gidiyordu.” Esrar kullanımının ‘esaretini’ göze alamadığı için, aşırı içme isteği olduğu halde içmemeyi başarabiliyordu.

AYIKLIĞIN GETİRDİĞİ ÖZGÜRLÜK
Madde kullanımını bıraktıktan sonra ilk kritik dönemeç üçüncü ay civarında olmaktadır. Bu sırada sinirlilik, tahammülsüzlük, sıkıntı ve aşerme gözlenebilir. Bu dönemecin aşılması ile birlikte tedavide önemli bir eşik de geçilmiş olur.
Yeliz başarıyla bu dönemeci geçti. Bunu sağlayan en önemli etmenlerden biri esrar kullanan Yeliz’i hiç beğenmemesiydi. “Madde bağımlısına güvenilmez, ama ben artık güvenilmek istiyorum. Madde kullanan kişi sürekli yalan söylemek zorundadır. Ona ulaşmak için her şeyi göze alırsın, çünkü onu kullanmak her şeyden önemlidir. ‘Bir kez kullan bir şey olmayacak’ deseler yine de kullanmam. Normal hissetmek için bir şey kullanmak zorunda olmamak harika bir duygu. Güne dinç başlamak muhteşem. Ayık olmak da zevkliymiş, bundan vaz geçemem.”
Madde kullanımı insanı esir ederken, ayıklığın getirdiği özgürlüğü hissetmek paha biçilmez diye düşünür pek çok tedavi olmuş bağımlı. Bağımlılık zor bir yaşam tarzıdır. Aslında ayıklığı sürdürmek, madde kullanımını sürdürmekten çok daha kolaydır. Tedavi sürecinde bazı zor dönemeçler olabilir. Ancak bunlar aşılamayacak dönemeçler değildir. Önemli olan bırakma kararlılığının yüksek olması ve temiz kalabileceğine inanmaktır. Kararlılık ve bırakabileceğine inanç, uygun destek ve tedavi ortamında başarı ile sonuçlanacaktır.
Alkol, madde, kumar ve ekran bağımlılığı ile madde kullanımı hakkındaki her türlü sorunuzu mecburdegilsin@aydinlik.com.tr adresine bekliyoruz.