29 Nisan 2024 Pazartesi
İstanbul 13°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Etrüsk, Tırhan, Kadeş

Begümşen Ergenekon

Begümşen Ergenekon

Gazete Yazarı

A+ A-

Tarih 22 Temmuz 1939, ertesi gün Hatay’ın T.C.’ne katılışı kutlanacaktır. Bu nedenle Hamidiye Kruvazörü ve Etrüsk vapuru limanda beklemektedir. Akşam ışıl ışıl süslenmiş olarak şenliklere katılacaklardır. Etrüsk, Türkiye’den Kuzey İtalya’ya göç etmiş ve Türkçe konuştuklarına dair kanıtlar bulunan ve mirasçısı olduğumuz atalarımızın adıdır. Orada varlığını 1000 yıl sürdürmüş Roma şehrini kurmuş ve adı Gaius (Kayus/Kayı) ile başlayan bir unvanla Roma İmparatorluğunu kurmuşlardır. Dişi kurt Aşina/Asena (Bkz. Adile Ayda) Romus ve Romulus ikizlerini emzirmiştir. Daha sonra da Latinler tarafından şehirleri yağmalanmış, kendileri katledilmişlerdir. Viyanalı bilim insanı Dr. Brandenstin’in II. Türk Tarih Kongresinde (Eylül 1937) sunduğu bildiride antik Türkiye’den Kuzey İtalya’ya göçmüş bu halk Lidya’da baş gösteren kıtlık dayanılmaz olunca Kral Harun kura çekerek halkını ikiye böler, başlarına oğlu Tyrsen’i geçirir (Heredot Tarihi, 1. Kitap, bölüm 93). Onlar da İzmir’den deniz yoluyla gidip İtalya’ya kıyıya yerleşerek Toskana bölgesinde Etruria adlı bir devlet kurarlar. Bu isim aslen Ege bölgesindeki Tursen şehrinin adından gelir. Dilleri, eski Troya (Turova) diliyle ve şimdiki Türkçeyle akrabadır. (O)Klan kelimesi oğlan demektir. Tursalar (Türksaka) yoluyla bu dil Latince ve Avrupa dillerine geçmiştir. Türksakalar M.Ö. 800’lerden itibaren İtalya’ya “Lidya/Türk Alfabesini” götürmüş, ne yazık ki Avrupa bilimsel dünyasında mevcut olan Türk karşıtlığı nedeniyle Etrüsk/Truski/Türk ABC’si yerine onların Doğu komşuları olan Latinlere öğrettikleri bu yazı Latin Alfabesi olarak isimlendirilmiştir. Daha sonra dünyada Türkçeden başka bir dille çözülemeyen ve Türkçeyi de akıllarının ucundan geçirmeyen bu dilin yazısına İtalyanlar ve Avrupalılarca “SIR” demek olan “RUN” veya Runik Alfabe denmiştir. Ankara’ya bir saatlik uzaklıktaki Güdül İlçesine bağlı Salihler Köyü mezrasında 1000 adet kurgan, Türk Kaya resimleri ve yazıtları, 2010 yılından beri Anadolu Uygarlıkları Müzesinin ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümlerinin ilgisini ve Kültür Bakanlığımızın koruma altına almasını beklemektedir. İşte Hatay Limanına demirleyen ve adını böylesine önemli atalarımızdan ve antik kültürümüzün yaşatılması adına Almanya’ya yaptırılmış bir vapurdur.

TIRHAN VAPURU

Bu isim hem Lidya Kralı (MÖ 547) zengin Harun’un İtalya göçen oğlu Tarhan/Tarkan/Tırhan’ın adıdır hem de halen Niğde’nin merkezindeki bir köyün ismidir. Mühendis Halil Ark’ın Türk Ticaret Kaptan ve Makinistler Cemiyetinin çıkardığı “Deniz” dergisindeki yazısında onların teknik özelliklerini şöyle anlatır: “Bu gemiler aynı zamanda mükemmelen Karadeniz ve izmir hatları aralık postalarını yapabilecekleri gibi lüzumu halinde Mersin hattının devamı olarak Hatay, Suriye ve Filistin sahilleri (namı diğer Paraşam) servisini ikmal ederek İskenderiye’ye kadar gidebilecek ve oradan Pire tarikile İstanbul’a dönmek suretiyle «İstanbul - îzmir - Mersin - Paraşam - iskenderiye - Pire - istanbul» veya «İstanbul - Pire - iskenderiye – Paraşam, Mersin - İzmir - İstanbul» seferlerini de mükemmelen ifa edebilecek tertibat ve konfor ile yük alma ve denizcilik kabiliyetlerini de haizdir” (1). İtalya’nın batısındaki Deniz’in ismi Tir(h)en’dir. Tire ise bugün, İzmir’in 80 km. uzaklıktaki ilçesidir. Dr. Brandenstin, II. Türk Tarih Kongresinde, Tursen soyunun yer adı olarak kullanıldığı ve orada oturan kişiler anlamındaki Tursa’ların yaşadığı yerin İzmir içinde olduğudur. Der ki “İtalya’ya göçmeyen bir kısım Tyrrhen’lerin/Türren’lerin bir kabilesi İznik civarında oturuyordu. Lemnos/Limni adasını fethetmişlerdi çünkü orada Türren dilinde, Etrüsk diliyle yakından ilgili bir abide bulundu (bu kitabenin Tatar Türkçesi ile okunduğu bilinir). Yunanlılar Türrenlerle Etrüskleri hiçbir zaman birbirinden ayırmadı. Tyrrhen kelimesi İtalya’da uğradıkları değişiklikten Etrüsk/Truski şekline dönüştü.”

KADEŞ VAPURU

Eti Türkleri/Hatay halkının atası olan Hatti Kralı Muvattili ve II. Ramses arasında Kadeş savaşından sonra Mısırlılarla MÖ 1274’te antlaşma imzalanır. Suriye’de aldığı bu yeri II. Ramses boşaltacaktır. Bu bize Fransızların işgali nedeniyle Hatay’ın İskenderun Sancağı adı altında, Antakya ile Halep Krallığına bağlanmasını hatırlatır (Bkz. Ergenekon, Hatay İsmi, Aydınlık). Mısırlılar da, Fransızlar da geldikleri gibi gitmişlerdir. Etrüsk ve Tırhan gemileri gibi bu gemide de “Bütün kamaralar alabandalarda, doğrudan doğruya ziya ve hava alan bir tarzda tertip edilmiştir. İç tarafta ve karanlıkta kalan bir tek yolcu kamarası bile mevcut değildir. Ana güverte üzerine isabet eden kamaraların lumbuzları 45 santim aydınlık kutrunda ve üst güverteye isabet eden kamaraların pencereleri de dört köşedir. Bu sayede kamaradaki yolcular en sıcak havalarda bile bol hava ve aydınlık alarak sıcaktan bunalmayacaklardır. Bu geminin birinci ve ikinci mevkilerindeki yemek ve istirahat salonları akranları bulunan başka hiçbir yolcu gemisinde mevcut değildir” Halil Ark’a göre. Ama artık deniz yollarımızın bu gemileri hurda olarak parçalanmış ve özlediğimiz o seferler kaldırılmıştır.

1)https://www.denizhaber.com/etruskkades-ve-tirhan-makale,101058.html

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları