14 Mayıs 2024 Salı
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

FS Kongre notları

Baki Demirel

Baki Demirel

Gazete Yazarı

A+ A-

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararı haftasına girdiğimizden bu haftaki köşe yazımda faiz konusunu ele alacaktım. Ancak geçen hafta (19-21 Ekim) Artvin Hopa’da düzenlenen FSCONGRE de yer alan başkanı olduğum oturumda geçen tartışmaları burada ele almanın daha uygun olacağını düşündüm ve faiz üzerine tartışmaları bir hafta sonraki yazıma taşımaya karar verdim.

Bunun nedeni oturumda sunulan bildirilerin sonuçlarının yani bildirilerin ekonometrik bulgularının benim hem sosyal medya da hem de buradaki köşemde savunduğum görüşleri destekleyici nitelikte olmasıdır.
Diğer yandan Fiscaoeconomia Dergisi her yıl düzenli olarak bu kongreleri düzenliyor ve tüm iktisadi okullara kucak açıyor. Böylesi bir istikrarı sürdürmek önemli başarıdır. Bu konuda dergi editörü ve yöneticisi sevgili Ahmet Arif Eren hocayı kutlamak gerekiyor. Ayrıca kongrede göstermiş olduğu misafirperverlik ile Artvin Çoruh Üniversitesine, İİBF Fakültesine İktisat bölümüne ve şahsında Orhan Şimşek hocaya teşekkür ediyorum. Kişisel olarak Yusuf Yalçınkaya ve Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesinden eski öğrencim ve şimdinin başarılı akademisyeni Tülay Demir hocalarıma misafirperverlikleri için çok teşekkür ediyorum.

KKM KAMUYA YÜK MÜ?

Kongrede katıldığım oturum para ve kur politikaları üzerineydi. İlk sunum Savaş Gayaker, Erkan Ağaslan ve Hasan Türe hocalarımın hazırladığı çalışma idi. Çalışmanın konusu Türkiye’de Dolarizasyonun Belirleyicileri olması, son dönemde kur korumalı mevduat (KKM) üzerine olan tartışmalar nedeniyle benim oldukça ilgimi çekmişti. Erkan hocanın sunduğu çalışmanın bulguları KKM’nin Dolarizasyonu olduğu yönünde çıkmış olması bu konuda söylediklerime ekonometrik kanıt sağlaması adına önemlidir. Çalışmanın bulgularıyla ilgili oturumda iki temel tartışma çıktı. Birincisi KKM’nin kamuya yük olup olmadığı yönündeki tartışmaydı. İkinci tartışma konusu ise, KKM’nin Dolarizasyonu önlemediği aksine artırdığı yönünde Serkan Çiçek hocanın yaptığı itirazdı.

Benim görüşlerim KKM’nin kamuya yük olmadığı yönündedir. Çünkü kamu açıkları vergiler ya da borçlanma ile finanse edilmezler. Tıpkı cari açık meselesinde olduğu gibi kamu açık vermişse zaten finanse edilmiş demektir. Para arzını artıran nedenlerin birisi de kamu açıklarıdır. Ancak para arzının artmasının enflasyona etkisi ise her durumda geçerli değildir. Ancak KKM ilk uygulanmaya başlandığında yapılması gereken iş yani KKM sorumluluğunun tamamen TCMB’ye bırakılması gereği en son yapıldığı için KKM’nin kamuya yük olduğu yönündeki tartışmalar uzun süre devam etti. Oysa ilk baştan itibaren KKM sorumluluğu kendi parasını yaratabilen TCMB’de olsaydı böyle bir tartışmaya hiç gerek kalmayacaktı. Diğer yandan KKM’nin yerlilerin kur atağını önleyen tampon olduğu defalarca dile getirdim. Artık Ortodoks iktisatçılar da bu gerçeği kabul etmek zorunda kaldılar. Dolayısıyla KKM’nin Dolarizasyonu artırdığını söylemek çok doğru olmayacaktır. Aksine KKM tasfiye edilirse ve yerliler yeniden DTH’lara hücum ederlerse o zaman bankalar için aktif tarafı destekleyici döviz talebi ortaya çıkacağından yeni ve daha büyük bir kur atağı ile karşı karşıya kalabiliriz.

MERKEZ BANKASI BAĞIMSIZ OLABİLİR Mİ?

Oturumun ikinci bildirisi ise Serkan Çiçek hocanın sunduğu enflasyon beklentilerinin enflasyon üzerindeki etkilerini konu alan çalışmaydı. Çalışmanın iki temel bulgusu dikkat çekici oldu. Enflasyon beklentilerine yönelik verilerin karmaşıklığı ve enflasyon ataletinin enflasyon üzerindeki güçlü etkisi. Merkez Bankası bağımsızlığı ve beklenti yönetiminin başarısı son dönemin yine önemli tartışma konularından bir tanesidir. Fed başta olmak üzere merkez bankalarının son dönem enflasyon stratejilerinde başarısız oldukları ve sermaye hareketleri kontrolsüz olarak sürdükçe merkez bankalarının bağımsızlığının söz konusu olamayacağına yönelik imkansız ikilem görüşlerine katılıyorum. Dolayısıyla beklentilerin enflasyon üzerindeki etkisinin zayıf olduğunu düşünüyorum. Serkan hoca her ne kadar veri sorununa bağlasa da yaptığı sunumda da beklenti etkisinin zayıf olduğunu gösterdi. Diğer yandan yaptığı sunumun ikinci bulgusu yani enflasyon ataletinin güçlü olduğu yönündeki bulgu açıkça satıcı enflasyonuna işaret etmektedir. Yani olağanüstü koşulların tekelci firmalara sağladığı fiyatlama davranışını işaret eden satıcı enflasyonuna.

Oturumun üçüncü başlığı da tam olarak bu konuya ele almaktadır. Halil Tunalı ve Yusuf Yalçınkaya hocaların sunumu satıcı enflasyonu üzerineydi. Yusuf Yalçınkaya hoca yaptığı sunumda satıcı enflasyonunu kabul etmekle birlikte firmaların bu davranışının gelecek dönemlerde oluşabilecek zararları karşılamaya yönelik ve geçici olduğunu ifade etti. Ancak zaten firmaların fiyatlama davranışı tekelci güçlerinden ve bu gücü olağanüstü koşullarda enflasyonu hızlandırıcı biçimde kullandıklarını savunuyoruz. Dolayısıyla olağanüstü koşullarda tekelci güçlerinden kaynaklanan bu aşırı kârların vergilendirilmesi gerektiğini söylüyoruz.

Çalışmanın son sunumu bana aitti. Benim sunumum faiz politikası ve finansal istikrarsızlık üzerineydi.” Minsky Anını” konu edinmiştim. Bu sunumun detaylarını ve faiz tartışmasını haftaya bırakıyorum. Esen kalın.

TCMB Faiz Enflasyon