16 Mayıs 2024 Perşembe
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Futbolun ‘Tak-Şak Paşası’

Çetin Susan

Çetin Susan

Eski Yazar

A+ A-

Futbolun ‘Tak-Şak Paşası’ - Resim : 1
Futbol Federasyonu’nun ana statüsü gereği her yıl yapılan Olağan Genel Kurulu, geçtiğimiz ay Ankara’da toplandı. 20 maddeden oluşan gündemin tamamlanması, sadece 75 dakika sürdü. Son yıllardaki genel kurulların gedikli divan başkanı, (AKP milletvekilliğini deneyip deneyip bir türlü becerememiş olan) Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan’ın toplantıyı roketleme çabaları takdir edilecek cinstendi.
Topu topu 4 kişinin söz aldığı ve onların da, federasyon yönetimine övgüler düzerek-neticede-lafı para istemeye getirdiği toplantıda Baykan, “Malum bugün Cuma, hızlı gelelim kürsüye...” uyarılarıyla, yüce heyetin namaza yetişmesine, yani hayırlara vesile oldu. Ramazandı, yenilip içilmedi de tahmin edeceğiniz üzere...
Tam 20 yıldır bu toplantıları izlerim, çekişmeli, kavgalı, mafyalı, polis ablukalı her türlüsüne tanık oldum. Değişmeyen tek şeyi, “futbolun karar organı” denilen delegasyonun geneline hâkim olan bilgisizlik ve ilgisizlik olarak gözlemledim. Ne dişe dokunur bir öneri, ne yaratıcı bir fikir, ne ciddi bir eleştiri, ne icraat tartışması, ne bütçe yorumu... Beyinler dinlenirken, kollar yoruluyor oylamalarda inip kalkmaktan... Mesele, formalite tamamlansın.
Bir gün önceden gelinip, federasyon kesesinden 5 yıldız konaklanıyor, yenilip içiliyor. Giderken, hediye çantalarını yüklenip, görevi tamamlamanın derin huzuruyla ayrılıyorlar otelden. Geride kalan dönemde gerçekleşen “Genel Kurul Gideri” 498 bin 368 lira! Sadece 1 kez toplanan genel kurul için harcanmış bu para... Bu oranda hovardalığı, ailenin gaz işletmesinde yapsan mesela, baban-yaşlı gözlerini silip-sopayla kovalar hafazanallah!
Hazır söz işin ekonomisine gelmişken, devam edelim paranın izini sürmeye, kesinlikle doğru yere götürecektir bizi bu takip. Örneğin, federasyonu yönetenlerin tercihleri üzerinden zihniyetini, politikasını anlamamıza yarayacaktır.
Futbol Federasyonu’nun son bütçe döneminde gerçekleşen “Eğitim Giderleri” toplamı 15 milyon 283 bin lira; “Ar-Ge ve Proje Giderleri” toplamıysa 11 milyon 871 bin lira. Bu iki kalemin yekûnu: 27 milyon 154 bin lira. Toplam federasyon giderlerindeki payı, yüzde 6,7. Aynı dönemde gerçekleşen “Milli Takım Giderleri”, 110 milyon 594 bin lira. Toplam giderdeki payı, yüzde 27,3. Tam 4 katı!
Devam edelim; Türkiye’nin futbol “Eğitim”ini yüklenen sürekli personele toplam yıllık 6 milyon 719 bin lira ödenmiş. “Milli Takımlar”ın sürekli personel gideri olaraksa, 34 milyon 94 bin lira... Tam 5 katı! Sadece Terim’in maaşı, tüm eğiticilerin 2 katından fazla...
Nesnel olarak bu tablo şöyle okunabilir: Ya ülkenin futbol eğitimine ihtiyacı yok / yani bu kadar eğitim yetiyor da artıyor, ya da ihtiyaç olsa bile ülkenin -eğitim içinimkan ve kabiliyeti bu kadar!.. Elbette ikisi de değil, esas mesele karar vericilerin tercihlerinde...
Kaldı ki, konuyu değerlendirirken bütçe içeriğine yani “esastan incelemeye” hiç girmedik. Örneğin; elde detaylı veriler olmasa da Faaliyet Raporu’ndaki ifadelerden anlaşıldığı kadarıyla, “Ar-Ge ve Proje” kaleminde gerçekleşen giderlerin tamamının proje, daha doğrusu organizasyon gideri olduğu sonucuna varmak mümkün. Yani araştırma geliştirme hak getire...
Çok tartışılan Milli Takım primi olarak ödenen para bile, “Eğitim” ve “Ar-Ge”nin toplamından fazla! Tam 28 milyon 898 bin 819 lira prim ödenmiş millilere!.. Federasyon Başkanı bu satırları okusa, muradımın ne olduğunu anlayabilir mi, şüpheliyim! Göreviyle ilgili bir yeterlik sınavına soksak, sonuç kendi açısından üzücü olabilir.
Tansu Çiller döneminin-emekli olunca partisinden milletvekili de yaptığı- bir GenelKurmay Başkanı vardı, Doğan Güreş. Muvazzaf döneminde, Çiller’le ilişkisini, “Tak diye emrediyor, şak diye yapıyorum!” cümlesiyle özetlemiş ve tarihe “Tak-Şak Paşa” olarak geçmişti.
Bu federasyon başkanı, nedense bana “Tak-Şak Paşa”yı anımsatıyor sürekli...