02 Mayıs 2024 Perşembe
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Haber parasal değil kamusal bir meseledir

Recep Erçin

Recep Erçin

Site Yazarı

A+ A-

Dijital çağ ile birlikte medyanın da dijitalleşmesi bir takım sorunları beraberinde getirdi. Hemen her şeye bir “tıkla” ulaşabilen kitleler için sanal dünya hem bir bilgi kaynağı hem de dezenformasyon yani bilgi bozumu çukuru işlevi görüyor. O çukura bir kez düştünüz mü algı ile olguyu ayırt edemez hale geliyorsunuz. Halbuki, olgular yerine algılarla hareket ederseniz gerçeğe ulaşamazsınız.

Sosyal medya ise bilgi bozumu sürecine ve algı yönetimine en çok hizmet eden kanal. Bu anlamda İletişim Başkanlığı bir “dezenformasyonla mücadele” hareketi başlattı. Yine gerek Anadolu Ajansı merkezli gerek bağımsız girişimlerle teyit platformları kuruldu. Bilhassa ülkemizde geçen seçim sürecinde iş o noktalara vardı ki Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, adaylıktan çekilmek zorunda kaldı. Bunun üzerine siyasi partiler de kendileri ile ilgili “yalan/dolan” paylaşımlara karşı “teyit” hesapları açmaya başladı. CHP ilk adımı attı.

GERÇEĞE SADAKAT GİTTİ

Sosyal medyadaki kirlilik ve dedikodunun yayılma hızı gazetecileri de esir aldı. “Kara haber tez duyulurdan”, “yalan haber tez duyulur” fazına geçen sosyal medyada, gerçeğe sadakati ölçüsünde değer bulması gereken “gazeteci” sıfatlı hesaplar takipçileri ölçüsünde değer görmeye başladı. Oysa temennilerini yazanlara edebiyatçı, duygulardan arınıp somut gerçeği aktarana gazeteci denir. Gazetecilik gitti pazarlama ve propaganda içerik üreticiliği geldi. Haber ve habercilik gitti; duyum, dedikodu ve reklamasyon işler geldi. Esasen geleneksel medya ve medya etiği piyasada silinikleştikçe bilgi bozumu da arttı. Daha önce bu işi bazı magazinel yayınlar makara olsun diye yapardı: örneğin “sakallı bebek” manşeti.

Haber parasal değil kamusal bir meseledir - Resim : 1

KOPYALA/YAPIŞTIR MEDYASI

Oysa basının görevi haber vermektir. Haber de nihayetinde bir üründür. Geleneksel medyada haber belli bir sürecin ürünüdür. Gazeteci ahlakı sahip olmak, gerçeğe sadakatini korumak ve bütün bunlardan sonra halkın haber alma hak ve hürriyetinin bilincinde olmak gerekir. Muhabir bir haber getirdiğinde onun yayınlanabilmesi için editörden ve yazı işlerinden geçmesi gerekir. Bu süreçler ortadan kalkınca işte internet sitelerinin birinde çıkan bir metin haber diye on ayrı yerde kopyala/yapıştır şeklinde yer alabiliyor. Sosyal medyadan yayılan bir ileti koca ülkeleri galeyana getirebiliyor. Günümüzde bir yankı odası halini alan, parayı verenin sesinin çok çıktığı ve en büyük yalanı söyleyenin en çok itibar gördüğü bir ortama dönüşen Batı merkezli sosyal medya yavaş yavaş milli güvenlik sorunu haline de gelmeye başladı. Algoritmalar yoluyla yapılan propagandalar kitleleri yanıltmaya başladı: TikTok ve Twitter bunlara en iyi örnekler.

HABER YERİNE YALANI YAYIYOR

Neticede alternatif bir sosyal medya ağı oluşturma ihtiyacı doğru. Bu evvela “yaay” ile denendi. Bir şekilde kendi mecrasında yürüyor diye biliyorum ancak gündem belirleyecek kitleselliğe ulaşamadı. İnsanlar kolay kolay bir mecrayı terk edip diğerine geçmiyorlar. Fakat sosyal medyadaki bilgi bozumundan ve propagandadan öte geçmeyen içeriklerden arınmak isteyenlerin de bir arayış içinde olduğu gerçek. Bugün hakim konumda olan Twitter'ın en büyük sorunu haber üretmek çok yalan üreten kimselerin bir kısım unvanlarla kitleleri etkileyen bir yer haline gelmesi. Fenomenlere diyecek sözümüz yok onlar fenomenliklerini yapsınlar ancak gazeteciliğe soyunanları nereye koyacağız? Şov dünyasının isimleri geçen dönemde birden haber merkezi gibi işlev görür hale geldiler. Medyanın teyitli olmadığı için yazmaya tenezzül etmediği dedikoduları yayanlar “gazeteci” muamelesi görmeye başladı. Twitter ve Meta bunları ayıramaz hale geldi. Twitter'ı en nihayetinde bir spekülatör satın alıverdi.

Haber parasal değil kamusal bir meseledir - Resim : 2

BASIN HESABI ÇARE OLABİLİR

Bu gelişmeleri gören Türkiye'de yaşanan Filistinli kardeşler, Alanya merkezli bir sosyal medya platformu olan “Touchapp”i kurdu. Benim de aralarında olduğum bir grup gazeteciyi şirket merkezine davet ettiler. Burada yaptığımız sohbette Touchapp Kurucu Ortağı Islam Faisal, platformda “bu kişilerin paylaştıkları haber niteliğindedir” anlamı taşıyan ve sadece gazetecilere özel “press/basın” hesabı oluşturduklarını söyledi. Faisal, şu mesajları verdi: “Sosyal medya platformlarındaki en büyük problemlerden biri ‘yalan haberlerin’ yayılması. Biz bunun önüne geçmek için basın mensuplarına özel hesaplar açılmasını sağladık. Herhangi bir basın kuruluşunda çalışan, çalıştığını basın kartı ya da kurum kartı ile kanıtlayanlar ‘basın hesabı’ açabilecek. Basın hesabı dışında kimse ‘haberler’ kategorisinde içerik paylaşamayacak. Böylece sadece basın mensuplarından haber akışı olmasını sağlayacağız. Çünkü diğer sosyal medya mecralarında onaylı hesap açmak için ücret ödeniyor. Böylece isteyen herkes para ödeyerek onaylı hesap olabiliyor. Bizde ise böyle bir durum yok. Basın hesapları dışında onaylı hesap olmak için de içerik üreticisi olunması şartımız var. Böylece kullanıcılarımızın doğru bilgilere, doğru isimlerden ulaşmasını sağlayacağız.”

GİRİŞİMLERİ DESTEKLEMEK LAZIM

Öte yandan Filistinli iki kardeş, Türkiye’de kurdukları sosyal medya uygulaması Touchapp için iki yılda Türkiye’de 40 milyon TL’lik yatırım yaptıklarını söylediler. Gelecek 5 yıllık süreçte yatırım tutarını 200 milyon TL’ye çıkarmayı hedefliyorlar. Uygulama için 45 yazılımcı çalıştıran Filistinli kardeşler, hem ABD'den hem de Türkiye'den yatırımcıların kendilerine satın alma teklifleri getirdiğini belirttiler. Bence bu tür alternatif girişimlerle İletişim Başkanlığı irtibata geçerek Batı tekelindeki sosyal medyaya alternatif üretmek için çalışmalar yapabilir.