02 Mayıs 2024 Perşembe
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Harekatın şifresi!

İsmet Özçelik

İsmet Özçelik

Gazete Yazarı

A+ A-

PKK/PYD 15 Temmuz ABD/FETÖ darbe girişimini fırsat bildi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin dağıldığını düşündü. ABD’nin desteğiyle fiili durum yaratmaya çalıştı.

Fırat’ın batısına yerleşmeye kalktı. Menbiç’te tapu ve nüfus müdürlüklerini yakarak işi çözeceğini sandı. ABD “devam” dedikçe gözünü kırpmadan yürüdü.

Ama ABD de, PKK/PYD de yine yanlış hesap yaptı.

KİM NE DEDİ?

Menbiç’e yönelik harekatın şifresini çözmek için kimin ne dediğine bakmak yeterli.

ABD tedirgin. Türkiye’nin operasyonunu IŞİD’le sınırlı tutmaya çalışıyor.

PKK/PYD ise durumun farkında. PYD lideri Salih Müslüm’ün sabah erken saatlerde 3 dilde attığı mesaj da bunun göstergesi. Müslüm harekata hemen karşı çıktı. “Türkiye Suriye batağındadır. IŞİD gibi o da bozguna uğrayacaktır” dedi.

Eş zamanlı olarak Türkiye tarafında da peş peşe PKK saldırıları geldi. “PYD’ye destek” saldırıları olduğunu anlamak için kahin olmaya da gerek yok.

Rusya’nın harekatı olumlu bulduğu tavrından belli. Suriye’den bazı itirazlar gelse de makul ölçülerde. Harekattan İran’ın da haberdar olduğundan hiç şüphe yok.

HEDEF BELLİ

Resmi açıklamada operasyonun hedefi, “Hudut güvenliğini sağlamak, DEAŞ ile mücadele kapsamında koalisyon güçlerine destek vermek, Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamak” olarak açıklansa da asıl amacın “ABD-İsrail Koridorunu kesmek” olduğu çok açık.

Koridorun planlayıcıları ve “kara gücü”nün tepkileri de bunu doğruluyor.

HAREKATIN ADI

Aslında harekatın adı bile her şeyi özetliyor. “Fırat Kalkanı”. Türkiye uzun süredir ABD’yi uyarıyordu. PYD’nin Fırat’ın batısına geçmesine itiraz ediyordu. Sonra bu uyarısını “top atışları” ile de yaptı. Ama belli ki ABD PKK/PYD’ye “kulak asmayın” dedi.

Kritik aşamaya gelinince düğmeye basıldı. Fırat’ın önüne kalkan çekildi.

OPERASYON YAPILMASAYDI NE OLURDU?

24 Temmuz 2015’de TSK PKK’ya karşı operasyon başlatmasaydı, Güneydoğu’da şu anda başka şeyleri konuşacaktık.

FETÖ’ye karşı mücadele önceden başlamamış olsaydı, 15 Temmuz darbe girişiminin sonucu felaket olabilirdi.

Türkiye, “Fırat Kalkanı” harekatını başlatmamış olsaydı “ABD-İsrail Koridoru”nun Hatay’a kadar uzaması an meselesiydi. Sonrasında neler yaşanabileceğini düşünmek bile istemiyorum.

O nedenle geç kalınsa da harekatın gerçekleştirilmesi önemli.

BİDEN’E MESAJ

Bir başka konu da harekatın zamanlaması. ABD Başkan Yardımcısı Biden Türkiye yolundayken Türkiye “Fırat Kalkanı” harekatını başlattı. Biden’in uçağı Ankara’ya indiği saatlerde Türk tankları IŞİD’le birlikte ABD’nin “kara gücü”nü de vuruyordu.

Bu durum siyasi ve diplomatik çevrelerde “Biden’e en etkili mesaj” olarak değerlendirildi.

Türkiye Rusya, İran gibi bölge ülkeleriyle yan yana durunca eli güçlendi.

***

YAŞ

15 Temmuz ABD/FETÖ darbe girişiminden sonra 2’inci Yüksek Asgari Şura (YAŞ) toplantısı yapıldı.

İlk YAŞ toplantısında 13 asker, 2 sivil vardı. Toplantı sonrası OHAL kapsamında anayasaya aykırı olarak TSK Kararnamesi çıkarıldı. YAŞ’ın yapısı değiştirildi.

İkinci YAŞ toplantısında denge tamamen değişmişti. Fotoğraflarda 10 sivil 4 asker görülüyordu.

Fotoğrafa baktım. Katılan sivillerin kaçı uzun dönem, kaçı kısa dönem askerlik yaptı bilemiyorum. Hatta askerliğini paralı olarak yapmış olan da olabilir.

Bu arada bir dostum aradı. O da fotoğrafa bakıyormuş. “Fotoğraftakilerden biri İngiliz vatandaşı. Zaten gizlemiyor” dedi.

Bir anda irkildim. Çıkarılan TSK Kararnamesinin derhal değiştirilmesinin ne kadar elzem olduğunu düşündüm.

Haksız mıyım!