Herkese VAR da bize yok mu?

2022 FIFA Dünya Kupası organizasyonu sonrası ligimizde oynanan futbola baktığımda futbolcular ve de teknik direktörlerin şampiyonadan ders çıkarmadıklarını görmekteyim.

Ligimizin adı "Süper" ama oynanan futbol tam bir hayal kırıklığı. Ne ileride çoğalmak ne de top rakip oyunculardayken toplu halde baskı yapmak var. Adam eksiltme, defans arkasına koşu ve top kazanmak için bir iki cılız bireysel girişim mevcut ama asla 2022 Dünya Kupası maçlarında gördüğümüz üzere makine uyumu içinde  hareket eden bir takım yok. Oyun içinde zaman zaman kıpırdanmalar ve futbolun heyecanı tabii ki var ama bu tat maç boyunca çok sınırlı bir zaman diliminde oluşmakta.

90 DAKİKA İLE UZATMA ANLARI GECE VE GÜNDÜZ GİBİ

Katar'daki Dünya Kupası'ndan elde edilen tek çıkarım, maçların sonuna eklenen çift rakamlı uzatma dakikaları. Ve ligimizde oynanan futbolun en heyecanlı bölümü,  hatta oynanan en doyurucu futbol da nedense uzatma dakikalarında ortaya konuyor. Doksan dakika sahada gezinen futbolcular uzatma dakikalarına girildiğinde dolunayda kurt adama dönüşmüş gibi canavarlaşıyor.

Hakemlerimizin de şampiyonadan aldıkları tek ders korkarım ki uzatma dakikaları... Bunun haricinde ne yazık ki eksikler. Bir pozisyon öncesinde verdikleri faulü benzer bir başka pozisyonda vermiyorlar. Bir çaldıkları düdük bir sonrakine uymuyor. Tutarlı değiller. Gösterdikleri kartlar çok basit ve acımasızken kart gösterecekleri pozisyonları ıskaladıkları da diğer bir gerçek.

VAR KARARLARINDA DA TUTARLILIK YOK

VAR odası haklı olduğu gol iptalini ve ofsayt pozisyonunu defalarca gösterirken sonucu kafalarda soru işareti yaratan pozisyonları asla yayınlamıyor. Bazen rakibin itirazını hiç dinlemeden gol kararı verilirken, bazen de uyarı sonucunda hakemler saha kenarındaki ekrandan pozisyonu izleyip herkesin penaltı beklediği anda, gol fırsatından bir iki pozisyon önce oluşan faulü vererek kararı iptal ediyorlar.

"VAR odası iyi ki var, futbolda haksızlıkları önlüyor, futbolun namusu VAR odası" derken, bir de bakıyorum, sanki birilerini kollar gibi iptal kararı sonrası neden bu kararın verildiği ekranlara getirilmiyor, yayınlamaktan vazgeçiliyor. Olanları anlamlandıramıyorum, aklıma ister istemez Samet Aybaba'nın "Herkese VAR da bize yok mu?" cümlesindeki trajikomik yaklaşımı geliyor...

KURALLARIN YORUMU KİŞİDEN KİŞİYE DEĞİŞMEMELİ

Süper Lig'in 16'ncı haftasında Sivasspor ile Galatasaray arasında oynanan maçta öyle bir gol iptal edildi ki çözebilene aşk olsun. Hemen ardından Antalyaspor ile Fenerbahçe arasında oynanan maçta da Fenerbahçe'nin ve Antalyaspor'un attığı goller iptal edildi, eski hakemler ile futbolcular verilen karar sonrası bir türlü ortak noktada buluşamadılar. Kimilerine göre goller verilmeliydi kimilerine göre de golleri iptal eden hakemler tebrik edilmeliydi. Böyle bir şey olabilir mi? Sonuçta doğru bir tanedir, Ahmet'in doğrusu başka Mehmet'inki başka olamaz. Böyle olursa her ligde sezon sonunda oluşacak olan muhtemel şampiyonluklar ve küme düşmeler de tartışmaya açık olur. Vicdanlarda da asla kabul görmezler.

ANCAK BİR ÜTOPYA...

Tartışmalı pozisyonlar sonucu elde edilen puan veya puanları kabullenemediğini açıklayan kulüp ise kesinlikle gönüllerde şampiyon olur. Öyle bir takım çıkar mı? Çok zor. Hakemi ve taraftarları aldatmaya yönelik hareketleri yaparak çıkar sağlamaya çalışan futbolcusunu cezalandırmayıp her ne olursa olsun türlü türlü işgüzarlıklar yaparak maç kazanmayı hedefleyen idarecilerin ve teknik adamların bolca yer aldığı ligimizde bu düşüncem ancak ütopya olarak kalır...