15 Mayıs 2024 Çarşamba
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kenan Evren Lisesi, TÜRGEV’e verilseydi?..

Çetin Susan

Çetin Susan

Eski Yazar

A+ A-

Erdoğangiller’in TÜRGEV’ini bilmeyen kalmamıştır sanırım. Açık adı, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı olan ve kamuoyunun eğitim-öğretim uğruna “paralandığını” bildiği TÜRGEV’i... Şimdilik 21 öğrenci yurdu, 3 misafirhane, anaokulları ve ilköğretim kolejleri olduğunu deklare eden TÜRGEV’i bilmemek mümkün mü?  

2011 seçimlerinden sonra kanatlanan vakfa, aynı yılın Ağustos ayında vergi muafiyeti tanındı. Sonrasında da bağışlar yağmaya başladı. 2013’te 5, 2014’te ise 9 adet yurt açtı. Kamu ihalelerini alan büyük müteahhitler nakdi bağışta, yurdun dört bir yanındaki belediyeler de, gayrimenkul tahsisinde “tatlı bir yarış içine girdiler”(!)  

Öyle ki, Ankara’nın göbeğinde kamu malı olan koca bir mahalle (Saraçoğlu Mahallesi), Bakanlar Kurulu tarafından riskli alan ilanıyla lojman statüsünden çıkarıldı ve oturmakta olan kamu çalışanları da polis marifetiyle tahliye edildi.  

Yaygın söylenti, bu gayretkeşliğin altında da TÜRGEV’in olduğu yönünde... Ateşi şimdilik saklasalar da, dumanı ortada yani... Bakanlıklar, Kızılay ve Demirtepe semtleri arasında kalan 102 dönümlük mahallenin değeri, 800 milyon dolar olarak telaffuz ediliyor. Şimdilerde üniversite kurmak için izin alıp hummalı bir faaliyet içine giren TÜRGEV yetkililerindense, Saraçoğlu’yla ilgili hiç ses çıkmıyor. Belki de sükût, ikrardan geliyordur.  

Buraya noktalı virgül koyup, Fenerbahçe’ye geçelim. Geçtiğimiz hafta, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, 4 yönetici arkadaşıyla birlikte, 1 yıldır kendilerine randevu vermeyen Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’yla nihayet görüştü. Bakan aksini iddia etse de; randevuyu, başbakana yazdığı mektuptan sonra alabilmişti Fenerbahçe heyeti...  

Bir parantez açacağım, pos bıyıklı iletişim profesörü Bay Bakan için. Benim şaşırıp kaldığım kişilerden birisidir, Kürşad Tüzmen gibi. Bu tür şahsiyetlerin, nasıl olup da 70’li yıllarda ODTÜ’de okumayı başarabildikleri sorusunun cevabını, düşünür taşınır bulamam bir türlü... Muhtemelen, “sol görüşlü” geçiniyorlardı o zamanlar, başka geçerli bir cevabı yok. Aksi halde, o günün koşullarında, 302 servis otobüslerinin şoförü olarak bile, o okula 4-5 yıl, salimen gidip gelmeleri mümkün görünmüyor bana.  

Neyse, konuya dönelim... Bay Bakan, (yani fotoğrafta önü ilikli ayakta duran-oturan başbakanın zevcesi) muhtemelen yukarılardan gelen bir işaretle sallıyordu Fenerbahçe’nin randevusunu. Yine yukarıdan gelen “acemice” bir başka işaretle de vermek zorunda kaldı. Acemice, çünkü görüşmede vereceği cevap, AKP’liler gibi pragmatist hatta oportünist siyaset tarzını benimseyenlerin, seçime 1 ay kala vereceği cevap değildi! Kendi açılarından cevap doğru olsa, bu yazı yazılmazdı başka deyişle...  

Fenerbahçe heyetinin ziyaret sebebi, Şükrü Saracoğlu Stadı’nın bitişiğindeki Kenan Evren Lisesi’nin, 2002’de yapılan protokol uyarınca kulübe tahsis edilmesiydi. Başında bulunduğu Milli Eğitim Bakanlığı ve İstanbul Valiliği’nin, Fenerbahçe ile imzaladığı protokolü hiçe sayan Avcı, görüşmede, okulu teslim etmeyeceklerini ifade etti.  

2006 yılında AKP’li bakan Hüseyin Çelik tarafından revize edilen ve Bay Bakan’ın “tanımadığını” söylediği protokoldeki yükümlülüklerini yerine getirmek için, yapıp teslim ettiği 3 okul ve 1 spor salonu karşılığında kasasından 98 milyon lira çıkmış olan kulübe, “Size okul alanını tahsis etmeyeceğiz. 17 milyon lira ödeyelim bitsin bu iş!..” teklifiyle yanıt verdi zeki profesör...  

Devamındaysa, “Konferans salonunu yapmadığınız için sizi oradan atabiliriz de... Arsayı alacaksanız, 345 milyon ödeyip alın!” diye noktayı koydu. Görüşmenin tarafı olan Aziz Yıldırım’ın bu yöndeki açıklamalarına Bakanlık’tan bir itiraz gelmediği için, diyaloğun bu şekilde gerçekleştiği kesinlik kazanmış oluyor.  

Öte yandan, Fenerbahçe’nin Asbaşkanı Turan Şahin, deprem raporlarında, Kenan Evren Lisesi’nin yıkılma riski taşıdığına yer verildiğini, sırf orayı kulübe vermemek için öğrencilerin yaşamının riske edildiğini söylüyor.  

Daha da ilginç olan; protokole göre kulübün, lise arazisinin mülkiyetine değil, 49 yıllık işletme hakkına sahip olacağı (yani kiralayacağı) ve o alana yapılacak ticari yatırım (AVM vb.) karşılığında her yıl elde edilecek gelirin yüzde 25’inin devlete aktarılacak olmasının Avcı’yı hiç ilgilendirmemesi... Belki de, etrafındaki “kupon arazi” meraklıları aklını çelmiştir Bay Bakan’ın...  

Kamu yararı için tabii ki, aksi aklımızdan bile geçmez!  

Fenerbahçe’nin haklı talebine aslan kesilip rest çeken bu şahıs, Milli Eğitim Bakanı olarak, sıfatsız T.C. vatandaşı Bilâl Erdoğan emrine okul müdürlerini seferber eden kişidir. TÜRGEV söz konusu olduğunda, yokuşları iniş kılan kişidir. Fenerbahçe’ye cephe açmak, onu aşacak bir davranıştır. Böyle bir kararı tek başına almış olamaz! Kimin desteğiyle almış olabileceğini tahmin etmek zor değil elbette... 

Tarih: 4 Kasım 2013... Yer: AKP Kızılcahamam toplantısı... Konuşan: dönemin Başbakanı Erdoğan... “500 milyon dolar borcun var, banka kuracaksın. Bunun için izin verecek kurumlar belli. Ayrıca sanki Çevre Bakanı elindeymiş, her izin elindeymiş gibi söz veriyor. ‘Şuraya şunu yapacağım, AVM yapacağım’ demek doğru değil.” Bu sözlerin muhatabı, Aziz Yıldırım... AVM yapılacak yer, Kenan Evren Lisesi arazisi... Bilmem anlatabildim mi?.. 

Fenerbahçe Başkanı’nın yüreği değil, konumu izin vermez gerçeği açıklamaya... Benim gözlediğim gerçekse şudur: Fenerbahçe üzerinden oynanan oyun bitmemiştir. Kumpasçı ve taktik değişmiştir sadece. İstenildiği gibi biat etmeyeceği anlaşılan Aziz Yıldırım ve yönetimi aslî hedeftir! Bu uğurda yani başkanını sıkıştırmak uğruna, Fenerbahçe’yi zora sokmak dahil her yolu deneyebilecek insanlarla muhataptır kulüp...  

Türkiye, hukuk devletiyle, devlet gelenekleriyle vedalaşıp, “keyfi yönetim”e geçeli çok oldu. Bu nedenle, “Devlette devamlılık esastır” diyen Fenerbahçe Başkanı’na, “Hangi devlette?” diye sormak gerek. Şimdi, ya protokolü-mrotokolü bırakıp, türgevleşmenin yolunu bulacaksın, ya da Fenerbahçe gibi, Cumhuriyet’e sarılıp dimdik duracaksın!..