18 Mayıs 2024 Cumartesi
İstanbul 16°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Kissinger iblis kadar zekidir ancak...

Mehmet Yuva

Mehmet Yuva

Gazete Yazarı

A+ A-

Mısır’sız Savaş, Suriye’siz Barış Olmaz.’ Bu sözün sahibi, dünyanın en etkin kuruluşları arasında yer alan, ABD merkezli gölge hükümet-derin devlet olarak telakki edilen Dış İlişkiler Konseyi’nin (CFR) onursal başkanı Siyonist akıl, müteveffa Başkan Nixon’un eski ABD Dışişleri Sekreteri (Bakanı) Henry Kissinger’a ait. Kissinger, ABD’nin içinde debelendiği Vietnam Savaşı’nın zararlarını telafi etmek, yetmişli yıllarda Çin ile Sovyet Rusya arasında derinleşen krizi Washington lehine dönüştürmek, iki “sosyalist” ülke Çin ve Vietnam arasında başta Kamboçya ve Laos’ta zuhur eden rekabeti derinleştirmek, Pekin ve İsrail’in yakınlaşmasını sağlamak ve Doğu Asya’da Moskova ile rekabetinde Çin’i suiistimal etmek üzerine kurulu doktrini filhakika Kissinger’ın sinsi aklının nelere kadir olduğunu göstermişti. Zira bu hedeflerinde başarılı olmuştu.

1949’da uzun süren yabancı işgal kuvvetlerine karşı ve ardından bir iç savaş sonrasında kurulan Çin Halk Cumhuriyeti, ABD desteği ile sadece kabul edilmediği BM’ye üye olmamış, BM Güvenlik Konseyi’nin, her kararı veto etme hakkına sahip 5. daimi üyeliğini de elde etmişti. Sovyet Rusya’nın büyük desteğini alarak zaferini ilan eden Çin Komünistleri ile eski yoldaşı Moskova arasında her alanda bir düşmanlık egemen olmuştu. Bu düşmanlık Türkiye solu içinde yer alan örgütlere de sıçramış, ‘Sovyet Rusya ve Çin yanlısı’ hareketler arasında çok şiddetli çatışmalar yaşanmıştır.

KAMBOÇYA ÜZERİNDEN KIŞKIRTMA

Vietnam modern tarihte 19. yüzyıldan itibaren önce Fransa, İkinci Dünya Savaşı esnasında Japonya ardından kısa bir müddet Fransa-ABD sonrasında uzun yıllar ABD işgal ordusuna karşı milli kurtuluş mücadelesi vermiş bir ülkedir. Vietnam’ın komşusu Kamboçya’da Çin ile yakın ilişkiler içinde olan Pol Pot iktidarının uygulamalarına karşı çıkan halka destek olmak amacıyla Vietnam, Kamboçya’ya müdahale eder ve Pol Pot nizamına son verir. Bu adım Çin’in Vietnam’a Şubat 1979’da saldırmasına yol açar. 1 ay boyunca Çin Vietnam sınırlarında şiddetli ve kanlı bir savaş yaşanır. 1281 kilometre uzunluğunda olan Çin-Vietnam sınırı boyunca çatışmalar, Vietnam’ın Kamboçya’dan askerini çektiği 1990’a kadar sürer. Vietnam’ın yanında yer alan Moskova’nın Çin’e saldırma ihtimaline karşı Rusya sınırına 1,5 milyon Çinli asker yığınak yapar. 1991’den itibaren Çin ile Vietnam arasında, özellikle Vietnam tarafında Çin’e karşı duyulan kaygı ve güvensizlik duygusunun yüksek olmasına karşın, eski defterleri kapatma ve ilişkileri en üst seviyeye taşıma kararlarının ardından iki ülke arasında siyasi, güvenlik ve ekonomi sahasında çok güçlü münasebetler tesis edildi.

VİETNAM SORUNUNU ÇÖZEN STRATEJİK DOSTLUK MODELİ

Bugün Vietnam Çin’in en büyük ticaret ortaklarından biridir.  İki ülke arasında 1991’de 32 milyon dolar olan ticaret hacmi bugün 600 milyar doları aşmış durumdadır. Çin’in Vietnam’da direkt sermaye yatırımı 3 milyar doları aştı. Öyle ki, Çin’in Vietnam’da artan nüfuzu ve Vietnam hükümetinin Çin’e sınır bölgelerinde toprak kiralaması ve buralarda tarım yapmasına izin vermesine karşı Vietnam şehirlerinde karara karşı kitlesel gösteriler oldu. Ancak geçmişin bıraktığı derin yara izleri ve ikili ilişkilerde hâsıl olan tüm bu meselelere rağmen Çin ile Vietnam ‘kazan-kazan’ formülü çerçevesinde iki ülkenin çıkarları doğrultusunda stratejik bir dostluk ağı inşa etmeyi sürdürüyorlar. Farklıklara ve egosantrik tamahlara rağmen, benzer bir sürecin eski dost eski düşman yeniden dost Moskova ve Pekin arasında hâsıl olduğuna şahit oluyoruz.

İBLİSİN BÜYÜK ŞEYTANA UYARILARI

Kissinger iblis gibi insanlarla oyun oynamaktan mest olur. Başarılı olunca da sinsice zevkini çıkarır. Hayat onun için bir oyundan ibarettir. Fitne, kırdırma, nifak ve insanda ağır basan maddi çıkar, egosantrik yani BEN nefis ve tamahlarını insana karşı kullanmakta mahirdir. Ancak bu habis oyun kendisini eğlendirir ve gururlandırırken, ülkeler yıkım yaşar ve milyonlarca insan can verir. İblisin oyunlarına alet olanlarda toplumlarda ağır tahribat görevini ifa eder. Tabi ki, devletler ve insanlar akıllı olsun, Kissinger’in, iblisin oyunlarına gelmesin, denilebilir. Kissinger’in Biden hükümetinin Ukrayna ve Çin politikalarını eleştirmesi, ‘Pekin’i Moskova’nın kucağına siz itiyorsunuz’ yönündeki uyarıları, Ukrayna’da ciddi stratejik hataların yapıldığını söylemesi, Çin’in düşman kabul edilmemesi, önünün açılması, İsrail’in Çin ile güçlü münasebetler kurmasına destek vermesi, Suudi-İran ilişkilerinin normalleşmesi ve bunun Çin inisiyatifinde yapılmasına itiraz etmemesi, Esad ile görüşülmesine yeşil ışık yakması, Biden’in Esad ile belirli taleplerin yerine getirilmesi karşılığında uzlaşma olasılığının masada olması gerektiğini söylemesi dikkate değer notlar.

KAPALI KAPILAR ARDINDA ESAD’LA NORMALLEŞME

ABD yetkilileri basına, “Esad ile normalleşmeyi desteklemiyoruz.” açıklamalarını yapadursunlar, ABD, İsrail, AB ve Türkiye’nin sunduğu delikli kayığına binerek Suriye denizinde maceraya kalkıp ülkelerini felakete sürükleyen “Suriye muhalefeti” ABD’yi “devrime” ihanet etmekle suçlamış. Washington’a resmi bir ziyaret için giden Suriye hükümeti ile görüşmelerden sorumlu muhalefet heyetinde yer alan Bedir Camus, Salim Muslat, Enes El-Abde, Fedva El-Aceyli, İbrahim Birro programda olmasına rağmen ABD Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dış İşleri Bakan Yardımcısı Barbara Leaf ile görüşemedi. Kongre üyeleri ile yapacakları toplantı iptal edildi. Heyete verilen mesaj netti: Suriye’de tek muhatap ve tek meşru muhalefet PKK/YPG olacak, Siz de bu çatı altında olun yoksa tozlu raflardaki yerinizi alırsınız. Suriye PKK’sı lideri Mazlum Abdi gizlice Arap Birleşik Arap Emirliklerini (BAE) ziyaret etmiş. Bu resmi olarak itiraf edilmese de mahalli kaynaklar Mazlum Abdi’nin ziyareti esnasında BAE Milli Güvenlik Kurulu Başkanı Tahnun Bin Zayed ElNahyan ile buluştuğundan emin. Mazlum Abdi, BAE’nin Esad üzerindeki etkisini kullanarak onu YPG/PKK özerk yönetim taleplerine onay vermesi, bunun kabul edilmesi halinde Suriye’yi bölmek yerine Irak misali bir formülü kabul edebileceklerini söylemiş.

GİZLİ FİTNEYİ BOZACAK TÜRKİYE-SURİYE İŞBİRLİĞİ

Daha önce Katar hariç tüm Arap ülkelerin Meclis Başkanlarının Şam’da toplanması, Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır ve Irak yani Suriye’ye komşu ülkelerin Başkanlık ve Dışişleri Bakanları düzeyinde Esad yönetimi ile önce Amman’da, önümüzdeki hafta da Riyad’ta yapacağı toplantılar, Suriye’nin yeniden Arap Birliği’ne kabulü için yapılan görüşmeler, bu hususta Katar’ın koyduğu şerhin aşılması için Riyad’ta yapılacak oylama, Katar istisna, tüm Arap devletlerin Esad ile barışma ve güçlü münasebetler kurma arzuları iblis kadar zeki olan Kissinger’in meşhur tespiti olan, “Mısır’sız savaş Suriye’siz barış olmaz” sözünün gerçekleşmekte olduğunu ve bölgemize kapsamlı bir barışın olması için Suriye ile diplomatik faaliyetlerin yoğunlaştığına şahit olmaktayız. Ancak iblis zehri bal içinde sunar. Bir fitneyi ekmek için 9 doğru söyler. İblis kadar zeki olan Kissinger, efendileri ve zürriyetinden olanların 9 doğru söyleyerek ulaşmak istedikleri hedef ya Türkiye’nin Suriye üzerinden ya da Suriye’nin Türkiye üzerinden Iraklaştırılmasıdır. Bu iblisi oyunu da ancak Türkiye ve Suriye’nin samimi işbirliği ile insanın en hayırlı ziyneti olan akıl bozabilir.