16 Mayıs 2024 Perşembe
İstanbul 17°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Otobüsü kurşunlanan kulübe dair

Çetin Susan

Çetin Susan

Eski Yazar

A+ A-

Geçen hafta, 4 Nisan 2015 tarihinde Fenerbahçe otobüsünün Trabzon’da kurşunlanmasına ilişkin bir yazı yazmıştım. Bu “faili meçhul” olayın akıbetini sorgulayan yazıya, değişik tepkiler geldi. Dikkate değer, aklı başında olanlarını şöylece özetlemek mümkün: “Olayın mağduru konumundaki Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimini, tepkisizlikle suçlamanız büyük haksızlık... Ne yapacaklardı ki; polisi, savcısı mı var kulübün?” Bu tepkilerin bir kısmının maniple edilmiş, yönlendirilmiş reaksiyonlar olduğunu tahmin etmek zor değil elbette. Hükümet etmekte olan siyasi iktidarın, onun emrindeki devlet aygıtının, olayın aydınlatılmasındaki sorumluluğunu vurgulayan/sorgulayan yazıdan böylesi bir sonuç çıkaran “el değmemiş”, gerçek fanatikleri kutluyor(!) ve onlara zihin açıklığı diliyorum. Oysa bilindiği gibi; Fenerbahçe ile ilgili eleştirim, kulüp yönetiminin, konunun gündemde kalmasını ve aydınlanmasını sağlayacak yeterlikte çaba göstermemesiyle sınırlıydı.
Nitekim 16 Ekim 2017 tarihinde, kulübün resmi adresine gönderdiğim elektronik postayla yetkililere şu soruları sormuştum:
“Sayın Kulüp Yetkililerine iletilmesi ve kamuoyu adına yanıtlanması ricasıyla... Bu konuyu, aralıklarla yazılarında gündeme getiren bir gazeteci sıfatıyla sormak isterim ki... 2,5 yıl önce Trabzon’da Fenerbahçe otobüsüne yapılan silahlı saldırıyla ilgili;
1-Kulübe ulaşan herhangi bir resmi bilgilendirme var mı?
2-Kurumsal yolla Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bilgilendirilme talebiniz sürüyor mu, en son hangi tarihte, hangi makama yazılı talepte bulunuldu ve ne cevap alındı?
3-Konuyla ilgili, yargı süreci veya takibat ne aşamada, bilginiz var mı?
4-Kamunun aydınlatılması açısından resmi veya gayri resmi olarak karşılaşılan bir engel var mı?
5-Uzun süredir dile getirilmeyen bu önemli olayla ilgili, kulüp olarak bir açıklama düşünülüyor mu?
Çetin Susan-Aydınlık Gazetesi Yazarı”
Evet, gönderi teyidi elimde olan bu mektubuma, 1 ayı aşkın süre içinde bir cevap alamadım. Kimden? Aziz Y. ve takım arkadaşlarından...
Şimdi... Fenerbahçe’nin sahibi görünümlü başkanı Aziz Y. ve yönetim ortakları; bendenizi geçtik, e hadi Aydınlık gazetesinin tüzel kişiliğini de geçtik de, on binlerce okuru ve milyonlarca duyarlı insanı adam yerine koymaz, bilgilenme haklarını hiçe saymakta mahzur görmezken, herkesin peşini bıraktığı böylesi hayati bir konuda iki satır olumlu-olumsuz yanıta bile lütfetmez belki de kaçınırken, nasıl oluyor da ben Fenerbahçe’ye haksızlık etmiş oluyorum? Genel Kurul bir yana, Divan Kurulu üyelerine seslenelim. İçlerinde, kürsüye çıkıp bu konuda iki laf edecek, açıklama isteyecek kimseler vardır herhalde. Herhalde?..

Otobüsü kurşunlanan kulübe dair - Resim : 1

ANKARA’DA BAŞKAN DEĞİŞTİ, YA ANLAYIŞ?

Ankara’ya Gökçek’in verdiği hasarın telafisi birkaç asır sürecekmiş gibi duruyor. Adalet tecelli edecek olursa, kendisinin de birkaç asırlık hüküm giymesine hiç şaşırmam doğrusu. Zira kentin kimliğine, tarihine, kültür varlıklarına, doğasına karşı telafisi imkânsız işler yaptı. Taammüden! Yakın tarihteki İller Bankası fotoğrafıyla ele verir kendini ve kastını zaten. 1937 yılında tamamlanmış tescilli kültür varlığı olan bu cumhuriyet eseri, 2017 Haziran’ında Gökçek’in belediyesi tarafından, yeni yapılan caminin cephesini açmak için yıkılmıştı. İşte o yıkım esnasında eliyle zafer işareti yapıp, yüzüne plastik sırıtışını yapıştırarak verdiği poz, taammüdün delilidir. Bu üstün hizmetlerine rağmen paketleyip yolladılar kendisini. Ancak birçok eseri(!) yaşıyor. Yıllardır süren, gayet basit gibi görünen fakat Ankaralının yaşamını olumsuz etkileyen adı konmamış şu uygulama gibi... Aynı hatta çalışan özel halk otobüsleri, daima ama daima EGO(Belediye) otobüslerinin önünden, duraklardaki yolcuları toplar, belediye otobüslerine bedelsiz-indirimli binenlerin dışında pek yolcu kalmaz. Bunun organize bir eylem olduğunu düşünen onlarca insanla görüştüm. Peki, bunun ne zararı var diyenler için maddeleyelim:
1)Otobüs İşletmesi’nin yolcu sayısı nedeniyle zarar ettiği söylenerek, taşıma ücretine zam yapılıyor.
2) Yolcu sayısı temel alınarak, sefer sayıları azaltılıyor.
3)Alenen kamu zararına yol açılıyor. Yıllardır...
Halkın seçtiği başkanın berbat ettiği başkenti, popülist bir strateji izleyeceğinin ipuçlarını veren halkın seçmediği başkan toparlayabilecek mi göreceğiz.