17 Mayıs 2024 Cuma
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Sendikalı işçi neden az?

Engin Ünsal

Engin Ünsal

Eski Yazar

A+ A-

Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı yasa gereği yayınlaması gereken işçi sendikaları üye sayılarını gösteren Temmuz istatistiklerini yayınladı. Yayınlanan istatistiklere göre toplam işçi sayısı 14 milyon 122 bin ve toplam sendikalı işçi sayısı da 1 milyon 802 bine yükseldi. Aynı istatistiklere göreTürk-İş’in üye sayısı 958.618, Hak-İş’in 654.722 ve DİSK’in ise 187.160 olarak gözükmektedir. Bu sayların doğruluğu kuşkuludur. Toplam işçi sayısının kayıt dışı çalışan yaklaşık 4 milyon işçiyi kapsadığını sanmıyoruz. Ayrıca sendikalı işçi sayısı e-devlet üzerinden yapılan kayıtlara göre kurulmuştur. Bu sayıların fiktif-gerçek dışı olma olasılığıda yüksektir çünkü sendika üyesi tanımına uymayanların sayısı hayli kabarıktır sanırız. Sorulması gereken soru şudur: Hangi işçiler sendika üyesi işçi olarak tanımlanmalıdır. Kanımca bir toplu iş sözleşmesinden yararlanan ve sendikasına aidat ödeyen işçi reel-gerçek-anlamda sendika üyesi işçi olarak kabul edilmelidir. Bunun için Çalışma Bakanlığının yayınladığı istatistikler eksiktir. Bakanlık dönemsel olarak kaç sözleşme yapıldığını ve bu sözleşmelerden kaç işçinin yararlandığını açıklamalıydı. Bu yapılmadan ülkemizde gerçek sendikalı işçi sayısını bulmak olanaksızdır. Böyle bir çalışma yapıldığı takdirde 1.802 milyon sendika üyesi işçi sayısı yarıya kadar düşebilir.
İŞÇİLER ÜYE OLMAYA KORKUYOR
Çalışanların giderek sendikalaşmaya sıcak bakmaya başladığını sanıyoruz çünkü zorunlu mukayeseler olgusu sendikasız işçilerin kendi durumlarını sendikalı işçilerle karşılaştırdığını sendikalı olmanın nimetini anlamaya başlıyorlar. Bu gerçek ama sendikalı oldukları için işten çıkarmaların çokluğu ise onları duraksatıyor. İşverenlerin sendika karşıtlığının iki nedeni var. Birincisi işverenlerin sendikanın işyerine getireceği çalışma disiplini ve sorumluluğunu yâni sendikanın işyerine olası olumlu katkısını göz ardı etmeleri. İkincisi yargının yavaş işlemesi. İşverenler sendikayı kârını azaltacak, kârına ortak olacak bir kuruluş olarak görüyor ve sendikanın işyerine getireceği disiplinli çalışmanın yararlarını düşünmüyor. İşverenlerimiz paylaşmayı ve paylaşarak büyümeyi öğrenmek zorundadır. Toplu sözleşme düzeninin milli gelir artışını daha âdil yaparak toplumda sınıflar arası gelir farlılığı azaltacağını ve giderek toplumsal barışı sağlayacağını işverenlerimizin artık anlaması gerekir. Yargıda yargıç açığı mutla giderilmeli ve iş güvenliğine ilişkin davaların kısa sürede sonuçlanması sağlanmalıdır. Şu bilinmelidir ki geç sağlanan adalet adalet değildir.
SENDİKALAR KAMPANYA YAPMALIDIR
Sendika yöneticilerimiz işçileri sendika üyesi olmaya özendirmelidir. Bunu sosyal medya üzerinden, gazete, radyo televizyon ortamlarından sağlayabilir,yasaların sağladığı güvencelere değinerek onları yüreklendirebilirler. İşçilerin yoğun olduğu ortamlarda önceden duyuru yaparak onlara sendikanın önemini ve kişiye sağlayacağı yararları anlatabilirler.Sendika yöneticilerinin yapacağı bu girişimler mutlaka ses getirecektir çünkü kendini sahipsiz sanan işçi kendisini sahiplenmek isteyene ilgi duyacaktır İşçilere sendikalı olma aşamasında yararlanabilecekleri yasal güvenceler ve özellikle Türk Ceza Kanunu’nun 118. maddesi mutlaka anlatılmalıdır. Sendika yöneticilerinin ıskaladığı bu 118. madde çok önemlidir ve bunu ayrı bir yazı konusu yapacağız.