22 Mayıs 2024 Çarşamba
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Şiirlerle Şarkılarla

Begümşen Ergenekon

Begümşen Ergenekon

Gazete Yazarı

A+ A-

Türkçe ve Edebiyat derslerimiz ne kadar güzel, bu dersi veren öğretmenlerimiz ne kadar değerlidir. Andımızdan sonra bize kim olduğumuzu öğreten ve Türk varlığımızı pekiştiren, Türkçemizi geliştiren yine o derslerdir. İngilizce öğreten özel okullar M.E.B. müfredatını takip eder. İngiliz Dili, İngiliz Amerikan Edebiyatı, Matematik, Fizik, Kimya ve Biyoloji derslerimiz İngilizce okutulurken; Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih, Coğrafya, Vatandaşlık, Din Bilgisi, Askerlik, Müzik, Resim ve Beden Eğitimi derslerimizin Türkçe olması daima kimliğimizi bize hatırlatırdı. Ses bayrağımız Türkçe’nin ne kadar güzel ve üstün ifade yapısına sahip olduğunu İngilizce’nin her zaman çekimi yapılmayan, düzensiz, takıları eksik ve parçalanmış bir şekilde cümle içinde serpiştirilmiş bir dil olduğunu gördükten sonra daha iyi anlamıştım. Düşündüğümde “I go home” yani “Ben git ev” derken ilkselliğini hala koruyor. Ya öğrendiğimiz şiirler ve şarkılarla edindiğimiz bilgiler, duygularımızı coşturan, bizi bize anlatan o güzel dizeler? Doğduğumdan beri tanıdığım ilk şair babam Konyalı (Sille) Kur. Alb. Ali Behiç Ergenekon (1909-2001), ilk şarkıcı ise operatik sesiyle bana Türkçe Tangoları ninni olarak söyleyen Üsküdar, Salacaklı annem Uğur Özcan Aydoğan Ergenekon’du (1929-2018). Onlardan sonra ise Ümit Yaşar Oğuzcan (1926-1984) ve Yahya Kemal Beyatlı TED Ankara Koleji Orta 1. Sınıfında tanıştığım ve unutmadığım şairlerdendir:

BENİ UNUTMA

Bir gün gelir de unuturmuş insan, En sevdiği hatıraları bile, Bari sen her gece yorgun sesiyle

Saat on ikiyi vurduğu zaman, Beni unutma…

Çünkü ben her gece o saatlerde, Seni yaşar ve seni düşünürüm, Hayal içinde perişan yürürüm

Sen de karanlığın sustuğu yerde, Beni unutma…

O saatlerde serpilir gülüşün, Bir avuç su gibi içime, ey yar; Senin de başında o çılgın rüzgar

Deli deli esiverirse bir gün, Beni unutma…

Ben ayağımda çarık, elimde asa, Senin için şu yollara düşmüşüm, Senelerce sonra sana dönüşüm

Bir mahşer gününe de rastlasa, Beni unutma…

Halâ duruyorsa yeşil elbisen, Onu bir gün benim için giy, Saksıdaki pembe karanfilde çiğ

Ve bahçende yorgun bir kuş görürsen, Beni unutma…

Büyük acılara tutuştuğum gün, Çok uzaklarda da olsan yine gel, Bu ölürcesine sevdiğine gel

Ne olur Tanrıya kavuştuğum gün, Beni unutma…

ENDÜLÜS'TE RAKS

Yahya Kemal Beyatlı (1884-1958)/ Beste: Münir Nurettin Selçuk (1900-1981)

Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı...

Şevk akşamında Endülüs üç defa kırmızı...

Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir.

İspanya neş'esiyle bu akşam bu zildedir.

Yelpaze çevrilir gibi birden dönüşleri,

İşveyle devriliş, saçılış, örtünüşleri...

Her rengi istemez gözümüz şimdi aldadır;

İspanya dalga dalga bu akşam bu şaldadır.

Alnında halka halkadır aşüfte kâkülü,

Göğsünde yosma Gırnata'nın en güzel gülü...

Altın kadeh her elde, güneş her gönüldedir

İspanya varlığıyla bu akşam bu güldedir.

Raks ortasında bir durup oynar, yürür gibi;

Bir baş çevirmesiyle bakar öldürür gibi...

Gözler kamaştıran şala, meftun eden güle,

Gül tenli, kor dudaklı, kömür gözlü, sürmeli...

Şeytan diyor ki, sarmalı, yüz kerre öpmeli...

Her kalbi dolduran zile, her sineden: "Ole!"

Ve son yıllarda sarsıcı öyküleri, romanları ve şarkılaştırılan şiirleriyle Sabahattin Ali (1907-1948):

1- Edip Akbayram: Aldırma Gönül. Başın öne eğilmesin. ...

2- Zülfü Livaneli: Leylim Ley. Döndüm daldan kopan kuru yaprağa leylim ley. ...

3- Volkan Konak: Göklerde Kartal Gibiydim. ...

4- Sezen Aksu: Benim Meskenim Dağlar. ...

5- Nükhet Duru: Ben Sana Vurgunum. ...

6- Ahmet Kaya: Geçmiyor Günler.

Yazarın Önceki Yazıları Tüm Yazıları