Top toplayıcı çocuğun zirveye giden öyküsü...

BAYRAMPAŞA Altıntepsi takımında oynarken Galatasaray'a transfer olduğunda daha 13 yaşındaydı. Antrenmanlar ve maçlar derken saha çizgileri içinde olacağı günlerin düşünü kuran çocuk, haftasonları A takımın maçlarında top toplayıcılık yapıyor, her golden sonra da sevinç çığlıkları içinde havalara sıçrıyordu. Düşü gerçek oldu ve aşık olduğu sarı-kırmızılı formayla Galatasaray'ın, ayrıca gururla giydiği ay-yıldızlı formayla da milli takımın kaptanlığını yaptı.

AVRUPA'DA KUPA KOLEKSİYONU

İspanya'nın Atletico Madrid takımına rekor bir ücretle transfer olduğunda  Galatasaray'a da bir hayli para kazandırdı. 4 yıl oynadığı Atletico Madrid'de takımının değişmez oyuncusu olarak lig, UEFA Kupası ve UEFA Süper Kupası şampiyonlukları yaşadı. Daha sonra dünya futbolunun devlerinden Barcelona takımına transfer oldu. Barcelona'da görev yaptığı süre içinde 50 maçta oynayıp, lig şampiyonluğu ve UEFA Süper Kupası ile beraber kıtalararası şampiyonluk da yaşadı. Bu arada ilginçtir ki, elde ettiği bunca başarıya rağmen bizim basında ve sosyal medyada Arda Turan aşağılanıyor, Barcelona takımında yer bulamadığında bayram eden tipler türüyordu.

SAHA DIŞINDA BÜYÜK HATALARI DA OLDU

Derken, 3 yıllık birlikteliğin sonunda kendi isteğiyle Barcelona takımından ayrıldığında gideceği birçok Avrupa kulübü varken ülkesine dönmeyi tercih etti. Paralar kazandırarak ayrıldığı kulübü Galatasaray, evladı Arda Turan'a kapılarını kapatınca da büyük bir hata yaparak Başakşehir FK takımına transfer oldu.

Yurt dışında oynadığı futbol ve elde ettiği başarılar ile açık ara spor tarihimizin en başarılı Türk futbolcusu olan Arda Turan, saha dışında ise ne yazık ki duygularına hakim olamayıp birçok yanlışa imza attı. Kız arkadaşı için sinema salonu da kapattı, sosyal medyadan attığı mesajlarla tepki de çekti.

2016 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda oynanan başarısız oyun üzerine futbolcular hedef tahtasına konulup, oyuncuların futboldan daha çok parayı önemsedikleri dillendirilince, basında ve sosyal medyada Arda Turan üzerinden yıpratma girişimleri başladı. Hiç yapmaması gereken bir davranışta bulunarak, Slovenya maçı öncesi uçakta bir gazeteciye saldırdı. Daha sonra da, bir gece kulübünde yaşanan magazinsel bir tartışmanın rezaleti de yaşananlara eklenince ne yazık ki Arda Turan tırmandığı zirveden bayır aşağı düşüşe geçti.

DEĞERLİ OLANA HAK ETTİĞİ DEĞERİ VERMEK...

Eğer, Avrupa Futbol Şampiyonası'nda milli takımın başında futbol direktörü olan Fatih Terim, yaşanan dedikodular sonrası arasının bozulduğu Arda Turan'a babalık yapmasaydı, Galatasaray Kulübü'ne de asla geri dönemeyecekti. Arda Turan, Galatasaray Kulübü'ne geri dönebilmek için her türlü fedakarlığı yaparak sarı-kırmızlı formayı tekrar giydi ve oynadığı süre içinde futboluyla, oynamadığında ise takımdaşlığı ve tecrübesiyle Galatasaray'a katkıda bulundu.

Altın çamura düşse de değerinden bir şey kaybetmez. Yeter ki onu çamurdan çıkarıp parlatarak hak ettiği değeri verelim. Her insan yanlış yapar, önemli olan kucaklamayı bilmek.

Uzun lafın kısası, Arda Turan futbol tarihimizin en değerli futbolcuları arasında zirvede yer alır. Tecrübesi de 21 Yaş Altı Milli Takımı'nda teknik direktör olmak için fazlasıyla yeterlidir. Aksini düşünmek komedidir. Hayat, yapılan hatalardan ders çıkarıldığı zaman başarıyı getirir. Top toplayıp her golden sonra havalara sıçrayan çocuktan zirveye çıkan Arda Turan'a milli takımı teslim etmek, en doğru karar olur.