19 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 21°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Trump Cenevre`ye dönebilecek mi?

Ali Develioğlu

Ali Develioğlu

Site Yazarı

A+ A-

Ankara`nın Suriye çıkışı dünyada yalnız kalırken Almanya arabuluculuğa soyunuyor! Trump`ı Rusya`yla birbirine düşürmeyi tam başaramayan Neoconlar Suriye`de daha vahim yeni provokasyonlar peşinde. Beyaz Saray`da neler oluyor? Silah mı , Cenevre mi? G7 olağanüstü zirvesi bugün İtalya`da toplandı! Zirveden Rusya`ya ne mesaj çıkacak?

Kimyasal kumpas sonrası Batı koalisyonunda yaşanan müthiş fikir kargaşasına bütün hafta damgayı ` Suriye ve Rusya stratejisi`` vurdu: Müdahale silahlı mı olacak, yoksa mevcut diplomatik vesayet savaşlarına devam mı? Çıkan toz duman nihayet dün durulmaya başladı. Bugün İtalya`nın Lucca`sında G7 zirvesinde ortak tavır netleşecek. Amerikan Dış İşleri Bakanı Tillerson bu tavrı, hemen ardından Moskova`ya uçarak Rus meslekdaşı Lavrov`a iletecek!

GEÇEN HAFTAKİ NEOCON - TRUMP KAVGASI

Washington`da, günlerdir süren tepedeki kavga Rusya üzerineydi. Suriye ve Suriye`deki kumpas, Washington`un Rusya`ya egemen olma ve Çin pazarını ele geçirme küresel politikasına endekslidir. Bu kavga ayni zamanda Amerikan tekellerinin ( Bilderberg grubu, enerji sektörü, ithal sektörü, dijital sektör, iç pazara yönelik sektör, silah sektörü...) iki farklı kanadı arasındaki iktidar kavgasıdır.

Derin 2008 krizi, Rusya ve Suriye ile süren 4 yıllık tehlikeli gerilim yoksul Amerikan halkını ürkütmüş, bazı Amerikan tekellerinin cumhuriyetçi aday Trump`u piyasaya sürmesini doğurmuştu. Trump bu seçmene Rusya ve Suriye ile barış, içte ise bol yatırım ve istihdam mesajı vererek başkan seçilebildi. En az Neoconlar kadar ahlaksız ve saldırgan olsa da, seçmene vaadi onu bağlıyor, Rusya ile biraz yumuşamaya zorluyordu. Ama neoconlar Trump`çı kampın bu politikasına kimyasal gaz kumpasıyla ciddi darbe vurdular! Üstelik Trump`ı, askeri müdahale şampiyonu yapıp medyayı onun önünde diz çöktürerek!

Idlib`te Neocon kumpası gerçekleştiğinde Trump Florida Palmbeach`ta Çin devlet başkanı Xi Jinping`ı ağırlamaktaydı. Xi onu `kazan-kazan` ticaret anlaşmasına, o da Xi`yi Kuzey Kore`ye baskı yapmaya ikna etmeye çalışıyordu. İlk iki gün kararsız kaldı, iki brifinge katıldıktan sonra `değiştiğini, Esad`ı cezalandıracağını ve hava gücünü kimyasal silah atamaz hale getireceğini` iddia ederek bombalama emri verdi! Böylece Çin ve Kuzey Kore`ye de `göz dağı` verdiği söylenecekti Amerikan medyasında.

Zaten aslan payı Neoconların elinde bulunan Amerikan medyası bombalar yağarken coştu, kendinden geçti. Şeyrat hava üssüne füze yağışını gösteren Pentagon çekimini NBC televizyonu yayınlarken, meşhur sunucu Brian Williams zevkten kendinden geçmişti, üç kez `GÜZEL!` diye bağırdı patlayan füzelere, şarkıcı Leonard Cohen`in şiirine atıfta bulundu: ` Silahlarımızın güzelliği bana yol gösteriyor`!

Trump`a, aylardır yoksun kaldığı muazzam övgüler yağmaya başladı; ` seksist`, `Rus ajanı` diyen kalmamıştı, birden ` Triggerhappy` ( hızlı silahşör) kovboy oluvermişti, Rusya ve Çin dahil hiç bir ülke güvenlikli hissedemezdi kendini artık... Bi de merhametliydi ki! Medya dönüp dönüp Trump`ın Suriyeli yaralı ve ağlayan çocukların fotoraflarına bakar bakmaz duygulanıp `bombalayın` dediğini aktarıyordu! Şefkatli, baba adamdı!

"Sanırım Trump dün gece gerçek ABD başkanı oldu" diyordu CNN sunucusu Zakeria. Wall Street Journal`dan Bret Stephens : " Doğru olanı yaptı, selamlıyorum." En keskin Neocon kalesi New York Times bile manşetten verdi: " Trump Suriye harekatı konusunda önce yüreğinin sesini dinledi." Hillary de zaten bir gün önce Suriye hava üslerinin bombalanmasını istemişti. Onun eskiden Obama`ya kabul ettiremediği şeyi şimdi Trump gerçekleştiryordu! Bundan da bir aferin aldı Trump!

"Esad`ın kulağını çektik" dedi övgüyle, Senatoda cumhuriyetçilerin çoğunluk lideri McConnel. Bush`un Irak müdahalesi sırasında konulan bir madde sayesinde senato iznine de gerek kalmamıştı McConnel`a göre!

En büyük destek Trump`ın kendi Cumhuriyetçi Partisi`nin eski Neocon kanadından gelecekti: Senatör McCain ve Lendsey Graham Trump`ı alkışlayarak, "Bu kadarıyla kalmamalı, Esad`ın bütün hava gücü tasfiye edilmeli, güvenlikli bölgeler oluşturulmalı ve bu bir stratejiye dönüştürülmelidir." dediler. McCain ekibi seçim kampanyası boyunca Trump`a muhalefet etmiş hatta gizliden gizliye Clinton`a yardımcı olmuştu! McCain, Tayyip Erdoğan`ı "anladığını` da söylemişti bir ara.

Neoconları ( Yeni muhafazakarlar) sadece Hillary Clinton etrafında örgütlenmiş kadrolar olarak görmek yanlış olur. Bu savaş zenginleri Bush zamanında, Irak işgali sırasında Cumhuriyetçi parti içinden çıkarak palazlandılar. FETÖ gibi ( ki zaten o da Neocon) hem iktidar hem muhalefet partilerinde örgütlendiler, şimdi ittifak halindeler, yani daha da güçlüler. Pentagon-ordu-savunma bakanlığı, Dış işleri bakanlığı , CIA ve diğer istihbarat servisleri içinde yoğunlaşıyorlar. AB ülkelerinin yönetimlerinde de örümcek ağı gibidirler. Irak işgalinin senaristi Cumhuriyetçi senatör McCain ayni zamanda çok önemli bir oluşum olan `Senato Silahlı Hizmetler Komitesi` başkanı. Bu meşhur komite şu isimlerden oluşuyor: 4 ay önce Rusya`nın Trump`a seçim yardımı söylentisi meselesi nedeniyle istifa eden ordu kökenli Ulusal İstihbarat Direktörü Albay James Clapper, dinleme skandallarıyla tanınan ve pazara sunulan tüm telefonları dinleyebilecek chips takılmasıni savunan NSA ( Ulusal Güvenlik Ajansı) ve siber Komutanlık başkanı amiral Michael S. Rogers , yeni Ulusal İstihbarat direktörü (DNI) Donanma ve Senato kökenli Dan Coats (Trump getirdi), bazı diğer neocon demokrat ve cumhuriyetci senatörler... McCain`in bu komitesi, 5 Ocak`ta Rusya`yı Trump`a destek için siber faaliyet ve bilgisayarlara sızmakla (hacklemek) suçlamıştı.

Avrupa`dan da destek geldi. EU başkanı Tusk: " Atılan füzeler barbarca kimyasal saldırılara karşı yaptırım kararlılığı gücünü gösterdi." Hollanda Başbakanı Rutte ve İtalya devlet Başkanı Alfonso askeri müdahaleyi desteklediler. Hollande ve Merkel de bir ortak açıklamayla bombalamayı onayladılar. Ancak açıklamalarında diplomatik çözüm istemeyi de unutmadılar!

Bu arada çoğu Amerikalı ve Avrupalı yorumcu dış politikada bu U dönüşünü, Neoconların karalaması altında aylardır yıpranan Trump`un bedava bir zafere olan susuzluğuna bağladı: masrafsız bu zafer Rusya karşıtı aşırı bir hamleyle `Rus ajanı` suçlamalarını bertaraf etme taktiği idi. Çünkü Trump, Obama`nın sağlık sigortası sistemini (Obamacare) iptal etmişti ama çok masraflı olduğundan yerine yenisini koyamamıştı! Ama Suriye`ye müdahale bedavaydı!

Bunlara göre Trump, `ne yapacağı belirsiz, içgüdüsel ve stratejisiz` bir başkandı. Son U dönüşüyle ABD`nin dünyadaki güvenini daha da sarsmıştı. New York Times: " Trump`ta KESİN olan tek şey KESİN bir dış politika yokluğu."

TRUMP KAMPINDA YENİ ÇATLAKLAR

Son iki aydır Neocon derin devletin baskısıyla Trump`ın Beyaz Saray ekibinde ihraç ve istifalar artmıştı. Michael Flynn ve Steve Bannon gibi Trump`ın en sağlam, Rusya ve Çin ile yumuşamanın mimarı olan adamları görevden alındılar. Yumuşak- sert Tillerson Dış İşleri Bakanı olurken, Neocon Haley BM temsilcisi yapıldı. Haley perşembe günü BM tartışmalarında hararetli askeri müdahale savunucusu bir tablo sergiledi, hatta bir ara Rusya ve İran`a karşı yeni yaptırımlar istedi. Tillerson`dan daha dişli ve etkili olduğu gözlendi. Amerikan ve AB medyası 3-4 gün ardı ardına, Haley ve Tillerson`un birbirine taban tabana zıt Suriye açıklamalarıyla alay etti! Birinin `ak` dediğine öbürü `kara` diyordu!!!

Suriye`yi bombalama kararı üzerine Paul J. Watson, Laura Ingraham, Mike Cernovich gibi kampanya sırasında Trump`ın yanıbaşındaki bazı çok önemli destekçileri onu terkettiler. İngragam ayrılırken şöyle yazdı: " Füzeler uçuyor. Rubio`lar mutlu. McCain mest halinde. Hillary de artık güvertede. 48 saat içinde tam bir siyaset değişikliği." Sosyal medyada Trump kampanyasının başı Cernovich : " Yayınlarımı izleyen en az 500 bin Trump taraftarının yüzde 90`ı Suriye ile savaş istemiyor." Trump`ı en uygun tanımlayan ise eski dostu Watson oldu : " Putin`in kuklası denmemeli, Neocon kuklası o"!

RUSYA ALMANYA`YI ARACI GÖRMEK Mİ İSTİYOR?

Suriye müdahalesi ve kimyasal silah kumpası Astana zirvesi kampına ve 1,5 yıldır Cenevre konferanslarının sağladığı kazanımlara ciddi zarar verdi. ABD ve NATO`yu Rusya`ya daha fazla odaklaştırdı ve daha düşman ettirdi. Zaten derinleşmekte olan gerilim birden daha da arttı. Rusya birkaç gündür buna karşı çok aktif bir mücadele sergilerken, Putin yine de ihtiyatı elden bırakmadı. Zaten Avrupa sınırında NATO askeri yığınağı ile sıkıştırılmış durumda ve endişe içinde. Ayrıca Ankara`nın kendisini yarı yolda bırakacağından da endişeli. Suriye`deki uçuşlarda ABD uçaklarını kollama anlaşmasını tek yanlı iptal etti ve İran`la birlikte Suriye`ye askeri yardımı arttırmaya karar verdi. Aba altından sopa göstermekle yetindi. Trump`ı aslında defterden epey sildiyse de, bunu açığa vurmuyor ve bir barış hamlesi daha deneyecek. Bu nedenle şu an önceliği kimyasal gaz yalanını Batı kamuoyu gözünde açığa kavuşturarak Neoconları zayıflatmak.

İşte bunun için şu sıralarda NATO kampında yararlanabileceği baş ülke ALMANYA!

Merkel her ne kadar bombalamayı destekleyen açıklama yapmışsa da, onun desteği Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan`ın desteğinden farklı. Almanya aslında Amerikan askeri müdahalesinden rahatsız.

Alman Dış İşleri Bakanı Sigmar Gabriel evvelsi gün Moskova ile gerilimin artmasından endişesini açıkladı, BM`i Suriye`deki kimyasal silah saldırısı olayını araştırmaya davet etti. Askeri eskalasyondan (tırmanmadan) kaçınılması için bir kez daha uyararak bütün tarafları görüşme masasına davet etti. Die Zeit gazetesi Almanya`nın Suriye`de herhangi bir ABD askeri misyonuna katılmayacağını vurgularken, Alman ordusunun yalnızca IŞİD`a karşı mücadele edeceğini, Almanya Savunma Bakanlığının Esad`a karşı olası askeri müdahalelere katılmayı reddettiğini kaydetti.

Alman Bakan Gabriel Rus Dış İşleri Bakanı Lavrov`un telefonla arayarak Rusya`nın, Suriye`deki kimyasal saldırının kim tarafından yapıldığının araştırılmasına açık olduğunu söylediğini bildirdi. Gabriel bu öneriyi `dürüstçe` bulduğunu sözlerine ekledi!

Öte yandan bir kaç gün önce Bild am Soontag tarafında yapılan anket şu sonuçları verecekti: Alman halkının yüzde 60`ı Suriye bombalamasına karşı, yüzde 80 başka bombalama istemiyor, yüzde 40 Rusya`yla bu yüzden savaş çıkar diye korkuyor! Almanya Nükleer Savaşı Önleme Fizik Bilimcileri Ofisi başkanı Jens-Peter Steffen bu konuda: "Suriye hava üssüne füze saldırısının `her şeyi tahrip edebilecek` bir eskalasyonu olasılık dahilindedir".

10-11 NİSAN G7 İTALYA ZİRVESİNİN ÖNEMİ?

G7 zirvesi İtalya ve İngiltere Dış İşleri Bakanı Boris Johnson`un çağrısı üzerine bugün olağanüstü toplandı. İtalya`nın Lucca tatil yöresindeki zirveye G7 ülkeleri; ABD, İngiltere, Japonya, Almanya, Fransa, İtalya ve Kanada`nın yanısıra bölge ülkelerinden Türkiye başta olmak üzere ESAD karşıtı Arap ülkeleri de davet edildi. Rusya ve İran davetli değiller.

Boris Jahnson`un niyeti Rusya ve Suriye`yi hedefe koymak, Suriye`den desteğini çekmesi için Rusya`ya baskı yapmak, Tillerson`u bu doğrultuda yanına çekmek ve askeri müdahaleye kapı aralayan saldırgan bir karar aldırtmak. Bu nedenle Johnson 3 gün önce Moskova gezisini iptal etmişti. Kraldan fazla kralcı Johnson birkaç gündür İngiltere`de `MINI-ME` lakabıyla alay konusu (Moda bir filmde şeytanın 1 m boyundaki minik klonu).

Rusya, Almanya aracılığıyla bu zirveden kimyasal saldırı konusunda bir araştırma cıkartılmasına çalışıyor. Ayrıca İtalya cumhurbaşkanı Mattarella da Rusya ile yumuşamayı istiyor ve arabuluculuk amacıyla yarın Moskova`ya gidecek.

ANKARA, ÖNERİSİYLE YALNIZ KALDI

Suriye`nin bombalanması Amerikan, İngiliz, Fransız, Alman, Rus, İran ve Türk medyasında bir haftadır hala ana haber konumunu sürdürüyor. Fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın güvenlikli bölge ve daha fazla müdahale isteği, ne Batı medyasında ne Rus medyasında ilgi toplamadı. Ciddiye alınmadı. Bütün yayınlarda bir iki cümleyle geçiştirildi, yoruma bile değer bulunmadı!

Suriye`de güvenlikli bölge ve askeri müdahaleyi, hem Cumhuriyetçi McCain ve Marco Rubio ekipleri, hem de Demokratların Clinton ve Adam Schiff ekipleri ( tümü Neocon) savunmakta. Ancak onların, 36. paralel benzeri güvenlikli bölge planında Türkiye`ye yer yok! Ankara`nın geçen haftaki önerisi eğer 2012`deki gibiyse, yani Osmanlıcı işgali ve Şam`da Emevi camiisinde namaz kılmayı içeriyorsa, Neoconlar ona yine izin vermez! Akdeniz`e açacakları Kürt koridoru yolu üzerinde hiçbir Türk kesintisi istemiyorlar. Almanya ve Fransa zaten askeri müdahale ve güvenlikli bölgeye karşı. Kendi ayrı planları var. Rusya`ya gelince, Suriye`nin bütünlüğünü savunuyor ve her türlü dış müdahaleye karşı. Trump ekibi ise son askeri harekatla `Gerektiği anlarda Suriye`yi vururuz ` mesajı verdi, ama Esad`ı devirmek için geniş bir askeri müdahale politikası olduğu şeklinde bir mesaj vermedi. Tillerson : ` Suriye`deki mevcut askeri faaliyetlerimizle ilgili hiçbir politik değişiklik olmamıştır, durum aynidir.`

Bu nedenlerle Ankara`nın bu önerisini kimse yorumlamaya bile değer bulmadı, öneri yalnız kaldı. Tek sonuç bu öneriyle Ankara`nın kendisine ve Astana`ya zarar vermesi oldu ve Rusya`nın güvenini yeniden sarstı! Aralık`ta imzaladığı, Suriye`nin devlet egemenlik hakkını tanıyan ve barışçı çozümü savunan Ankara -Moskova mutabakatını da çiğnedi!

McCain ekibi Trump`ı, Ankara `denge politikası yaptığını sansın` diye bir kaç taviz vermeye zorluyor. Mesela, Suriye`deki Ankara kontrolündeki muhalif gruplara parasal ve askeri yardım gibi... Ankara`yı yanıltıyorlar! Ya da Ankara da yanılmaya hazır!

Hem askeri müdahale ile Esad`ı devirmeyi savunmak, hem de Suriye`nin devlet egemenliğini savunup devirmemeye çalışmak zıt politikalardır. Kimse onları dengeletmez!

YENİ CENEVRE SÜRECİ UZUN SÜRER Mİ ?

ABC Televizyonu dün iki zıt isimle söyleşi yayınladı. Biri Demokratların Kongre grubu lideri, Ermeni lobisinin adamı ve Yemen savaşının mimarı Neocon Adam Schiff: " Rusya Esad`ın kimyasal saldırısında kesinlikle suç ortağıdır." Diğeri ise Trump`ın Dış İşleri Bakanı Tillerson: " Esad ve müttefikleriyle barış masasına oturacağız!"

Tillerson ABC televizyonuna verdiği bu son demecinde açıkca vurguladı: " Hava üssünün vurulmasına rağmen, Suriye politikamız değişmemiştir. Suriye sorunu barışçı yoldan çözülmelidir. Suriye stratejimizde öncelik IŞİD`i yenmektir. Suriye muhalefeti ile Esad rejimi ve müttefikleri arasında ateşkes görüşmelerine destek olacağız. Esad`ın kaderine Suriye halkı karar verecek. Barışı BM ve özellikle de CENEVRE SÜRECİ yoluyla sağlayacağız."

Evet, CENEVRE SÜRECİNE GERİ DÖNÜŞ! Tillerson işte bugün İngiliz Jonhson`un G7 zirvesine bu politikayla gitti!!! Evet, yanlış duymadınız, daha iki gün önce `Esad`ın kimyasal silah kullanmasında Rusya da suçludur" diyen ve bombardımanı savunan Tillerson! Bir haftada iki büyük U dönüşü!!! Tekrar geçen haftaki yumuşama politikasına geri dönüş! İçlerinde hala Rusya aleyhinde ve müdahaleci çatlak sesler susmasa da...

Yani Trump, kampanya sırasında bataklık diye adlandırdığı Neoconların bataklığına geçen hafta düşmüş olsa da, henüz boğulmuş değil, debelenmesini sürdürüyor. Rusya ve Suriye ile yumuşama politikasını, zararın neresinden dönersem kardır misali kurtarmak için, bu günlerde bir hamle daha yapacak. Hamle tutarsa, bu işten, hem bombalama kararıyla yıldız olmanın popülaritesi hem de Neoconları altetmenin zaferiyle cıkma hayalleri kuruyor. YARALI ASLAN MİSALİ ! Siyaseten yaralı, ama sırtı daha sağlam şimdi!

Trump ekibini Avrasya`da frenleyen dört ana faktör şu : 1. Ekipteki korumacı güçler ve seçmene verilen ` Önce Amerika, Ben dünyanın başkanı değilim` sözü. 2. Tabandaki Rusya ile gerilimin tırmanacağı endişesi ve zaten olası dünya savaşından çekinen AB baskısı. Londra hariç. 3. Suriye krizinde Rusya ve Suriye`nin kararlı, cesaretli ve soğukkanlı tutumu. 4. Asya paktının dengeleyici ağırlığı.

Neoconlar birkaç günde büyük başarı sağladılar, Astana zirvesini, Avrasya ve Orta Doğu`yu zor duruma soktular, Trump`ı allayıp pullayarak dünyada askeri müdahalelerin sağı solu belli olmayan tehlikeli hızlı silahşörü haline getirdiler! Ama her şeye rağmen kalıcı NATO müdahalelerine giden yol dikenle dolu önlerinde. TRUMP ŞİMDİLİK CENEVRE`YE GERİ DÖNÜYOR! Soru bu değil, bu netleşti, soru şu: Daha ne kadarlık süre için?

Yani olay Trump açısından şimdilik `kozmetik` olsa da, Neoconlar açısından `stratejik`!

Neocon acendada bundan sonra artık Trump`ı dönüşü olmayan yollara sokmak var,

Şu andan itibaren onlar bölgemizde ve Rusya`ya karşı daha vahim yeni provokasyonlar peşinde.

Ama Avrasya da hemen toparlanmaya başladı ve sertleşecek mücadeleye hazırlanmaktadır.