19 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 15°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türk basınından izlenimler: Ahmet Emin Yalman

Hayati Asılyazıcı

Hayati Asılyazıcı

Eski Yazar

A+ A-

Ahmet Emin Yalman (1888- 1972), Cumhuriyet döneminin önemli yayın organlarından biri olan ‘Vatan’ gazetesinin kurucusu ve başyazarıdır. Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti döneminde kurduğu ve yönettiği yayın organları ile Türk basınında önemli bir yer edinmiştir. Gazetenin yayımlandığı ilk dönem (1923-1925), Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası yanlısı yazılardan dolayı kısa sürdü. Zekeriya Sertel ile birlikte satın aldığı ‘Tan’ gazetesini bir süre çalıştırmış olsa da, görüş ayrılıkları nedeniyle bir süre sonra ayrıldı. II. Dünya Savaşı’nın yaşandığı yıllarda ‘Vatan’ gazetesini, ikinci kez çıkarmaya başladı. Müttefikleri öven yazılar nedeniyle gazetenin tirajı, 100 bin bandına ulaşmıştı.
Türk basını için önemli bir kişilik olan Yalman’ı, bu dönemde yazdığı yazılarla tanıdım. Akademik yönü oldukça güçlü olan Yalman, 1910 yılında mezun olduğu Hukuk Fakültesi’nin ardından gittiği ABD’de, Columbia Üniversitesi’nde gazetecilik ve felsefe dallarında doktora yaptı. Türkiye’ye döndüğü yıllarda İstanbul Üniversitesi’nde Ziya Gökalp’in yanında sosyoloji asistanlığı yaptı. 1916-1920 yılları arasında Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde ders verdi. Gazetecilik yaşamına, 1917 yılında Mehmet Asım Us’la birlikte kurduğu ‘Vakit’ gazetesi ile başladı. Fakat yazılarından dolayı işgalci İngilizler tarafından Malta’ya sürgüne gönderildi.
Ahmet Emin Yalman, öğrencilik yıllarında yaşadığı ABD’nin siyasi, toplumsal düzeni ve demokrasi anlayışından çok fazla etkilenerek yaşamı boyunca ‘liberal’ bir duruş sergilemiştir. 1946’da kurulan Demokrat Parti’yi destekleyen yayınlar arasında yer almıştır. Demokrat Parti’nin iktidar olduktan sonra, ABD’nin istekleri sonucu, Türkiye Cumhuriyeti’ne yapmış olduğu iki büyük kötülük oldu. İlk kötülük, Köy Enstitüleri ve Halkevleri’nin kapatılması; ikinci kötülük ise seçim propagandaları ve sonraki süreçte gerçek adı Said-i Kürdî olan Said-i Nursî’nin arkasında yer almasıdır. 1950 yılında Demokrat Parti’nin zaferi ile sonuçlanan seçimlerin ardından Adnan Menderes, Divan Yolu’nda yer alan bir otelde, Said-i Nursî’yi ziyaret ederek teşekkür etti. Gizli ziyaret basın tarafından açığa çıkarıldı. Demokrat Parti’nin onulmaz bir başka yanlışı ise dönemin Dışişleri Bakanı Ord. Prof. Mehmet Fuad Köprülü tarafından verilen önerge ile yazım dili Türkçe olan 1924 Anayasası’nın Osmanlıca’ya çevrilmesi yasalaştırıldı. Aynı dönemde Türkçe olan ezanın Arapça olarak okunmasına karar verilmiştir.
Sonraki yıllarda Menderes ve hükümetlerinin uygulamış olduğu politikalardan rahatsız olarak bunları eleştirmeye başlayan Ahmet Emin Yalman, 1952 de yılında Malatya da Hüzeyin Üzmez’in silahlı saldırısı sonucu yaralandı. Eleştiri yazılarını sürdürmesi nedeniyle 1959 yılında 15 ay hapse mahkûm oldu. Çoğunluk hisselerini kaybetmesinin ardından ‘Vatan’ gazetesinden ayrılarak ‘Hür Vatan’ adlı bir gazete çıkarmaya başladı. Yalman ile ilk kez bu gazetede birlikte çalıştık.
Son derece nazik ve kibar bir insan olan Ahmet Emin Yalman’ın makaleleri çok güçlü ve etkileyici bir üslûp taşıyordu. Liberal görüşlü bir yazar olarak liberal ekonominin doğal savunucusu olan Yalman’ın en önemli özelliği demokrasiden yana oluşuydu. Antidemokratik yaklaşımları, siyasi görüş ayırt etmeden hiç bir hükümet döneminde kabul etmemiş ve karşı tavır sergilemiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında bazı ilkelerle çelişki yaşadığını ve şahsi demokrasi anlayışı ile bağdaşmadığını belirtmeliyim.
Son mahkûmiyetinden sonra ‘Hür Vatan’ gazetesini çıkartmayı denese de gerekli tiraja ulaşamadığı için kapatmak zorunda kaldı. Son on yılını anılarını yazarak geçirdi. Hatıralarını, (orjinali üç cilt) ‘Yakın Tarihimizde Gördüklerim ve Geçirdiklerim’ adı altında 1971 yılında yayımladı. Uluslararası bir üne sahip olan Ahmet Emin Yalman, 19 Aralık 1972 tarihinde İstanbul’da vefat etti. Basın tarihimizin unutulmaması gereken bilgili ve renkli bir yazarıydı. Saygı ile anıyorum.