19 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türk basınından izlenimler: Hüseyin Cahit Yalçın (1875-1957)

Hayati Asılyazıcı

Hayati Asılyazıcı

Eski Yazar

A+ A-

Meşrutiyet, Cumhuriyet ve Demokrat Parti döneminin aysberg görüntüsü veren, klasik anlamda bildiğimiz aysberg gibi batık değil, Bâb-ı Âli’nin üstünde gözüken, lafını sözünü esirgemeyen, döneminin çok önemli, bilgili ve kültürlü gazetecisiydi. Serüvenli bir basın yaşamı vardı. Sık sık tutuklanıyordu. Ona rağmen yılmadan yazan, doğru bildiklerinden şaşmayan çok yürekli bir basın insanıydı. Demokrat Parti döneminde, ileri yaşına rağmen tutuklandığında, Türkiye’de çok büyük bir tepki uyandı. Çünkü çok yaşlı bir gazetecinin tutuklanması Meşrutiyet döneminde bile görülmeyen bir olaydı. Bu nedenle Hüseyin Cahit Yalçın’ın ayrıcalıklı bir yönü vardır. Aysberg söylemimin raslantısal bir durum olmadığını belirtmek istiyorum. Aysberg, denizin içinde büyük ve parçalanması zor bir dağ görüntüsü veren bir buz dağıdır. Titanik adlı transatlantik gemiyi batıran bir aysbergdir. Hüseyin Cahit’e karşı çıkarak hapise atılmasına neden olan kişiler de bu etki ile en çok zararı kendileri gördü. Demokrat Parti döneminin bu ve bunun gibi girişimleri, 27 Mayıs 1960 devriminin hızlanmasına neden olmuştur. Hüseyin Cahit’in yazılarını, ilk olarak 11 yaşında okumaya başladım. ‘Tanin’ gazetesinin birinci sayfasında, yukarıdan aşağıya üç sütun üzerine yazdığı yazıları, yaşamı boyunca okumaya devam ettim.
Mustafa Kemal, bütün cephelerde ön safhada bulunan bir komutan olarak mücadele etmiş, tarihin kaydettiği büyük bir kahramandı. Türk topraklarında bulunan işgalci Yunan ordusu, İzmir’de dağıtılıp perişan edildikten sonra, Yunan 1. Kolordu komutanı General Trikupis, diğer Yunan komutanlarla birlikte tutsak edildi. General Trikupis, tutsak olarak götürülürken ilk olarak Mustafa Kemal’i görür ve kim olduğunu sorar. Aldığı yanıt karşısında şaşkına dönen komutan, Türk ordusunun bu zaferinin tesadüf olmadığını anlar. Çünkü Yunan ordusunun başkomutanı, talimatlarını Atina’dan bildirmekte, Türk ordusunun başkomutanı, ordusunun en önünde düşmana karşı savaşmıştır. Atatürk, savaş suçlusu olarak tutuklanan General Trikupis’i bir süre sonra bağışlar ve ülkesine gönderir. Bu dünyada bir ilktir. Yunan General yaşamı boyunca, her 10 Kasım’da Atina’dan Selanik’e giderek, Atatürk’ün yaşadığı evi ziyaret eder, çelenk bırakır ve saygı duruşunda bulunmuştur.
Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk’e karşı 1926 yılında düzenlenen ‘İzmir Suikastı’ sadece Atatürk’e değil, Cumhuriyet’e ve onun aydınlanmasına karşı yapılmış bir saldırıdır. ‘İzmir Suikastı’nın en önde gelenleri arasında Osmanlı Devleti’nin Maliye Nazırlarından Cavit Bey’de bulunmaktadır. Suikastı düzenleyenler suçlarını itiraf ettikten sonra idam edildiler. Hüseyin Cahit, idam edilen Cavit Bey’in oğlu Osman Şiar’ı evlat edinmiştir. Osman Şiar Yalçın (1924 - 2010) İsviçre’de ‘Hukuk’ eğitimini tamamlayarak Türkiye’ye dönmüştür. Osman Şiar Yalçın’ı ‘Cumhuriyet’ gazetesinde çalıştığı dönemlerde tanıdım. Bugün bile zor çözülen bulmacaların kurgularını, o yıllarda gazete için hazırlardı. 1971 Darbesi’nde tutuklanan Osman Şiar Yalçın, yüreksiz dönek solcularla, itirafçı sağcıları amansız biçimde eleştirerek, sıkıyönetimde eşi görülmemiş bir savunma örneği vermiştir. Hüseyin Cahit, kendi karakterini yansıtan oğlunun, mücadeleci ve devrimci kişiliğine tanık oldu.
Çevirilerini ve yazılarını okuyarak büyüdüğüm Hüseyin Cahit, gazetecilik yaşamımda örnek aldığım kalemlerden birisidir. Saygı ve sevgiyle anıyorum.