19 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 19°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türk basınından izlenimler: Sabri Esat Siyavuşgil (1907 - 1968)

Hayati Asılyazıcı

Hayati Asılyazıcı

Eski Yazar

A+ A-

Prof. Dr. Sabri Esat Siyavuşgil, akademisyen olarak çok önemli bir isim olmasının yanı sıra dönemin en önemli yayın organlarından biri olan ‘Yeni Sabah’ gazetesinde köşe yazarı olarak çok ilgi çekici, kültüre dönük, sanatsal ve siyasal nitelikli yazılar yazıyordu. Köşe yazılarını sıkı bir şekilde takip ediyordum. Evinde düzenlediği toplantılarla tanınan ressam Aliye Berger, bu toplantılara aralarında; Sabahattin Eyüboğlu, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ressam Nuri İyem, Azra Erhat, Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaçlı), Füreya Koral’ın da olduğu dönemin önemli sanat insanlarını davet ederdi. Henüz çok genç bir gazeteci olduğum yıllarda, Aliye Berger tarafından bu toplantılara düzenli olarak davet edilirdim. Prof. Dr. Sabri Esat Siyavuşgil’in eşi ile katıldığı bu toplantılardan birinde yüz yüze tanışma fırsatını buldum.
Siyavuşgil, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuduğu yıllarda, bir devlet sınavını kazanarak 1928 yılında eğitim için Fransa’ya gitti. Dijon ve Lyon üniversitelerinde felsefe bölümünde tamamlayarak Türkiye’ye döndü ve yaptığı çalışmalarla profesörlüğe kadar yükseldi. Ana dil düzeyinde Fransızca ve İngilizce dillerini öğrenen Siyavuşgil, batı edebiyatını ve kültürünü en iyi bilen akademisyenlerimizden biriydi. Gerçektende yazdığı yazılarda olduğu gibi, dilimize kazandırdığı çeviriler, çeviri edebiyatımızın ölümsüz yapıtları arasında yer aldı. Tiyatro alanında Siyavuşgil ismini ölümsüzleştiren, Edmond Rostand’ın ünlü oyunu ‘Cyrano de Bergerac’ çevirisi oldu. Muhsin Ertuğrul’un İstanbul Şehir Tiyatroları’nda sahneye koyduğu ‘Cyrano de Bergerac’, Tepebaşı Dram Tiyatrosu’nda uzun dönem kapalı gişe oynadı. O çevirinin başarısına ulaşmanın çok güç olduğunu Sabahattin Eyüboğlu’ndan dinlemiştim. Muhsin Ertuğrul tarafından farklı zamanlarda iki kez daha İstanbul Şehir Tiyatroları’nda sahnelenen ünlü çeviri oyunu izleme fırsatını yakaladım. ‘Cyrano de Bergerac’ son olarak 2015-16 döneminde Mehmet Birkiye rejisi ile yeniden sahneye konuldu. Birkiye’nin, Siyavuşgil’in özgün çevirisine yapmış olduğu müdahaleler, oyunu Siyavuşgil’in usta çevirisinden uzaklaştırdı. Önceki yorumları izlemiş biri olarak Birkiye’nin yorumunun içime sinmediğini belirtmeliyim. Siyavuşgil’in özgün çevirisine sadık kalınarak, 1998-99 döneminde Işıl Kasapoğlu tarafından İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda sahneye konulan ‘Cyrano de Bergerac’ iki dönem kapalı gişe oynadı. Bülent Emin Yarar’ın olağan üstü yorumu, sanatçıya ayrıca bir de ödül getirdi. Sabri Esat Siyavuşgil, Sait Faik Abasıyanık’ın öykülerini “Un Point Sur la Carte” (Haritada Bir Nokta) adıyla Fransızca’ya çevirerek, yazarımıza uluslararası bir boyut kazandırmıştır. Siyavuşgil’in önemli çevirileri arasında; Ruy Blas - Victor Hugo, Değirmenimden Mektuplar - Alphonse Daudet, Çocukta Dil ve Düşünce - Jean Piaget, Philebos - Eflâtun gibi çok başarılı çevirileri bulunmaktadır.
Ünlü akademisyen, İlhami Safa ve Cemalettin Saraçoğlu ortaklığında 1938 yılında kurulan ‘Yeni Sabah’ gazetesinde düzenli köşe yazıları ile her zaman ilgi odağı oldu. Gazetenin başyazarı Cemalettin Saraçoğlu, genel yayın yönetmeni Murat Sertoğlu idi. Yazar kadrosunda Sabri Esat Siyavuşgil’in yanı sıra Ref’i Cevat Ulunay, Kadircan Kaflı, Prof. Şükrü Baban ve Cemal Tollu gibi ünlü isimler yer aldı. Saraçoğlu gazete satışlarında yaşanan düşüşün ardından ‘Yeni Sabah’ gazetesini 1948 yılında Safa Kılıçlıoğlu’ya sattı. Gazete 1961 yılında, o zamana kadar Türk basınından kimsenin gitmediği Moskova’ya Esat Mahmut Karakurt’u gönderdi; bu yüzden hükümet tarafından hakkında dava açıldı ve suçlu bulundu. 30 Haziran 1964’te kapandı. Kapatılan ‘Yeni Sabah’ın isim hakkını satın alan Dinç Bilgin, 1985 yılında ‘Sabah’ gazetesi olarak yayın hayatına yeniden başladı. Yaklaşık yirmi yıl, Dinç Bilgin yönetiminde yayın hayatına devam eden gazete, 2007 yılında TMSF’ye devredildi. Kısa bir süre sonra Ciner Grubu tarafından Dinç Bilgin’den satın alınan ‘Sabah’ gazetesi ve ‘ATV’ye TMSF 2007 yılında el koymuş, daha sonra da grup 22 Nisan 2008’de 1.1 milyar dolar karşılığında Çalık Grubu’na satılmıştı. Turkuvaz Medya Grubu’na katılan ‘Sabah’ gazetesi, bugünkü yayıncılık anlayışıyla, yayın hayatına devam etmektedir.