19 Mayıs 2024 Pazar
İstanbul 14°
  • İçel
  • Şırnak
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Şanlıurfa
  • Çorum
  • İstanbul
  • İzmir
  • Ağrı
  • Adıyaman
  • Adana
  • Afyon
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Düzce
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gümüşhane
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • Kırşehir
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kütahya
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kilis
  • Kmaraş
  • Kocaeli
  • Konya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Muş
  • Muğla
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak

Türkçemizin ustası Emin Özdemir'i yitirdik

Hayati Asılyazıcı

Hayati Asılyazıcı

Eski Yazar

A+ A-

Türk dilinin büyük ustalarından birini daha yitirdik. Çok değerli dostum Emin Özdemir (1931- 2017) yaşamını yitirdi. Ölümü beni büyük ölçüde etkiledi. Üzüntülerimi bu satırlara sığdıramam.
Yıl 1953 ya da 1954'tü. Eğitmen kimliğinin yanı sıra, Türk Dil Kurumu (TDK)'nda da çalışmalarını sürdürmekteydi. Okul arkadaşım Özcan Yalım TDK'da çalışıyordu. Yalım'ı ziyaret ettiğim sıralarda görmüş ve yakından tanıma olanağını bulmuştum. Dergilerde yer alan yazılarını, özenle okuduğum bir dilbilimciydi. Onun yazılarından yararlandığımı söylemeliyim. Gazete ve dergilerde yayımlanan eleştirilerimi dikkatle okuduğunu bizzat açıklamıştı. Doğrusu; bir dil ustasının eleştiri yazılarımı beğendiğini söylemesi bana büyük bir kıvanç veriyordu. Çünkü, yazıları kolay beğenmeyen bir üstadın, eleştirel yazılara bakış açısını erken öğrendim. Edebiyat ve sanat dünyamızın önde gelen isimlerini yakından tanıyordum. Özdemir'i bu isimlerin dışında tuttuğumu özellikle belirtmeliyim.
Erzincan'ın verimli topraklarında dünyaya gelmiş bir Anadolu çocuğu olarak Pamukpınar Köy Enstitüsü'nü bitirdi. Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun olarak, bitirdiği bölüme asistan ve öğretim görevlisi oldu (1957). MEB tarafından Amerika'ya gönderildi (1960). Columbia ve Indiana üniversitelerinde "değişik düzeylere göre metin hazırlama ve anlatım teknikleri" konusunda eğitim gördü (1963).
Kastamonu Lisesi yıllarımda, Kastamonu'da yer alan Gölköy Köy Enstitüsü'nü yakından tanıma olanağını bulmuştum. Demokrat Parti (DP) iktidarında, Cumhuriyet'in en büyük aydınlanma ocaklarından olan 21 Köy Enstitüsü ve 480 Halkevi kapatıldı. Bu Cumhuriyet'e indirilen ilk ve en büyük darbeydi. Bu başlı başına konuşulması gereken ve söylenecek sözümüzün olduğu bir ana başlıktır.
Dönemin Milli Eğitim Bakanı Ahmet Tevfik İleri, Köy Enstitüleri'nin kapanacağını bildiren ilk konuşmayı 1951 yılında Kastamonu'da gerçekleştirdi. Dönemin okul idarecileri, bütün öğrencileri hükümet meydanında topladı. MEB Bakanı'nın dört saatten uzun süren konuşmasını üzülerek dinledik. İleri; Köy Enstitüleri'ni, temsil ettiği bakanlık makamına yakışmayacak bir dille en ağır ifadelerle suçluyordu. Bakanın bu üslubu, yadırgatıcı olmaktan öte ürkütücü ve korkunçtu.
A.Tevfik İleri, milletvekili olarak seçilmeden önce, Samsun'da Bayındırlık Müdürlüğü yapıyordu. Samsun Halkevi tarafından yayınlanan '19 Mayıs Dergisi'nde, A. Tevfik İleri'nin Köy Enstitüleri'ni göklere çıkardığı yazısını okuduğumda, yaşadığım şaşkınlık hala aklımda. İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencisi olduğu yıllarda Nâzım Hikmet hayranlığı ile tanınıyordu. Falih Rıfkı Atay, Köy Enstitüleri ve Halkevleri'nin kapatılması olayının ardından, A. Tevfik İleri'nin bir zamanlar Nâzım Hikmet hayranlığı duyduğunu bir yazı dizisi ile açıkladı ve MEB Bakanı'nı eleştirdi. Atay bir polemik ustasıydı. İleri'nin yanıtları yetersiz kaldı ve kamuoyu önünde nakavt oldu. Özdemir'e uzun süren sohbetlerimizden birinde olayın görgü tanığı olarak tüm detayları paylaşmıştım. Gözlerinin dolduğunu anımsıyorum. Ne zaman Köy Enstitüleri hakkında bir söyleşi gerekse Özdemir'den rica ederdim. Olağanüstü güzel bir yazı kaleme alırdı.
Özdemir, bugünün ve gelecek kuşakların her zaman yararlanabilecekleri, içerik ve anlatım bakımından Türk kültürünün ve dilinin zenginliğini ortaya koyan kitaplar yazmıştır. Türkçe konusunda yazdığı deneme ve makalelerinde inanılmaz bir soluğu vardır. Çeşitli yayın organlarına yazdığı yazılar ve kitaplar, onun ne kadar değerli ve usta bir yazar olduğunun kanıtıdır.
Sevgili Emin Özdemir'i özlemle anıyor, ailesine başsağlığı diliyorum.