Türkiye'nin durumu ve kurultay öncesi CHP
1971 sonbaharında İsmet Paşa beni çağırdı. 12 Mart muhtırası daha gelmemiş, Pembe Köşk'ün bahçesinde yürüyoruz. Paşa sordu: "Bu Bülent'i nasıl tanırsın?" diye. Şaşırdım. Çünkü Bülent Ecevit'i kongrede desteklemiş, idol olarak benimsemiştik. Solcu bir adam olarak tanıdığımı söyledim. 'Ama şimdi partinin içinde sosyal demokrasi bilmem ne çıkmış' dedi. 'Bu adamdan ihanet gelir mi' demek istemişti İsmet Paşa.
12 Mart 1971 muhtırasından sonra tarafsız hükümetler modeli başladı. CHP'nin ağırlıklı olduğu tarafsız hükümetler kuruldu. Fakat beceremediler, yapamadılar. 12 Mart döneminde çok büyük yanlışlar yapıldı. Deniz Gezmişler asıldı. Yüz karası bir dönem haline getirildi.
Muhtıranın hemen ardından 72 senesinde Ecevit bir kongre topladı. O kongrede 'İsmet Paşa'nın ipi çekilecek' dendi. Ecevit'in genel sekreterlikten istifa ettiği, telefonlara bile çıkmadığı bir dönemdi. O kongrede Kamil Kırıklıoğlu çıktı kürsüye, "Paşa Paşa" diye bağırdı. "Sen padişah mısın, her dediğin yapılacak mı zannediyorsun" dedi. Paşa kürsüye çıktı ve şu konuşmayı yaptı: "Yanlış bir iş yapıyorsunuz CHP'liler! Eğer bunu yaparsanız Ankara'nın başkent olması tehlikeye düşer. Ve o zaman daha kötü şeyler olur. CHP diye bir parti de kalmaz." Ardından kürsüyü terk etti. Evine gitti. Kızı Gülsün'le istifa mektubunu gönderdi. Genel başkanlıktan istifa etti.
Bu Halk Partisi'nin çöküş döneminin ikinci işaretiydi. Arkasından Mülkiye Cuntası çıktı, Demokratik Sol çıktı. Hep gruplar çıktı. Bunlardan bir tanesinde ben de delegeydim. DSP'yi tutuyordum. Sonra Ecevit hepimizi tasfiye etti teker teker. Ne kadar solcu adam varsa hepsini tasfiye ederek başbakanlığa geldi. Başbakan oldu ondan sonra gitti Fethullah Gülen'le işbirliği yaptı. Benzerliklere bakın. Gülen'e hediye aldı, onun okullarını ziyaret etti. Ecevit'in yaptığı en iyi şey demokratik sol parti adını sosyal demokrasiye tercih etmesidir. Çünkü sosyal demokrasi 1917 devriminden sonra Avrupa'nın kendini koruma mekanizmasıdır. Sosyal demokrasi altında kapitalizme istedikleri kadar sosyal hakları vererek solcuları geri bırakacaklardır. Sosyal demokrasi budur. Onda Kemalizmi de kötüleyebilirsin her şey mübahtır. Halbuki sosyal demokrasinin içinde Kemalizm yoksa onlarla Atatürkçülük yapılamaz. Onun için Doğu Perinçek haklıdır. Perinçek hiçbir zaman çizgisinden ayrılmamıştır. Sol çizgi üzerinde gezmiştir. Sonunda gelmiş Atatürkçülük'te karar kılmıştır.
ÜLKENİN FELAKETİNİ DESTEKLEYEN MUHALEFET!
İsmet Paşa'nın kehaneti, gerçekleşiyor şimdi. Ankara'nın başkent olması tehlikeye düşecek. Neden mi? Çünkü Türkiye bölünüyor. Bunu artık herkes söylüyor, askerimiz yok. Genelkurmay Başkanı dünyadan bihaber siyasetin emrinde. Türkiye'nin bölünmesi için Apo çağrı yapıyor, Aydınlık Gazetesi yayınladı bunları. Tekzip eden yok. Genelkurmay 'böyle bir rapor yok' demiyor. Niye demiyor? Çünkü Cumhurbaşkanı'nın meşrutiyeti tartışmaya girecek. Teröristle pazarlık yapan bir devlet olur mu? Kılıçdaroğlu tüm bunları destekledi. Parti içinde harekete geçecek bir mekanizma yok. Genç bir takım milletvekilleri ve eski profesörler, milletvekilliği yapmış değerli insanlar kalkıyolar mücadele ediyorlar. Bunları tasfiye ediyor. Bunlar bir araya geldiler ve dediler ki biz 20 kişi çıkaralım aramızdan bir tane adayımız olsun. Kalktı bu hiç kimseye sormadan, ne parti meclisine, ne genel kuruluna, kendi adamlarına bile sormadan nereden aldıysa o da belli. İstanbul'a gitti. Kemal Derviş ile görüştü. Oysa Kemal Derviş, Türkiye'nin ekonomisini berbat eden, DSP'nin çökmesine, sebep olan adamdır.
Apo, 'Artık savaşırsam ben sizi yenerim' diyor. Bu doğrudan doğruya meydan okuma demektir. Cumhurbaşkanı ise 'Açılım süreci devam edecek' diye cevap veriyor. Bakanı kalkıp Kandil'e bile gitmeye razı. Başbakan yardımcısı koca profesör.
HANİ BECEREMEZSE GİDECEKTİ
Böyle bir dönemin sebebi işte bu CHP'deki tutarsızlık, akıl tutulmasına uğramasının sonucudur. Şimdi biz bunları söylediğimiz zaman muhalif diyorlar. Oysa Kılıçdaroğlu Genel Başkanlığa gelirken "Eğer beceremezsem bırakır giderim" demişti. Hani nerede bırakıp gitmek 9 defa seçim kaybetti. 9 defa seçim kaybeden bir adam bir partinin başında kalabilir mi? Olağanüstü kongre topluyor şimdi, o kongrede yine kendi istediklerini parti meclisine getirecek ve onlarla bir süre daha keyif edecek.
Bunun sonu Türkiye'de şöyle veya böyle bir iktidar boşluğu yaratacaktır. O iktidar boşluğunu biri dolduracaktır. CHP'nin tarihini çok iyi bilen biri olarak şunu vicdan rahatlığıyla söyleyebilirim ki, CHP artık CHP olmaktan çıkmıştır. Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi tarafından 6 oka ihanet edilmiştir. İçlerinde bir tane eski CHP'li yok doğru dürüst. Bir Hurşit Güneş vardı, onu da attı genel başkan yardımcılığından.
EY CHP'LİLER KURTARIN ÜLKEYİ
Kapitalizm en vahşi şekilde Türkiye'nin üzerine çökmüştür. Türkiye'yi bölüp parçalamak istiyor, bunu yapacak. Ya sonra ne yapacak? Yine doymayacak. Bir savaş gerekecek silah tüccarları için, silah imparatorları için. Ve bu savaşın içine biz de gireceğiz göreceksiniz. Türk Milleti önümüzdeki tehlikeyi anlamalı ve buna göre hareket etmeli. Bu milletin eğer millet olduğunu ispat etmek gerekiyorsa Atatürk devrimlerine bakmaları lazım.
CHP'li seçmenlere sesleniyorum: Aklınızı başınıza alın, gördüğünüz sistemi iyi izleyin ve vebale iştirak etmeyin. Bu adam tekrar genel başkan olarak oraya gelirse Türkiye'nin kurtuluşu için 100 sene gerekir. Bu gider de yerine diğer partilerle işbirliği yapabilecek bir adam gelirse o zaman Türkiye'de çok şey değişir. Kaç defa İşçi Partisi işbirliği için teklifte bulundu, Kılıçdaroğlu her seferinde geri çevirdi. Bunlar devrimci falan değil, devrimci adam Atatürk'e bağlı olandır. Kemalistlik olmadan hiçbir devrim gerçekleşemez. Atatürk'ün mozalesine gidip orada yazı yazmakla Atatürkçü olunmaz.
Unutmayın CHP'deki bu hareket yenileşme değil gerileşme hareketidir. Bunlar Laikliği ortadan kaldırma niyetindedirler. Türbanı savunmuşlardır. Deniz Baykal'a çarşaflı kadınları getirip rozet taktıran adam bugün partinin genel sekreteridir.Ve utanmadan hakkında davalar varken konuşup durmakta, Genel başkanına temenna çekmektedir. Bunlar hep böyledir. Türkiye'de asıl kabahat siyaset kurumundadır.. Siyaset kurumunun yeniden dizayn edilmesi gerekiyor. Bu yapılmazsa Türkiye artık Türkiye olmaktan çıkar, geri kalmış bir Ortadoğu ülkesi olur. Unutmayın
Kılıçdaroğlu'da cemaatle işbirliği yapıyor, suç işliyor. Ve eğer Kılıçdaroğlu gitmezse Türkiye'de çok kötü şeyler olur.