Yürüyüşe evet ama yetmez

CHP Genel Başkanı'nın “adalet” yürüyüşü kimi yerlerden övgü, kimilerinden yergi aldı. Bu yürüyüş bir gerçeği de yüze çıkarmaya katkıda bulundu. Ama; üstüne ölü toprağı serpilmiş bir CHP vardı. Örgütü suskun, üyeleri heyecansız, genel merkezi yorgun bir CHP. Bu yürüyüş CHP’nin bu affedilmez durgunluğuna biraz hareket getirdi, toplumun bazı kesimlerine otoriter bir anlayışa karşı direnme gücü ve cesareti verdi. Bu yürüyüş aynı zamanda Anayasa referandumu ile tırmandığı iktidar doruğundan kaymaya başlayan AKP’de de ciddi yankılanmalar başlattı. AKP anladı ki karşısında kendinden ve politikalarından hoşlanmayan bir toplum kesimi AKP’nin demokrasi dışı uygulamalarına karşı ayağa kalkma gücünü göstermeye ve meydanlara, yollara çıkmaya hazırdır. Bu yürüyüşe politik yaşamımıza bir hareketlilik, bir heyecan getirdiği için olumlu bakmak gerekir ama CHP’liler bilmelidir ki bu yürüyüş AKP’yi girdiği totaliter yoldan geri döndürmeyecek, AKP’ye bağlı yargı anlayışını ortadan kaldırmayacak ve demokrasinin kurum ve kuralları gün ışığını çıkarılmayacaktır.

MAO’NUN UZUN YÜRÜYÜŞÜ NEDEN BAŞARILI OLDU

CHP nin “adalet arama” yürüyüşü tarihteki ilk siyasal yürüyüş değildir. 1934-35 yıllarında Çin Komünist Partisi'nin Atası Mao, milliyetçi Çan Kay Şek hükümetine karşı 300 bin kişinin katıldığı 13 bin kilometrelik bir yürüyüş başlatmıştır. Bu yürüyüş sırasında Mao’nun askerleri ve onu izleyen halk hem kendilerini izleyen Çan Kay Şek orduları ile savaşmış hem de Çin’i işgal etmek isteyen Japon’lara karşı bir duruş sergilemiştir. Bu yürüyüş son derece başarılı olmuş ve bu uzun yürüyüşün sonunda Mao bugün dünya devletler liginin zirvesinde oynayan büyük bir Çin devletinin temellerini atmıştır.
Mao’nun bu uzun yürüyüşü başarılı olmuştur çünkü bu yürüyüşün bir ideolojisi vardı. Mao komünizmi Çin’in temel ideolojisi yapmak istiyordu ve bunda da başarılı oldu. CHP Genel Başkanı'nın partisini iktidara taşıyacak bir ideolojisi var mı? Yok. AKP’nin bu yürüyüş nedeni ile yok ettiği bağımsız yargıyı yeniden kurmak için adım atma niyeti var mı? Yok. Öyleyse bu yürüyüş toplumda belli bir siyasal devinim yaratmaktan öteye bir şeye yarayacak mı? Bu bazı koşullara bağlı.

CHP İKTİDAR OLMAYI İSTEMELİDİR

Bu ülkeye demokrasinin yeniden getirilebilmesi ve bağımsız yargı, özgür basın, özerk üniversite, bağımsız sendikalar gibi demokrasinin vazgeçilemez kurumlarını yeni baştan yaratabilmesi için her şeyden önce ya tek başına ya da VATAN PARTİSİ GİBİ YURTSEVER BİR PARTİ İLE KOALİSYON YAPARAK İKTİDAR OLMASI GEREKİR. Rahmetli Turan Güneş bir gün Meclis’te bana, “Engin Bey kumar ütmek için oynanır, siyaset iktidar olmak için yapılır” demişti. CHP’nin iktidar olmak gibi bir niyeti olduğunu sanmıyorum. CHP’nin bu algıyı yaratabilmesi için bir Gölge Kabine kurması, bir iktidar programı hazırlaması ve bu programı halkla paylaşması gerekir. CHP de bunların yapıldığına dair hiçbir işaret yok. 450 kilometrelik bir yürüyüş yapıldı, CHP Genel Başkanı cesurca bu kilometreleri yürüdü diye kimse CHP’yi iktidar yapmaz. Sempati, duyar, alkışlar ama bu alkışların sandıklarda oya dönüşmesi için CHP’nin iktidar olma hırsını yaşaması, seçmeni buna inandırması ve buna göre çalışmalar yapması gerekir. Daha önce yazdık; CHP 25 milyon işçi, memur, esnaf için neler yapacağını bir Emek Çalıştayı yaparak hazırlamalıdır. Bugün AKP’nin ezdiği çiftçiler ve dış alımlara tutsak ettiği tarım kesimi için neler yapacağını belirlemelidir. Bağımsız yargının, bağımsız sendikaların nasıl kurulacağını seçmene anlatmalıdır.
CHP , “Ben yürüyüş yaptım, bu nedenle iktidar olmayı bekliyorum” yanılgına düşerse hem kendisine hem de bu ülkeye çok yazık eder.